Mecliste mesela, muallim mektepleri (öğretmen okulları) öğrencilerine sarık sardırılsın, mekteplerde musiki dersi olmasın, yalnız «ilahi» dersi konulsun gibi değersiz konularla nice vakitler kayboluyordu.
Sayfa 403Kitabı okudu
...Sadece Rum ve Bulgar milliyetçilikleri değil, aynı zamanda Müslüman askerler arasında da yavaş yavaş etnik farklılıklar su yüzüne çıkmaya başlamıştır. Daha Abdülhamid zamanında Harbiye Mektebi’ndeki Arap kökenli öğrenciler arasında Arap milliyetçiliği ortaya çıkmakta, Türk öğrencilerle tartışmalar yaşanmaktadır. Harbiye ve Harp Akademisi’nde öğrenci ve kurmay subay olarak bulunan Kâzım Karabekir’den birkaç anı aktaralım: Bu sene [1905] sınıfımızdaki Şamlı ve Bağdatlı arkadaşlarda mühim bir his değişikliği var. Türklere karşı soğuk duruyorlar. Ayrılık muhabbetlerine şahit oluyorum. Bir gün ordu teşkilatı hocası “Yemen isyanlarına obüs topları götürüp âsi Arapların kafasını kırmalı” dedi. Paydosta Arap arkadaşlar müthiş bir hal aldılar. Arapça birbirlerine bunun bir hakaret olduğunu izahla Türklere küfür ve beddua ediyorlardı. Kendilerini teskin için hayli uğraştım. Muallim erkân-ı harp kaymakamı [öğretmen kurmay yarbay] Suphi Bey’i protesto etmeye, ona hakaret etmeye kadar karar veriyorlardı. Durdurdum. Sınıfımızda da Arap kurmay adayı on kadar... Bunların ifsat edildikleri kanaatindeyim. Kâzım Karabekir Harbiye ve Harp Akademisi’nde Türk ve Arap öğrenciler arasında sık sık tartışmalar çıktığını, Arap öğrencilerin “Türklere lanet yağdırdığını”, Arap bağımsızlığını savunduklarını anlatır. “Arnavut neferlerde bile soğukluk görüyorum” diye kaydeden Karabekir, Arnavut öğrencilerin de “bozulduğunu... bereket versin aklı erenlerin Türk milliyetine bağlı” olduğunu anlatır.
Reklam
Alim (bilgin), muallim (öğretmen) birbirine yakın kavramlar. Ama aralarında ayrımlar da var. Muallim veya öğretmen üretilmiş bilgileri bilmeyenlere öğretendir. Alim veya bilgin ise bilgi üretebilendir. Bilgi üretebilmek için öncelikle bilim bilinci" gerekir. İlim zihniyeti de denilir. Bilimlik bilgi üretimini ancak kınayanların kınamasından çekinmeyen veya baskılardan korkmayanlar gerçekleştirebilir. Baskıların en etkilisi, üretilmiş bilimlik bilgileri, nas (dogma) haline getirenlerin baskısıdır.
GASPIRALI İSMAİL BEY VE USULÜCEDİT BİZLER GELİR GEÇERİZ LÂKİN MİLLÎ MAARİF YAŞAYACAKTIR. [İsmail Gaspıralı] Kırım'ın Ruslar tarafından işgal edilişinin üzerinden bir asırdan fazla bir zaman sonra bu topraklar üzerinde görülen en önemli ortak özellik, cehalet ve dolayısıyla ortadan kaldıramadıkları Türkler'i, jeo-politik durumu çok ehemmiyetli
HASAN ALİ HESAP VERMELİDİR Bugün Türkiye’de bir Hasan Âli meselesi, daha doğrusu millete hesap vermeğe mecbur bir Hasan Ali vardır. Maarif Vekâletindeki sekiz yıllık icraatıyla umumun nefretini üzerine çeken bu adam gazete tenkitleriyle, mizahî hücumlarla ve kuşa çevrilmekle yaptıklarının hesabını vermiş sayılamaz. Gizli veya açık ikazlara
İslam kültür dünyasında, asıl mantık çalışmaları Farabi ile başlar. Bu yüzden ona Aristo'dan sonra gelen, ikinci öğretmen anlamına gelen, muallim-i sani ünvanı verilmiştir.
Reklam
Geri154
549 öğeden 541 ile 549 arasındakiler gösteriliyor.