Oblomov gençliğini her şeyi bilen ve hiçbir şeye inanmayan, bütün hayat meselelerini çoktan çözmüş, her şeyi soğukkanlılıkla incelemiş gençler arasında geçirdiği halde, hâlâ dostluğa, aşka, şerefe inanıyordu. Hâlâ kadınların saflığına inanıyordu. Büyük bir değer verdiği bu saflığa çok şeyler feda etmeye hazırdı. Fakat yüreğindeki bu temiz inancı açıkça söyleyecek kadar da iradeli değildi.
Sayfa 335Kitabı okudu
"... Oblomov, gençliğini, her şeyi bilen ve hiçbir şeye inanmayan; bütün hayat meselelerini çoktan çözmüş, her şeyi soğukkanlılıkla incelemiş gençler arasında geçirdiği halde hala dostluğa, aşka, şerefe inanıyordu. Bütün aldanmalarına rağmen gene de inancını yitirmemişti. Hala kadınların saflığına inanıyordu. Büyük bir değer verdiği bu saflığa çok şeyler feda etmeye hazırdı. Fakat yüreğindeki bu temiz inancı açıkça söyleyecek kadar da iradeli değildi. Erdemi gizliden gizliye tadıyor; fakat konuşurken erdemi küçümseyip alaya alanlara katılıyor, onlarla birlikte her şeyi inkar ediyordu... "
Sayfa 335 - Oblomov
Reklam
oblomov gibi olun :)
Oblomov gençliğini her şeyi bilen ve hiçbir şeye inanmayan , bütün hayat meselelerini çoktan çözmüş her şeyi soğukkanlılıkla incelemiş gençler arasında geçirdiği halde , hâlâ dostluğa ,aşka , şerefe inanıyordu . Bütün aldanmalarına rağmen gene de inancını yitirmemişti . Hâlâ kadınların saflığına inanıyordu . Büyük bir değer verdiği bu saflığa çok şeyler feda etmeye hazırdı .
Sayfa 335 - Türkiye iş Bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Oblomov gençliğini her şeyi bilen ve hiçbir şeye inanmayan, bütün hayat meselelerini çoktan çözmüş, her şeyi soğukkanlılıkla incelemiş gençler arasında geçirdiği halde, hâlâ dostluğa, aşka, şerefe inanıyordu. Bütün aldanmalarına rağmen gene de inancını yitirmemişti. Hâlâ kadınların saflığına inanıyordu. Büyük bir değer verdiği bu saflığa çok şeyler feda etmeye hazırdı.
Sayfa 335
Oblomov gençliğini her şeyi bilen ve hiçbir şeye inanmayan, bütün hayat meselelerini çoktan çözmüş, her şeyisoğukkanlılıkla incelemiş gençler arasında geçirdiği halde, halâ dostluğa, aşka şerefe inanıyordu. Bütün aldanmalarına rağmen gene de inancını yitirmemişti. Hâlâ kadınların saflığına inanıyordu. Büyük bir değer verdiği bu saflığa çok şeyler feda etmeye hazırdı. Fakat yüreğindeki bu temiz inancı açıkça söyleyecek kadar da iradeli değildi. Erdemi gizliden gizliye tadıyor, fakat konuşurken erdemi küçümseyip alaya alanlara katılıyor, onlarla birlikte her şeyi inkâr ediyordu. Bir laf kalabalığı ortasına atılan iyi, gerçek ve temiz bir sözün ne kadar ağır bastığını, konuşmaları nasıl başka bir yöne çevirdiğini hiç fark etmemişti. Bilmiyordu ki sahte bir utanmayla değil, cesaretle ve uluorta söylenen bir söz dedikoduların iğrenç gürültüleri arasında kaybolmaz, toplum hayatının derinliklerine bir acı gibi iner, kendisine her zaman bir sedef bulabilirdi.
Oblomov gençliğini her şeyi bilen ve hiçbir şeye inanmayan, bütün hayat meselelerini çoktan çözmüş, her şeyi soğukkanlılıkla incelemiş gençler arasında geçirdiği halde, halâ dostluğa, aşka şerefe inanıyordu. Bütün aldanmalarına rağmen gene de inancını yitirmemişti. Hâlâ kadınların saflığına inanıyordu. Büyük bir değer verdiği bu saflığa çok şeyler feda etmeye hazırdı. Fakat yüreğindeki bu temiz inancı açıkça söyleyecek kadar da iradeli değildi. Erdemi gizliden gizliye tadıyor, fakat konuşurken erdemi küçümseyip alaya alanlara katılıyor, onlarla birlikte her şeyi inkâr ediyordu.
Sayfa 335 - İş Bankası Kültür Yayınları, 25. Baskı, Ekim 2019Kitabı okudu
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.