24 syf.
8/10 puan verdi
Ya uzuvlarımız konuşsaydı? #okudumbitti #yauzuvlarımızkonuşsaydı , eğlenceli ve öğretici bir yolculuğa davet ediyor okurlarını. Kitap, çocukların sorumluluk duygusunu geliştirmeye yönelik önemli bir mesajı eğlenceli bir şekilde sunuyor. Hikaye, çocukların hesap verebilme ve sorumluluk alabilme konusundaki farkındalığını artırmayı hedefliyor. Uzuvların, hesap gününde çocuklarla konuşması fikri, onlara eylemlerinin sonuçları üzerine düşünme fırsatı sunuyor ve öz sorumluluk kavramını öğretiyor. Yazar, çocuklara bu önemli kavramı anlatırken eğlenceli ve sürükleyici bir anlatım tarzı kullanıyor. Okurlar, kitap sayesinde sorumluluk almanın önemini kavramanın yanı sıra, bu konuda kendilerini geliştirmeye teşvik ediliyorlar. “Ya Uzuvlarımız Konuşsaydı?” çocuklara, yaşamlarında karşılaşacakları zorluklarla başa çıkma ve doğru kararlar vermeyi öğrenme konusunda ilham verici bir kitap sunuyor. Bu kitap, çocukların karakter gelişimine olumlu bir katkıda bulunmak için harika bir kaynak olabilir. Sonsuz tavsiye ederim! #kitapkolikkafasiçocukkitabıyorumu #narçocuk @gencnar @nar.cocuk
Ya Uzuvlarımız Konuşsaydı ?
Ya Uzuvlarımız Konuşsaydı ?Nigar Cabiri · Nar Çocuk Yayınları · 20242 okunma
Kitap okuyup öğrenme kısmını şimdi yapıyoruz , dünyayı gezip öğrenme kısmını sonra yapacağız inşAllah. 🥹🥰
Reklam
Bir dizi psikolojik testten geçti ve değerlendirmeler, dikkat sorunları yaşarken aynı zamanda son derece zeki olduğunu gösterdi! Buna genellikle iki kez istisnai denir, bu da bir kişinin DEHB veya öğrenme güçlüğü gibi bazı zorluklar yaşarken aynı zamanda çok zeki veya yetenekli olarak test edilmesi anlamına gelir. Yetenekler ve zorluklar arasındaki bu kafa karıştırıcı boşluk, tabloyu bulandırabilir ve iki kez istisnai olan kişilerin tanımlanamamasına ve yanlış anlaşılmasına -dolayısıyla ihtiyaç duydukları yardımı her zaman alamamalarına neden olabilir.
Bir şeyler çalışmak, kütüphaneye gitmek sadece sınavlar için yapılmaz. İnsan öğrenme sürecinde yeni dünyaları keşfetmek istiyorsa her yaşta ve süreçte okur, yazar, araştırır kısacası daima çalışır o öğrencilik hiç bitmez.
“Sen ilkimsin. Hâlâ öğrenme aşamasındayım.” Ona baktım."
Sayfa 84
Reklam
"Amaç, durmadan taklitten tahkike geçmektir."
Hakikate susamıştır sürekli olarak ruhum. Sürekli olarak hakikati araştırır. İslâmı öğrenmek ve daha derinden kavramak için gece gündüz çalışır. Peygamber önderdir, Kur'an önderdir, kılavuzdur. Ve Peygamber yolunda olan, Kur'an'a bağlı bulunan eserler ve insanlar, bilginler, veliler, gerçek kahramanlar, ruhum için, hakikati araştırma, islâmı öğrenme, durmadan öğrenme, daha derinden öğrenme yolunda önderdirler. Amaç, durmadan taklitten tahkike geçmektir. Ancak, hemeninden iddialı olmaya kalkmamak gerekir. İslâm'ın tekte toplanan plüralist yapısını gözden kaçıranlar er geç hakikat çizgisinden çıkarlar. Devamlı olarak Allah'a bu tehlikelerden ruhumu koruması için yalvarırım.
Sayfa 22 - Diriliş yayınları, 47. Baskı
Amac
Montessori eğitiminin amacının bir çocuğu gerçek bilgilerle doldurmak değil daha çok kendi doğal öğrenme isteğini geliştirmek olduğunu vurgular.
Gönül ister ki mekteplerimiz ilkinden yüksek tahsilin sonuna kadar derece derece gençlere öğrenme ve yetişme yolunda emniyetle yürümenin usulünü öğretsin, çalışıp muvaffak olmanın sırrını göstersin... Mektep, bilgi imal eden bir fabrika halinde çalışmasın ve gençlerin yalnız zekaları üzerinde kalmasın; iradeleri üzerinde de dursun. Onların ruhi terbiyelerini de yapsın çünkü insanın kıymet ve kuvveti bilgisinin genişliğinde olmaktan çok benliğine sahip ve iradesine hakim olabilmesinde, iyi huylarında ve ruhi terbiyesindedir. İrade ve ruh terbiyesi ise ayrı bir iştir. Bu ders ve kitap okuyup ezberlemekle elde edilmez! Bununla beraber herkes biliyor ki haddini aşkın sınıf mevcuduyla dolup taşan mekteplerimizin hiç meşgul olmadığı işlerden biri budur.
Hz. Aişe validemiz, Kur`an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in sũnnetini en iyi bilen ve anlayan sahabilerin başında geliyordu. Zekası, anlayış kabiliyeti, öğrenme arzusu, kuvvetli hafızası, aşk ve imanı sayesinde çok iyi yetişmiş biriydi. Kur'an tefsiri yanında, sùnnet-i nebeviyyeyi nakil ve şerh etmekle kalmamış, onun doğru anlaşılması hususunda ilmi tenkit zihniyetini ortaya koymuştu.
Reklam
384 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Ütopya...
Genel itibari ile bir çok gelişim kitabından daha yararlı olabileceğini düşündüğüm bir kitap. Kendi bakış açısından geleceğin ütopyasını kurgulamış. Herkesin büyük bir ruhsal olgunluğa ulaştığı, astral yolculuğun, telepatinin mümkün olduğu, insanların başlarına ne gelirse gelsin, nasıl hatalar içinde olursa olsun bunun öğrenme için gerekli olduğunu, bundan sonraki yaşamlarında kendilerini farkındalık ve yetenek olarak hep ileriye taşıyan başarılar olduğunu detayları ile açıklamış. Jon Lake 1976 yılında bir gün uykuda 2150 yılına uyanır ve ikiz ruhu Lea ile tanışır. 2150 yılının makro olgunluğa ulaşmış dünyasını tanımaya başlar. Her uyandığında 1976 yılına uyanır, en yakın arkadaşı Karl ile öğrendiklerini paylaşır ve günlüğüne kaydeder. 2150 yılında öğrendiği yeteneklerini 1976 yılında uygulamaya başlayınca arkadaşı Karl ve kendiside rüyaların gerçekliğine ikna olur. Reankarnasyon gibi inanç sistemime aykırı bir çok olaydan bahsetmesine rağmen parça parça okunduğunda günümüz dünyasının neden çökeceğini net bir şekilde anlatmış. Kitabın kahramanı sorunu net olarak çözmüş, çözümünde aslında sağından solundan yukarıdan aşağısından geçmiş çok yaklaşmış ama yakalayamamış. Ütopya sevenlerin okumasını tavsiye ederim.
M.S 2150
M.S 2150Thea Alexander · Akaşa Yayınları · 20141,114 okunma
Klinik psikolojinin şekillenmeye başladığı dönemlerde, kadınların merakına tamamen olumsuz bir anlam yüklenirken aynı özellikteki erkeklere araştırmacı adı yakıştırılmıştır. Kadınların her işe burunlarını soktuğu söylenirken, erkeklere öğrenme heveslisi denmiştir. Aslında, kadının merakının sadece sıkıcı bir röntgencilikmiş gibi sıradanlaştırılması, kadının içgörüsünü, içedoğuşlarını, sezgilerini inkâr eder. Tüm duyuların yadsır. Onun en temel güçleri olan ayırt etme neden sonuç ilişkilerine dayanarak belirleme (determinizm) yetilerine saldırmaya çalışır.
Sayfa 67
bireysel düşünce ile öğrenme arasında bir ayrım yoktur.
“Şu hâlde ‘kibir elbisesi’ni bedeninden çıkar. Bir şey öğrenme konusunda alçak gönüllü bir elbise giyin.”
Resim