“Geçit düşecek.Melekler dönecek ve dünyaya yıkım getirecekler.Zamanın geldiğini biri kan, diğeri ışık olan iki insan Kraliçenin doğumuyla anlayacaksınız.Biri dünyayı kurtaracak güce sahip olacak.Diğeri dünyayı yok edecek.Yedinin gücünü taşıyacaklar.Kaderinizi ellerinde tutacaklar.”
Azizler, melekleri Geçit’in ötesindeki Dip Dünya’ya hapsetti.O günden beri melekler Geçit’i aşmanın yollarını arıyorlar.
Empirium adında bir güç var ve bu güç sayesinde ateş, su, metal, toprak, hava, güneş ve gölge elementlerinin birini kullanabiliyorlar.Ancak bahsedilen bu iki Kraliçe, elementlerin tümünü kullanabilme yeteneğine sahipler.
Rielle, bir yarışta çok sevdiği Audric’in tehlikeye düştüğünü görünce güçleri bir anda ortaya çıktı.Kehanet sebebiyle de Kral ve adamları onun Kan mı yoksa Güneş Kraliçesi mi olduğunu anlamak için sınava tabi tutmaya ve 7 elementin hepsinden sınamaya karar verdiler.
Bundan bin yıl sonra ise, kadınlar ve kızlar yedinci günün gecesinde kaçırılmaya başlandı.Ölümsüz İmparator için ödül avcılığı yapan Eliana’nın annesi de o kaçırılan talihsiz kadınlardan biri oldu.Kaçırıldığı gece Eliana’nın karşısına Kâhin’in adamı olan, Kurt lakaplı Simon çıktı ve hayatı çok farklı bir yöne evrildi.
Kitabı okumak için serinin tamamlanmasını bekliyordum, iyi ki de öyle yapmışım çünkü muazzamdı.İnsanlar, melekler, melezler, tayflar, krallar, kraliçeler ve daha neler neler.Karakterler, olaylar vb. ilk kitaptan o kadar başarılı tasvir edilmiş ki yazara bir alkış.Hemen ikinci kitaba başlıyorum.