İster devlet başkanlığı, ister valilik, ister komutanlık, isterse öğretmenlik veya vergi toplama memurluğu... İdareci, idare adına halka hizmet amacıyla yetkilendirildiği için görev süresince daima "insanı" öncelemek durumundadır. Yani yönetici vasfıyla çalışan kişi, "velisi olmayanın velisi" (İbn Mace, Nikâh, 15; Ebû Dâvûd, Nikâh, 18, 19) olmak zorundadır.
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin
ÇALIKUŞU -ÖZET- Kitap 120 sayfadan oluşuyor. Feride küçük yaşlardayken önce annesiz, sonra da babasız kalır. Onu Eren köyünde oturan Besime hanım büyütür. Feride'yi Fransız kız lisesinde yatılı okutur. Tatillerde erenköy'deki köşkte kalır. Vesimenin oğlu Kamuran yakışıklı sarışın bir gençtir. Feride okulda kaldığı sıralarda biri ona senin sevgilin olamaz gibi bir şey deyince o da ortaya bir hikaye atar. Kamuran'la sevgili oldukları yalanı. Kamuran ise o sıralar başka biriyle birlikte bir nokta hatta feride'yi okula ziyarete gelmesi bile, birlikte olduğu kişinin yanına gidebilmek için bir bahanedir Feride hareketli, yaramazdır. Bir gün Feride kamuran'la ilgili her şeyin yalan olduğunu birine anlatır. O kişi de feride'ye; Feride sen kamuran'a aşıksın dersin. O kişiye bunun kamuran'a da anlatır. Ve Feride ile Kamuran nişanlanırlar ama Feride hala okumakta ve çocuk gibidir.evlilikten de çekinmektedir. Evlenecekleri gün çarşaflı bir kadın gelir ve kamuran'ın Münevver adlı bir kadına evlenme vaadinde bulunduğunu söyler. Feride köşk'ten kaçar türlü köylerde öğretmenlik yapar. Munise adlı bir kızı ise evlatlık alır. Sonra Feride münevverle kamuran'ın evlendiğini öğrenin nokta Feride doktor hayrullah'la evlenir ama bu gerçek bir evlilik değildir. Feride'nin başından geçenleri bugünlükten öğrenilir günlüğü saklar. Adam feride'ye ben ölünce bunu kamuran'a götür der günlük için . Günü okuyan Kamuran feride'yi bir daha asla bırakmaz. Münevver ölmüştür zaten.
Çalıkuşu (Gençler İçin)
Çalıkuşu (Gençler İçin)Reşat Nuri Güntekin · İnkilap Yayınları · 2010102.4k okunma
Reklam
İyi ilişkilerin oluşmasının önündeki başlıca engellerden biri, sorunun kime ait olduğunun anlaşılmamasıdır.
Her ne kadar zihniniz eskiyi hatırlayabiliyor ve hatta gelecek hakkında fantezi kurabiliyor olsa da, bedeniniz burada ve bu anda yaşıyor.
Her insanın başkasını kabullenme kapasitesi zaman zaman değişir.
İnsanlar genellikle hoşgörülü olan kişilerin arkadaşlığını ararlar; çok eleştiren ve yargılayan kişilerden ise uzak dururlar.
Reklam
“Yo, Siddhartha’nın bundan böyle elimden kayıp gitmesine izin vermeyeceğim! Bundan böyle dü- şünmeye ve yaşamaya Atman'la ve dünya ıstırabıyla başlamayacağım. Bundan böyle kendimi öldürüp, kendimi parçalara ayırıp da yıkıntıların ardında bir giz aramaya kalkmayacağım. Bundan böyle ne Yogo- Veda, ne Atharua-Veda, ne çileciler, ne de herhangi bir öğreti olacak öğretmenim. Kendi kendime öğretmenlik yapacak, kendi kendimin öğrencisi olacak, kendimi tanımaya, Siddharta’nın gizini tanıyıp öğrenmeye çalışacağım."
Ezbere dayalı öğretim
Latin eğitimi demenin gayet yerinde olacağı bu eğitim tarzının arz ettiği en mühim tehlike, ders kitaplarını ezberlemekle zekanın geliştirilebileceği fikri gibi temel bir psikolojik yanılgı üzerine inşa edilmiş olmasıdır. Buradan hareketle mümkün olabilecek en çok sayıda kitabın öğrenilmesi için gayret edildi. Genç bir adamın ilkokuldan doktoraya Yüksek öğretmenlik sınavına dek yaptığı tek şey, kendi muhakemesini ve tercihlerini devreye sokmadan yalnızca kitapları ezberlemektir. Onun için öğretim, ezberlemek ve itaat etmekten ibarettir. Eski eğitim Bakanı Sayın Jules Simon şöyle yazıyor: “dersleri öğrenmek, dil bilgisini veya belli bir konudaki özet bilgileri ezbere bilmek, çokça tekrar ile taklit etmek… İşte bunlar, hocanın yanılmazlı üstü kapalı şekilde kabul eden inanışın tezahürü diyebileceğimiz ve sonuçlarıyla bizi küçülten, aciz bırakan gülünç bir eğitim şeklidir.“
Süreyya San Jose Üniversitesi Öğretmenlik Bölümü'nde
Öğretmenlik fazla para getirmeyebilir, ama yapmak istediğim iş, o! Öğretmenliği seviyorum, ayrıca sadakayla geçinmekten çok daha iyidir."
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 21 days
Merhaba arkadaşlar şunu söylemeliyim ki kitap beni içine çekti ve hâlâ etkisindeyim açık söylemek gerekirse kitaba ön yargılı başlamıştım üslubu düzensiz konusu sıradan diye ama bu kesinlikle öyle değil kısaca şöyle anlatayım. Kitap bir öğretmenin üniversite yıllarını ve öğretmenlik hayatında yaşadığı terör olayını anlatıyor 1992 tarihinde Diyarbakır Kulp ilçesinin terörün yoğun yaşandığı köye atanıyor ve orada evlendirilmek için başka köyden kaçırılıyor ve sonrasında terör örgütünün eline geçip dağa kaçırılıyor sonra bir sekilde kurtulup yeni goreve başlayacağı yere giderken yolu kesen teröristlerin kurşunlarına hedef oluyo vuruluyor ama kurtuluyor devamı sizde olsun
Unuttum Sanma
Unuttum SanmaBilal Civelek · Yediveren Yayınları · 2021115 okunma
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.