Hayatı boyunca kitap okumayı çok sevdi ve yaşadığı müddetçe 4.000’ne yakın kitap okudu Atatürk. Çocukken babasının yokluğunu dolduran ve çektiği yoksulluktan kurtaran şey yine kitaplardı. Durmadan tarih kitapları okur ve olayları anlamlandırmaya çalışırdı. Kız kardeşi Makbule Atadan hatıralarında
Öncelikle şunu belirteyim ki klasik bir kült kitabı -özellikle de bu kitap Dostoyevski'ye aitse- her zaman iyi bir çevirisi olan yayından okumak gerekiyor. Bu kitabı daha önce kötü bir yayından alıp okumayı yarım bırakmıştım ve kendime ben en iyisi mikrofonu İş Bankası Yayınları'na bırakayım demiştim. Şimdi bu diziden okudum ve bu
Salon başkanı olarak görevlendirildiği salonda sınav sonunda sıraların üzerinde unutulan ÖSYM tarafından adaylar için gönderilen kırtasiye malzemelerini kendi öğrencileri için sıraların üzerinden toplayabilmenin adıdır öğretmenlik.
Sene 2001… Ortaokul 1. Sınıfa başlayacağım yıl. Bir yaz günü dayımların kereste fabrikasında çalışıyorum. Çalışıyorum dediğime bakmayın. Sadece ortalıkta dolanıyorum. Canım sıkılınca fabrikanın değişik yerlerine keşifler yapıyorum hazine bulacakmışım gibi. Sanki keşfedilmemiş yerler var da bende oraları keşfe çıkmışım gibi.
Tam bu düşünceler
BİLİYOR MUSUNUZ?
“1923TE TÜRKİYE’DE;
Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu.
40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu.
Traktör sıfırdı, karas...aban’dı.
5 bin köyde sığır vebası vardı.
Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu.
İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
Mâdem öğretmenin niteliğini ve öğretmenlik yeteneğini mülakat ile tespit edecektiniz neden mülakatı bütün bir eğitim sürecinin başında yapmadınız?
Üniversite eğitimimizin başında yeteneğimizi, sonunda da donanımımızı tespit etmek içn mülakat yapabilirdiniz mesela! En kötü ihtimalle mülakata girerek kpss'ye girmeye hak kazanırdık. Böylece hem zamanımızı boşuna tüketmemiş hem de boşuna emek vermemiş olurduk.
Ancak niyetinizin niteliğimizi yahut yeteneğimizi tespit etmek olmadığı mülakatın zamanlamasından aşikâr. Verilen mülakat kaldırma sözünden bahsetmiyorum bile...
Emeği geçen herkese tabiki de hakkımızı helal etmiyoruz!!!
#mülakatahayır
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk