Bir ölü çiçek gibi odama kapandım. Odama geldin. Ne biçim yer olduğunu biliyorsun. Ve biliyor musun, Sonya, alçak tavanlarla kılçık odalar ruhu ve zekayı körletir. Ah, bilsen odamdan nasıl nefret ediyordum. Ama dışarı da çıkmıyordum. Özellikle çıkmıyordum. Günlerce oradan çıkmadım, hiçbir yere gitmedim. Çalışmadığım gibi yemek de yemedim. Yattığım