"Bir ülkede kadınlar için gerçek özgürlük olmadığı sürece, o ülkede gerçek özgürlük yoktur." Anaerkil ailenin yıkılmasıyla ev yönetimi toplumsal niteliğini yitirdi. Ev yönetimi artık toplumu ilgilendiren bir sorun değildi. "Özel hizmet oldu. Toplumsal üretime katılmaktan alıkonan kadın da baş hizmetçi oldu. " (Engels).
Kendileri öğretmen olarak sunan kimselerin yetkinliği çoğunlukla öğrenmek isteyenlere engel oluşturur, çünkü öğrenciler kendi görüşlerini bir kenara koyup yetkin olarak gördükleri kimsenin onayladığı görüşü benimserler.
Reklam
8/10 puan verdi
·
Liked
Okunması gereken bir kitap
“Yenişehir’de Bir Öğle Vakti” Sevgi Soysal’ın 1970’lerin başında yazdığı ve kendisinin 1974 Orhan Kemal Roman ödülünü almasına vesile olmuş özel bir yapıt. Öyle sanıyorum ki kitabın bana çekici gelen yönüyle kitaba ödül kazandıran yönü tam anlamıyla örtüşmüyorlar. 2018’in yaz tatili olmalı, kitabı ilk defa bir akrabamın kitaplığında görmüştüm.
Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
Yenişehir'de Bir Öğle VaktiSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20122,222 okunma
İnsanın sözde her zaman bir birlik ve bütünlüğü içerdiğine ilişkin o yanlış ve sakıncalı görüşü biliyorsunuz. Şunu da biliyorsunuz ki, insan bir yığın ruhtan, pek çok ben’den oluşur. Sözde bütünlüğünü dağıtıp parçalayarak kişiliği pek çok ben’e ayırmak delilik sayılır, bilim şizofreni diye niteler bunu. Belli bir çokluğun belli bir düzen ve gruplandırma olmaksızın denetim altında anlamayacağı düşünülürse, bilim bu tutumunda haklıdır. Ancak, pek çok alt ben’in birkezliğine, bağlayıcı, yaşam boyu varlığını koruyacak bir düzene sokulabileceği inancında da haksızdır; bilimin söz konusu yanılgısı da bazı tatsız sonuçlara yol açıyor; taşıdığı değer, olsa olsa devletçe işe alınan öğretmen ve eğiticilerin çalışmalarını basite indirgeyerek düşünme ve denemelerden kendilerini uzak tutmalarını sağlamasıdır.Söz konusu yanılgının bir diğer sonucu da, aslında şifa bulmaz derecede aklından zoru olan pek çok insana ‘normal’ ,hatta sosyal açıdan üstün kişiler gözüyle bakılması, öte yandan aslında dahi pek çok insanın kaçık sayılmasıdır. Bu yüzden, bizler bilimin kimi boşlukları içeren ruh öğretisini kişiliğin inşa sanatı kavramıyla bütünlemekte, ben’inin parçalanıp dağılması olayını yaşamış kişiye, parçaları nasıl her zaman dilediği düzen içinde yeniden bir araya toplayıp yaşam oyununda sınırsız bir çeşitlilik sağlayabileceğini öğretmekteyiz. Bir yazarın bir avuç kişiden bir oyun yazıp çıkarması gibi, dağılmış ben’imizin parçalarından yeni oyunlar, gerilimler ve sürekli değişen konumlarla yeni gruplar oluşturmaktayız.
Günümüzde okul sistemi tarih boyunca güçlü kiliseler için geçerli olan üç işlevi yerine getirmektedir. Okul hem toplum mitinin kaynağı, hem bu mitin tezatlarının kurumsallaştırılması ve hem de mit ile gerçeklik arasında uyumsuzluğu tekrar üretecek ve gizleyecek olan ritüel mekanıdır... Özgür bir toplumun, modern bir okulda oluşturulabileceği görüşü paradoksal bir iddiadır. Bireysel özgürlüğü garanti altına alma, bir öğretmenin öğrencileriyle meşguliyetinde tamamiyle gözardı edilmektedir. Öğretmen sahip olduğu kişiliğini yargı, ideoloji ve doktor işlevleriyle birleştirdiğinde, toplumun temel yapısı, yaşam için hazırlanması gereken süreçle amacından saptırılmaktadır. Bu üç gücü birleştiren bir öğretmen, öğrencinin yasal veya ekonomik reşit olmama durumunu meydana getiren ya da özgür toplanma hakkını kısıtlayan yasalara göre öğrencinin haklarını daha fazla kısıtlar. Ağaçları yaşken eğip bükmek sevgili öğretmenlerin içtenlikle yerine getirdikleri kutsal ve benzersiz bir vazifedir. Ivan ILLICH (Okulsuz Toplum)
Karşmızdaki insanın hangi görüşünden yola çıkacağınıza iyi karar verin : İlkokula giderken, üç tane dördüncü sınıf öğretmeni vardı ve annem, içlerinden en iyi olanın sınıfına yazılmamı istiyordu.Bu yüzden, okul müdüründen, üç öğretmeni de incelemek için izin istedi. Müdür, "Pekala, ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Eğitim
Reklam
211 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.