Dinsel öğreti, dünyada sahip olunamayan ve arzusunun duyulduğu güzelliklerin istencidir “ilahi adalet, asrı saadet “ ve cennette “sonsuz mutluluk” dünyada bir şeylerin ters gittiğinin kabulüdür. Gerçek dünyada insanca yaşam yoktur. Din, gerçekliğe duyulan maneviyatın kendisidir.
Din, insana aykırı toplumsal ilişkiler içine hapsolmuş insanın sahici insanlığı arayışıdır. Çünkü, bu tersine dönmüş dünyada “insani öz sahici bir gerçeklik” kazanamamıştır. Din, gerçek dünyada sahici insanlığı bulamamış olan insanın, özlediği insanlığı dile getirir.
Dinsel ıstırap çekme aynı zamanda hem gerçek ıstırabın ifadesi hemde gerçek ıstıraba karşı protestodur. Din ezilmişlerin of çekmesi , kalpsiz dünyanın kalbidir, ruhsuz koşulların ruhudur. Din halkın afyonudur.
Yani Marx’ın söylediğinin açıklaması; 👇🏻
Mevcut toplum derin bir ıstırap çekmektedir . Din, bu ıstırabı kendi fantastik anlatı ve ritüelleriyle hem ifade hem protesto etmektir. Din ezilmişler açısından kalpsiz bir dünya tahayyül edilebilecek kadar insanca özlemlerin paylaşılmasıdır.
Yani afyon aslında ezilmişlerin sıkıntılarını giderebilmek için dinsel ritüellerde yan yana gelerek dayanışmalarını çeşitli kolektif avuntu pratikleriyle çektikleri gerçek acıları bir nebze olsun hafifletmeyi anlatır.
YouTube kitap kanalımda II. Dünya Savaşı hakkında harika kitaplar önerdim: ytbe.one/i39P66Sv65s
Bugüne kadar 482 tane kitap okumuşum ve 1000kitap sitesinde de 4 yıl boyunca iyisiyle kötüsüyle 254 adet kitap incelemesi yazmışım. Peki benim bu kadar kitabı okumamı sağlayan ve Auschwitz-Birkenau toplama kamplarını bizzat gördükten sonra
İdeoloji nedeniyle işlenmiş hiçbir cinayet asla haklı gösterilemez. Hakikatler yaygınlaştırılabilir ama dayatılamaz. Bağırmakla, çağırmakla hiçbir öğreti daha doğru, hiçbir hakikat daha hakiki olmaz...
Bir öğreti akıldışı da olsa bir kez toplumda güç kazandı mı milyonlarca insan, o öğretiye inanmayı toplum dışına itilmek ve yapayalnız kalmak duygusuna yeğler.
Felsefeye ilgisi olan olmayan herkesin tanıdığı birisidir Sokrates.
Kendi yazmış olduğu bir eseri yok Sokrates'in maalesef ama öğrencilerinden platon, hocasının mahkeme salonunda idam cezasına çarptırıldığı savunmasını ve idam gününe kadar geçirmiş olduğu son günlerini, dostlarıyla olan diyaloglarını kaleme almıştır. Yargılanma sebebi
Mutluluğumuzu kendimiz yapar ya da buluruz.
Schopenhauer nedir? Kimdir diye sormuyorum nedir bu adam? Schopenhauer, her şeyden önce felsefenin başkaldırısıdır, bu başkaldırının arasından sızan gülüşüyle. O korkunç resmin arkasında yatan ıstırap infaz mangasının iyi niyetli yol göstericisidir. Schopenhauer olmak yürek ve zekayı aynı kulvarda
Kitap, adından da anlaşılacağı üzere, her biri başlı başına bir öğreti olan dört anlaşmayı hayatımıza uygulamanın öneminden bahsediyor.
1.Anlaşma: ‘"Kullandığın Sözcükleri Özenle Seç’’
2.Anlaşma: ‘’Hiçbir Şeyi Kişisel Algılama’’
3.Anlaşma: ‘’Varsayımda Bulunma’’
4.Anlaşma: "Daima Yapabildiğinin En İyisini Yap’’
Dört anlaşma”nın ilki,
"Dünyalılar,
birazdan okuyacağınız inceleme, tehlikeli ve şüpheli bilgiler içermektedir. Yazılanların birçoğu gerçektir. Mason biladerliği de gerçektir.
Bay K. keyifli okumalar diler."
"Benim de kendime göre bir hayalim var. Benim de kendime göre rüyalarım, hülyalarım, hayallerim var.
Eksik olan bir şeyi bir şekilde deneyim
"Üç bin yılın hesabını göremeyen karanlıkta yolunu bulamaz; günü gününe yaşar ancak."
Goethe
Kitabın tanıtımındaki bu sözle incelemeye başlamak istedim. Goethe'ye bir yandan hak veriyorum; öte yandan da insan üç bin yılın hesabını görse dahi yolunu bulamayabilir hatta bembeyaz bir
M.Ö. 400’lü yıllarda, yani bundan yaklaşık 2400 yıl önce Sokrates’in ölümünden sonra, öğrencisi Platon tarafından yazılmıştır. Platon kitabın yazarı olmakla birlikte dava esnasında orada bulunmuş, Sokrates'in savunmasının birincil tanıklarından birisi olmuştur.
O dönemin Yunan şehrinin ileri gelenleri tarafından "devletin tanrılarını