"Öğretmen ne demek ? Ne soğuk, ne haysiyetsiz, ne çirkin kelime. Hoca öğretmez, yetiştirir, aydınlatır, yaratır. Öğrenci ne demek ? Talebe isteyendir ; isteyen, arayan, susayan."
Kitabın son sayfasını okuduğumda gözümden akan yaşlara hakim olamadım. Yanlış anlatılmak ve anlaşılmak insanın kaderinde var. Bir baba ile kızın birbirlerini tanımadan geçirdikleri bir ömür, babasının ölümünün ardından babasını tanıma fırsatı bulmuş ve soğuk bedenine ilk ve son kez sarılmış bir kız çocuğu...
Zehra öğretmen babası Mürşit Efendi'nin hatıra defterini okuduktan sonra kendisinde tek eksik olanı tamamladı, acımayı öğrendi...
Reşat Nuri Güntekin'in çok bilinen eserlerinin yanında ismi geride kalmış olsa da okunması gereken muhteşem bir eser. Okuyunuz efendim...
*Çocuklara bağıra bağıra hayır demeyi öğretmeli.
* Vücudunun özel olduğunu ve ancak kendi izin verirse
birinin dokunabileceğini öğretmeli.
* Çocuklara cinsel eğitim verilmeli. Eğer yapamıyorsanız
bir uzmandan yardım alın.
* Okul müfredatlarına, çocuk kaybolduğu zaman ne
yapmalı bilgisinin konulması lazım.
* Çocuğa özel bölgelerini anlatmalı. Ancak bu şekilde,
kendisine yapılacak herhangi bir hareketin ne anlama
geleceğini bilir ve kendisini koruyup tepkisini
gösterebilir.
* Anneler çocuklarıyla yakından ilgilenmeli.
* Cinsellik konusu açılınca çocuğa kesinlikle "Sus, ayıp!
Nereden duydun gördün? Bir daha böyle şeyler
söyleme” denmemeli. Böyle olursa çocuk merakını
gidermek için başka yollar deneyecektir.
* Çocuklara kendilerini nasıl ifade edebilecekleri
öğretilmeli.
* Okula sadece rehber öğretmen çağırdığında
gitmemeli. Bazen sizin göremediğinizi öğretmen
görebilir. İletişimi sürdürmekte fayda var.
* Öğretmene asla "Eti senin kemiği benim” dememeli.
Çocuğun en yakınları arasında sayılabilecek öğretmeninin de dikkatli olması bir o kadar önemli. Öğretmen çocuğu iyi tanıyor olmalı ki ruh halini anlayabilsin, çocuktaki değişiklikleri fark edebilsin. Öğrencisiyle ilişkisi iyi olsun ki, istismarı yaşayan çocuk imdat çığlığını ona duyurabilsin.
%5 oranında öğrenciyi nitelikli okullara sokacağız diye %95'i oluşturan çocuklarımızı tükenmişlik sendromuna, öz güven kaybına itiyoruz. Sınav başarısı bundan önemli mi? %5 için %95'e zarar veriyoruz.
Köye tek kitap girebilmişti: Kur'an.toprak adamı ancak cehenneminden kurtulmak için okur.Kitap cennetin anahtarıdır.Öğretmen imamın yerini tutamadı, tutmayacaktır.Öğretmen köye neyi getiriyor?Samimiyesizliği, köksüzlüğü ve hoppalığı.
Öğretmenler odası, okulun kültürünü yansıttığı gibi okuldaki kültürün oluşmasına ve değişmesine de hizmet eder. Ancak bu oluşum ve değişim, iyi yönde olabileceği gibi, kötü yönde de olabilir.
Şunu çok iyi anlamıştım. Bu eve bir aziz de gelse benim patronlar ona bile ders vermeye, kendi yaşayış biçimlerini benimsetmeye çalışırlar ve bunu da can sıkıntısından yaparlardı. İnsanları yargılamasalar, aşağılamasalar, insanlarla alay etmeseler, herhalde konuşmayı unutur, dilsizleşir ve kendi kendilerini göremez olurlardı. Bir insanın kendi varlığını duyumsayabilmesi için, insanlara bir biçimde davranıyor olması gerekir. Benim patronlarım yakınlarına karşı hep öğretmen edalı, hep eleştiren, ayıplayan, kınayan bir tutum içindeydiler. Bu eleştirilere uyarak onlar gibi düşünmeye, duymaya, onlar gibi yaşamaya başlamanın da bir hayatı yoktu; çünkü bu kez de daha önce eleştiri üstü tuttukları bu tutumu eleştirmeye başlarlardı. Onlar böyleydi.
* Siyaseti eğitimden uzaklaştıracaksın, siyasilerin okullara girmesine müsaade etmeyeceksin.
* Ve tüm sistemi yetiştirmek istediğin bireylere ve ülkenin ihtiyacına göre bir kere kurgulayıp sonra küçük küçük iyileştirmelerle geliştireceksin.
* Öğretmenlerini iyi yetiştirip, iyi rakamlar ödeyeceksin. Kendini geliştiren öğretmene daha fazla ödeyeceksin. Dil tazminatı , alan derinliği, yüksek lisans, doktora için çok ödeme
yapacaksın.
* Mutlaka eğitim bütçesini artıracaksın.