Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Gamze
Gamze
@oburiksbookss
Yıldızlara Yakın, Dünyaya Uzak.
2022: 11/25
2021: 50/50
2020: 145/110
2019: 100/80
2018: 72/70
Lisans
Samsun
5 Ağustos
3503 okur puanı
Haziran 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
SAKIN ARKANA BAKMA
⭐10/10
Herkese merhaba.
#kitapyorumu
Kitap günümüz ve geçmiş olarak ilerliyor. Phobe'nin sevgilisi Sam'in kız kardeşi 15 yıl önce kaybolmuştur. Lisa'nın nasıl kaybolduğunu, periler diyarının varlığını, aile sırlarını görüyoruz. Periler diyarı ve orman önemli bir nokta. Sam, Lisa ve Evie'nin hayatlarına ortak oluyoruz, yaşıyor ve görüyoruz. Yıllar sonra Phoebe ve Sam çatı katında Lisa'nın periler kitabını buluyorlar ve onları büyük bir macera ve de gizem bekliyor. Herkesin bir sırrı var ve ne kadar bu böyle dediysem de çıkmadı. Çünkü her sır farklı bir kapıyı açıyordu. Okuyunca yine dedim işte McMahon farkı. Tahmin yürüttüğüm halde tahminlerimin çıkmaması bile beni çok şaşırtmıştı. Tahmin etmek zor kesinlikle. Çok farklı bir dünya burası. O seni içine çeker ve gerisi zamanla gelir.
Bilen bilir McMahon okumak benim için bir tutku hatta tutkudan fazla diyebilirim. Şu zamana kadar 3 kitabını okudum ve Şeytanın Eli kitabı favorimdi. Şimdi ise Sakın Arkana Bakma oldu. Kitabı elime alır almaz kitap sizi içine çekiyor mutlaka. Öğrenmek ve hemen bitirmek istiyorsunuz. İşte bu yüzden bitmesini istemedim ve çok elime alıp okumadım yoksa çoktan bitmişti. Ama dün 234 sayfa okumam da sürpriz oldu benim için. Çok sevdiğim bir kitap oldu. O gizemi, gerilimi hatta her şeyi çok güzeldi. Yazarın kalemine aşık olmamak elde değil. Seviyorum ve seviceksiniz kesinlikle. Sadece sonlara doğru olayın hızlı akışı hoşuma gitmedi. Ve son sahneler kafamı karıştırdı onun dışında bir sorun olmadı benim için. Kesinlikle okumanızı öneriyorum. Mutlaka alıp okuyun. Keyifli okumalar.
Kitabımız iki hikâyeden oluşuyor.
1) Dilenci
2) Kırmızı Elma
Dilenci, ana karakterimizin dilenci olması ve onun hayata bakış açısıyla aynı zamanda çevresindekileri tanıyarak dâhil oluyoruz. Ve bu hikâye beni etkilediğini söylemeden geçemeyeceğim. Sadece tek bir sorun vardı ve onu söyleyemiyorum. Çünkü spoiler olur. Onun dışında bir sorun yoktu.
Kırmızı Elma ise gayet yaşamımızdan ve eminim çevremizden ya da bizim hayatımızın bir parçası olan bir aileyi okuyoruz bu hikâyede. Her şey normal gibi gözüken ama aslında hiçbir şeyin normal olmadığını anlıyoruz ve görüyoruz. Düz ve sade anlatmak istiyorum. Zaten hikâyeleri böyle anlatırım ve spoiler vermek istemem. Bir de kitabın sonu baya ilginç bitiyor. Yazar bize bırakmış sonunu aslında. Ne düşünürsek ya da karar verirsek o. Ve ben hala karar veremedim sonuna.
Son olarak yazarın kalemini çok beğendim. Gayet iyi ve başarılı bir kitap olmuş. İki hikâyede öyle güzel alıntılar var ki, ders çıkarılmalı diyebilirim. Ve kitap tasarımına bayıldım. Kitabın yüzü dilenciyi okuyoruz, diğer tarafıyla Kırmızı Elmayı. Tavsiye ederim.
Yaklaşık 2.5 yıldır kitaplığımda duran bu kitaba sonunda şans verip okudum. Yıllardır okumak istediğim ama bir türlü şans vermediğim bir kitap oldu. Sebebi ise serili olması ve bitince okumayı düşünmüştüm ama bu düşünceden çıkıp şans vermek istedim ve iyi ki de vermişim.
Konusuna gelirsek Celaena bir suikastçı ve yapmış olduğu bir hatadan dolayı hapis hayatı yaşıyordu. Sonra bir gün Yüzbaşı Westfall ona bir teklifle geldi. Kraliyetin en yetenekli savaşçıları ve suikastçıların olduğu bir yarışma düzenlenecekti. Ve kazanan hem özgürlüğünü hem de Kral’ın yaveri olacaktı. Ve yarışmada Prens Dorian’ı temsil edecekti. Kitabımız böyle başlıyor. Sonrasında işler çıkmaza ve çeşitli merak sorularıyla doluyor.
Kitap güzeldi ve ben sevdim. Bazen yer yer sıkılsam da kitap beni içine çekmeyi başardı. Ama bazı duyguların yansıtılmasını isterdim bize karşı. Duygular biraz sönük kalıyordu. Ve bazı yerlerde hızlı geçişler olması canımı sıktı. Tamam, bu oldu ama neydi dedim. Örneğin yarışmaların ne olduğu… Chaol karakterini sevdiğimi söylemeden geçemeyeceğim…
Kitap genel olarak güzeldi. Açıklanmamış baya sırlar var ve merakla ikinci kitabına en kısa zamanda başlamayı düşünüyorum. Tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
Kitap şiir kitabı ama şiirle alakası bile yok bana göre. Ne hislere hitap ediyor ne de bir anlamı var şiirlerin. Hayatım da ilk defa bu kadar şiir olmayan bir kitapla karşılaştım ve sevmedim. İnsan şaşıyor okuduktan sonra nasıl basılabilir bu kitap? Cidden bunu çok net söylüyorum ki bu kitap bir şiir kitabı değil. Olamaz yani. Ve bunu çok önemli bir yayın evi basıyor ve nasıl basıyor aklım almıyor. Üzgünüm bu kitap şiir kitapların arasında yer almamalı. Okuyup okumamak size kalmış.
Adından da anlayacağınız üzere başkahramanımız Murtazadır. Murtaza bir muhacirdir. Onun hayatını ve ailesini, aslında daha çok iş yaşamını görüyoruz. Balkan Harbinde şehit olmuş dayısı Kolağası Hasan Bey onun için çok önemlidir. Bunu kitabı okuduğunuzda onun için ne kadar önemli olduğunu anlayacaksınız. Aynı zamanda Murtaza bekçidir ve işini yapanların en iyisi diyebiliriz hatta. Şahsen onun kadar iyi yapanını görmemiştir gözlerim. Murtaza’nın ailesi ve çocukları vardır. Hem kızları hem de oğulları vardır. Bu konuda ona kızdığım tek nokta kızlarını insan yerine daha doğrusu evlat yerine koymaması oluyor. Tabi şunu da düşünüyorum ki o zamanlar ataerkillik hakim olduğu için böyle yapıyordu belki de. Murtaza'nın bozuk Türkçesi biraz beni bunalttı ve onun dışında kitap beni sıktı. İlk defa Orhan Kemal’in bir kitabını okudum ve benim için pekiyi başlamadı diyebilirim aslında. Normalde bu kitabı okumazdım belki de birisi için almıştım bu kitabı ve birkaç yıldır elimdeydi. Aradan çıkardım ve öyle okudum. Kitap beni sarmadı genel olarak ama ara ara okumayı tercih ettim. Okuyup okumamak size kalmış.
Aleksey İvanoviç'in sevdiği kadının borcunu ödeyebilmek için kumar masalarında geçen günler, miras konuları, geç kalınmışlıklar, aşk, bekleyiş, umut, hayal kırıklıkları, kazanma tutkusu, hırs.. konularını işliyor.
Kazanma tutkusu bambaşkadır ve bunu hepimiz biliyoruzdur. Hatta eminim hırsını bile yapmışızdır. Ben yaptım ve sizin de yaptığınızı düşünüyorum. Adında anlayacağınız için kumarbaz gerçekten de kumarbazdır. Hele o kazanma tutkusu hırsla birleşirse farklı boyutlara uğrayacağını hepimiz göreceğiz. Kitapta hoşlanmadığım nokta Aleksey'in sevdiği kadının ona kötü davranması aşırı sinirimi bozdu diyebilirim. Tabi bu genel olarak değil. Yer yer oldu sadece...
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Arkadaşım bu kitaptan bahsettiğinde şu şey çok ilgimi çekmişti. Dostoyevski borçlarını ödeyebilmek için bu kitabı yazmış ve hem de 25 günde. Yer yer sıkılsam da genel olarak güzel bir kitaptı. Alıntıları olsun, anlatış biçimi olsun gerçekten insanı etkiliyor. Fazla söze gerek yok bence ve bu yüzden tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Kitap geçmiş ve günümüz olarak ilerliyor. Ellie ve Rob'un hayatlarına odaklanıyoruz. Tabi bu ikisinin hikayesi var ve buna yaralı hikaye diyebiliriz. Suç, cinayet, aşk... diye konular işleniyor. Polisiye ve gizem tarzında olan bu kitap suçluyu sonuna kadar saklıyor. Yani kitabın sonuna kadar sen bu ya da yok bu suçlu desen de suçluyu bulamıyorsun. Ben bulamadım belki siz bulabilirsiniz. Kim bilir... Kitabı bu şekilde özetleyebilirim spoilersız. Bu saatten sonra ne söylesem spoiler olabilir.
Kitabın sevdiğim ve sevmediğim yerlere gelecek olursak eğer kitap gerçekten sinirimi bozdu. Özellikle geçmiş ve günümüz olarak. Yani şuana kadar okuduğum geçmiş ve günümüz kitaplarında hep bir sıra şeklinde gidiyordu. Anlatım olarak. Ama bu kitap öyle değil. Günümüz de farklı şekil anlatıyor. Geçmiş ise tamamen deli eder adamı zaten. Örneğin geçmişte mayıs tarihinde olan bir şeyi anlattıysa eğer, diğer geçmişte ise aralık ayında bahsedilmiş gibi. Geçmiş gereksizlerle doluydu bazı yerleri. Bazı şeyler anlatılmasa da olurmuş. Fazla uzatılan yerler oldu. Kitap bazen beni içine çekti. Bazen ise dışarı. Ara ara okuyup ya da bir anda okuyarak bitirdim. Bırakmak istedim ama yarım bırakmak istemiyorum kitapları. Yani bu düşüncem genel olarak tüm kitaplarda. Ama kurgu iyiydi. Yazar keşke belli bir doğru standart olarak yazsaymış geçmiş ve günümüz olayını. Cidden oralar çok bunaltı beni... Kitapta sevdiğim tek bir nokta var onu da söylemeden geçemeyeceğim. O da her şeye rağmen sevgiydi. Son olarak ise kitabı okuyup okumamak size kalmış.
Uzun zamandır almak istediğim bir kitaptı. Hatta almak istediğim zaman tükendiğini görmek beni üzmüştü. Sırf bu kitabı alabilmek için neredeyse 2 hafta beklediğimi söylemek istiyorum. Neyse ki sonunda stok güncellendiği zaman çok mutlu olmuştum. Konusuna gelirsek Fransız Devrimi esnasında ve öncesinde Paris ve Londra'da geçen bir romandır. Aynı zamanda bunu bir ailenin hayatıyla görüyoruz ve diğerlerini…
Kitapta canımı sıkan şeyler oldu elbette. Sadece şunu söylemek istiyorum bu konuda. Haksız yere yatılan koca yıllar ve de haksız yere idam edilen insanlar. Bu acayip sinirimi bozdu. Yer yer sıkılsam da genel olarak güzel bir kitaptı. Ama bu kitabı ilerleyenler yıllarda tekrar okumak istiyorum. Tek okunmayla kesinlikle kalmamalı diye düşünüyorum.
Bu güzel kitap 200 milyonun üzerindeki satışı ile tüm zamanların en meşhur edebiyat eserleri arasında yer almıştır. Aynı zamanda en çok okunan kitaplardan da birisidir. Zaten bu kitabı okuma sebebinin en büyük nedeni dünyanın en çok satan kitabı olmasıydı. Tavsiye ederim.
MUTLAKA BU GÜZEL KİTABI OKUYUN
Bu güzel kitap için hangi kelimeleri yazmasam kendimi kötü hissedecekmişim gibi hissediyorum. Bir kitap nasıl bu kadar ruhuma ve kalbime işleyebilir gerçekten inanamıyorum ve bunu anlayamıyorum. İçimde garip hisler var ve bunları kelimelere dökemiyorum. Hatta şuan bağırmak istiyorum bu incelemeyi yazarken herkes okusun diye...
"HERKES
Evlat kitabı akademisyen bir annenin hem hayatını hem de çocuklara karşı nasıl davranmamız gerektiğini gösteriyor. Kitabı bu kısa ve öz bir cümleyle özetleyebilirim. Sonrasın da ise kitap bize gerçekten güzel bilgiler veriyor. Mesela benim de bildiklerim vardı ve bazı şeylerle tam yerine oturdu diyebilirim.
Şunu söylemek istiyorum bu kitabı kesinlikle her anne ve babanın okumasını isterim. Çocuklara nasıl davranılması gerektiğini ve yapılan yanlışların nasıl düzeltmeniz gerektiğini söylüyor. Ayrıca kısaca herkesin okuması gerekiyor. Anne ve baba olmasak bile elbette çevremizdeki ya da akrabalarımızın ya da aileden birine katkımız olabilir bilgiler açısında.
Kitabın tek sorunu az bilgi içermesiydi. Açıkçası akademisyen annenin hayatına çok değinilmiş ve beni boğdu okurken ve de sıkıldım. Kitap sadece çocuklara karşı bilgiler içerseydi daha güzel olabilirdi. Ama kitap genel olarak iyiydi. Tavsiye ederim.
Kitap iki ajan'ın mektuplaşması ve aralarındaki savaşı anlatıyor. Aynı zamanda kitapta 3.bir anlatım da var. Hem 3. Anlatımla hem de Kırmızı ajan ve Mavi ajan'ın mektuplaşmasıyla devam ediyor. Aşk, ihanet, savaş... görüyoruz.
Kitabın arkasında ise öyle bir anlatım var ki, tamam diyorsunuz ve bu kitabı direk okurum diyorsunuz. Ama sonra elinize alıp okudukça hayal kırıklığına uğradım biraz. Bilim kurgu, zamansal sorunlar ve savaşlar... Bunlar tam bana geçmedi açıkcası. Özellikle kitabın ilk 100 sayfası beni biraz bunalttı. Bu yüzden kitabı zorlamadan ara ara okumak istedim. Sonrasında ise kitap beni içine çekmeyi başardı ve okumaya devam ettim. Okudukça sarmaya başladı. Tabi bu ilk 100 sayfadan sonra.
Gerçekten çok güzel bir konusu olmasına rağmen sade bir anlatımla olması beni üzdü. Savaş var ama ne için savaşıyorlar orası yok. Yani belli değil. Şahsen arka kapağı okuyunca büyük bir beklenti içinde olmuştum ama beklentim boşa çıktı. Konusu güzel ama anlatımı pek beğenmedim. Ama genel olarak kitap güzeldi.
Diğer güzel olan şey ise yazarların bu güzel kitabı bize ithaf etmeleri oldu ve buna çok sevindim. Bu kitaba ayrı bir özel kıldı açıkçası bana göre...
Son olarak şunu belirtmeliyim ki eminim kitaba başlarken sizi sıkacak ya da sarmayacak diyeceksiniz. Bu yüzden belli aralıkla okumanızı ya da okuyabildiğiniz kadar okumanızı tavsiye ediyorum. Ve de kitaba şans vermenizi. Tavsiye ediyorum.
5 yıl önce ihanet ve kaybedilen bir savaş vardır. Bu savaşı tekrar kazanmak için Kaptan yeterince beklediğini düşünüyor ve ekibini tek tek toplamaya karar veriyor. Tek tek toplamasının sebebi ise ekibinin farklı yerlere dağılmasıdır. Kaptan ekibi topladıktan sonra zaten olaylar başlıyor.
Yazarın kalemini beğendim. Gerçekten güzel ve sade bir dille yazmış. Okurken elinizden bırakamıyorsunuz. Bu kitabın ayrı güzel tarafı ise hayvanlardan oluşmasıdır. Evet, bu kitapta insanlar yok sadece hayvanlar var. Bunun olması hikayeyi ayrı kılıyor bana göre. Hayvanların her biri çok iyi ve işlerinde ustalar. Kısaca hayvanlarla dolu bir macera sizi bekliyor. Hem heyecanlı hem de merak uyandırıyor. Ben çok severek okudum. Eminim sizlerde seveceksiniz. Tavsiye ediyorum.
Ateş yakmak kitabı üç hikâyeden oluşuyor.
1)Ateş Yakmak 1908
2) Ateş Yakmak 1902
3) Yaşama Azmi
Üç hikayede de soğuk hava şartlarına karşı hayatta kalma öyküsü diyebiliriz. Okurken ordaymışsınız gibi o soğuğu hissediyorsunuz. Aslında kısaca herşeye rağmen zorda olsa hayatta kalmanın mücadelisini okuyoruz. Beni etkileyen ve bir süre daldığım alıntı şuydu:
"Çünkü hayat, ateş demekti, sönmemeliydi."
Ateş Yakmak 1908 adlı hikâyede geçiyor bu alıntı. Anlıyorum ki ateş yakmak hayatta kalmanın en büyük parçasıydı. Soğuk hava şartlarında hayatta kalmamızın en büyük parçası diyebiliriz. Yer yer sıkılsamda güzel bir kitaptı. Tavsiye ederim.
İlk defa kitap incelememde mecburen spoiler kullanmak zorundayım. Bu yüzden spoiler olacağı için lütfen kitabı okumayanlar incelememi okumasınlar. Spoiler olmadan bu kitabı anlatmam imkansız olurdu.
1984 distopya türünde ve asla güncelliğini yitirmeyen bir kitaptır. Bence güncelliğini asla yitirmeyecek ve yıllarca hepimizin okuduğu ve
Kahramanımız Alice, beyaz tavşanı görmesiyle her şey başlıyor ve başına tuhaf şeyler gelmesiylede devam ediyor.
Bu kitabın benim için ayrı bir yeri var. Bundan 5 ya da 6 sene önce hocamız bize bir ödev vermişti. Ödev de şuydu. Seçtiğimiz herhangi bir hikayeyi anlatacaktık. Tabi bunu kitaptaki karakterleri çizip ya da nesneler üzerinde yapıp
