YouTube kitap kanalımda II. Dünya Savaşı hakkında harika kitaplar önerdim: ytbe.one/i39P66Sv65s
Bugüne kadar 482 tane kitap okumuşum ve 1000kitap sitesinde de 4 yıl boyunca iyisiyle kötüsüyle 254 adet kitap incelemesi yazmışım. Peki benim bu kadar kitabı okumamı sağlayan ve Auschwitz-Birkenau toplama kamplarını bizzat gördükten sonra
Bir öğreti akıldışı da olsa bir kez toplumda güç kazandı mı milyonlarca insan, o öğretiye inanmayı toplum dışına itilmek ve yapayalnız kalmak duygusuna yeğler.
İdeoloji nedeniyle işlenmiş hiçbir cinayet asla haklı gösterilemez. Hakikatler yaygınlaştırılabilir ama dayatılamaz. Bağırmakla, çağırmakla hiçbir öğreti daha doğru, hiçbir hakikat daha hakiki olmaz...
Dinsel öğreti, dünyada sahip olunamayan ve arzusunun duyulduğu güzelliklerin istencidir “ilahi adalet, asrı saadet “ ve cennette “sonsuz mutluluk” dünyada bir şeylerin ters gittiğinin kabulüdür. Gerçek dünyada insanca yaşam yoktur. Din, gerçekliğe duyulan maneviyatın kendisidir.
Din, insana aykırı toplumsal ilişkiler içine hapsolmuş insanın sahici insanlığı arayışıdır. Çünkü, bu tersine dönmüş dünyada “insani öz sahici bir gerçeklik” kazanamamıştır. Din, gerçek dünyada sahici insanlığı bulamamış olan insanın, özlediği insanlığı dile getirir.
Dinsel ıstırap çekme aynı zamanda hem gerçek ıstırabın ifadesi hemde gerçek ıstıraba karşı protestodur. Din ezilmişlerin of çekmesi , kalpsiz dünyanın kalbidir, ruhsuz koşulların ruhudur. Din halkın afyonudur.
Yani Marx’ın söylediğinin açıklaması; 👇🏻
Mevcut toplum derin bir ıstırap çekmektedir . Din, bu ıstırabı kendi fantastik anlatı ve ritüelleriyle hem ifade hem protesto etmektir. Din ezilmişler açısından kalpsiz bir dünya tahayyül edilebilecek kadar insanca özlemlerin paylaşılmasıdır.
Yani afyon aslında ezilmişlerin sıkıntılarını giderebilmek için dinsel ritüellerde yan yana gelerek dayanışmalarını çeşitli kolektif avuntu pratikleriyle çektikleri gerçek acıları bir nebze olsun hafifletmeyi anlatır.
Hayvan Çiftliği
1.BÖLÜM(Kitap)
Kitabımız bir ütopyodan distopyaya evrilen hikaye, Stalin rejimine karşı bir taşlama olarak anlatılsa da çağının ve zamanın ötesinde bir anlatıma sahip...
Bu kitaba, bu zamanlarda sadece komünizm ve sosyalizm eleştirisi bakmak doğru olmaz.
Kitabımız sosyalist bir düzenin dış dünyanın etkileri ve baskılarıyla
Mutluluğumuzu kendimiz yapar ya da buluruz.
Schopenhauer nedir? Kimdir diye sormuyorum nedir bu adam? Schopenhauer, her şeyden önce felsefenin başkaldırısıdır, bu başkaldırının arasından sızan gülüşüyle. O korkunç resmin arkasında yatan ıstırap infaz mangasının iyi niyetli yol göstericisidir. Schopenhauer olmak yürek ve zekayı aynı kulvarda
Felsefeye ilgisi olan olmayan herkesin tanıdığı birisidir Sokrates.
Kendi yazmış olduğu bir eseri yok Sokrates'in maalesef ama öğrencilerinden platon, hocasının mahkeme salonunda idam cezasına çarptırıldığı savunmasını ve idam gününe kadar geçirmiş olduğu son günlerini, dostlarıyla olan diyaloglarını kaleme almıştır. Yargılanma sebebi
bir öğreti ne kadar mantıksız olursa olsun, toplum tarafından kabul edilerek güç kazandığı zaman, milyonlarca insan kendilerini dışlanmış ve izole edilmiş hissetmektense ona inanmayı tercih edecektir.
M.Ö. 400’lü yıllarda, yani bundan yaklaşık 2400 yıl önce Sokrates’in ölümünden sonra, öğrencisi Platon tarafından yazılmıştır. Platon kitabın yazarı olmakla birlikte dava esnasında orada bulunmuş, Sokrates'in savunmasının birincil tanıklarından birisi olmuştur.
O dönemin Yunan şehrinin ileri gelenleri tarafından "devletin tanrılarını
Tesadüf seni önüme cikarmasaydi,gene aynı şekilde,fakat her şeyden habersiz,yaşayıp gidecektim.Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu,benim bir de ruhum bulunduğunu öğreti.