“diyorlar ki hurili cennet güzeldir. ben diyorum ki, üzüm suyu ondan daha güzeldir. elinde olana sarıl, o boş vaatleri bırak. davulun sesi bile uzaktan güzeldir. elinde olana sarıl!”
Nasıl özgür olunacağını sana ben anlatamam, Mathilde. Senin yolunu ben tasarlayamam, çünkü o zaman senin yolun olmaz. Ama yeterince cesaretin varsa, kendi yolunu kendin bulursun.
“Ne kadar az yer, içer, kitap okursan, tiyatroya, dansa, meyhaneye ne kadar az gidersen, ne kadar az düşünür, sever, kuram yaratır, şarkı söyler, resim ve eskrim yaparsan, o kadar fazla sermaye bir biriktirirsin; mezar böceklerinin ve toprağın yok edemeyeceği hazinen o kadar büyür. Kendin ne kadar azalırsan o kadar çoğa sahip olursun; kendi öz hayatını dile getirmenle dışsallaşmış hayatını dile getirmen ters orantılıdır; yabancılaşmış varlığın gitgide büyür.”
‘sık sık insanlara bir şeyler öğretebileceğimi sandım, onlara gurur ve sevgi karışımı hisler besledim.
artık, işin sonunda görüyorum ki öğreteceğim bir şey yokmuş’
‘tek ihtiyacım olan şey; bir deniz kıyısında sabaha kadar oturup, olan biteni gözden geçirdikten sonra kafasında her şeyi aşmış bir insan olarak kalkıp gitmek.’