O gücü ve özgürlüğü meğer ben istemişim!
Bunca şeyi nasıl öğrendiğimi bugün anladım…
Öğrenmek istememiştim. Mecbur kalmıştım.
Mecbur bırakılmıştım.
O karanlık yollarda tek başımaydım.
Kimse elimi tutmadı, kimse yol göstermedi.
Kimse “Ben yanındayım.” demedi.
Kimse geleceğimi düşünmedi.
Kimse o yükü omuzlamadı.
Ve ben… O yükün altında ezilmemek için savaşmak zorundaydım.
Kaçacak yerim
KUYU [ KAÇIŞ 3. KISIM ]
[[[Ve yol boyunca susuldu, bense caddelerde azalmaya devam ettim. Eve vardık. Vardığımızda, varlığımın kaçta kaçı kalmıştı hatırlamıyorum.... Şimdi size evin suretini tarif etmeme musade edin. Ev, ihtiyarin evinin bulunduğu tepenin tam karşı yakasında, yine tepe üzerine kurulu, yeni kalburüstü olmuş insanların tercih ettiği şehrin en yeni
KUYU [ KAÇIŞ 2. KISIM]
Bu kuzgunun da hiç yaşayası yok. Daha doğrusu ölmüş de haberi yok. Kanadının acısıyla belki kuş olduğunu bile unutmuş. Bir kuş için kırık kanat demek zaten ölüm demek... Kanadı değil de bacağı kırılsaydı belki yaşama tutunurdu. Fakat kanat..... kanat başka şey. İnsanın kanadı da aklıdır, ruhudur. Bir defa bunlardan yara aldı mı insan, iki kanadı
OKU! Yaradan Rabbinin adıyla OKU!
Öncelikle okuduğum yayınevini bulamadığım için en yakın yayınevi olan 
Kur'an-ı Kerim Meali bu yayınevini ekleyerek incelemeye başlayacağım.
Kur'an-ı Kerim ile 12 yaşında tanışmıştım. İlk hatimimi o zaman yapmıştım. Çok heyecanlı ve mutluydum. Harfleri birbirine bağlamaya çalışmalarım, yanlış - doğru cümlelerim. Manevi gücünün çok başka olduğunu o yaşta anlayamazdim bunu anlamam 21-22 yaşlarımı buldu. İçim sıkıldığında, ruhumun dinlenmesi için, derdime şifa olan kitabı açıp okurdum. Evet manevi gücüme bir şekilde iyi geliyordu ama anlamam gerekirdi. Rabbim, o ayetlerde teker teker ne anlatmak istiyor bilmem gerekirdi. Ekim ayı gibi bu karara varıp Kur'an-ı Kerim mealini okumaya başlamıştım ve Ramazan'ın Kadir Gecesi günü bitirmiş bulunmaktayım. 6 ay süren okumamda çok şey öğrendim , o bir sürü ayetin ne anlama geldiğini, her surenin neden o adı aldığını? O sureye o adı veren olayları öğrendim. Yeri geldi tüylerim diken diken oldu. Subanallah dedim ne güzel bir düzen ! Gönül isterdi ki tefsirli okumak ama bir dahaki okumamı öyle yapacağım nasipse.
Hangi dine inanılırsa inanılsın, öğrenmek için açılıp okunması gereken bir kitap Kur'an -ı Kerim. Hele ki günümüzde din konusunun kulaktan duyma bilgilerle dağıldığı şu dönemde oradan buradan duymaktansa direkt kitabı açıp okuyabilsek keşke.
Mealdan bir ayetle incelememi sonlandırmak istiyorum.
"Eğer biz Kur'an'ı bilir dağa indirseydik, onun Allah korkusundan baş eğerek parça parça olduğunu görürduün. Düşünsünler diye, insanlara biz böyle misaller veriyoruz."
Haşir Suresi/ 21. Ayet
Kitapla kalın '
"Bir şey seni tetiklediğinde,bu kendin hakkında bir şey öğrenmek için iyi bir zamandır.Tetiklenme,dışsal bir olay değil,içsel bir yanıttır"
Hayat, biz düşsekte, kalksakta devam ediyor. O yüzden hayatı güzel yaşamayı öğrenmek gerekiyor. Bunun ilk adımı ise bazı şeyleri boş vermekten başlıyor.