EZOP MASALLARI... Ezop, fabl denen öyküleriyle ünlüdür. Anlattığı öyküler yaşama ilişkin bir öğüt ya da ders verir. Kahramanları ise hayvanlardır. Ezop'un öykülerinde hayvanlar konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır. Öyküden çıkarılacak ders, sonunda okura öğüt biçiminde verilir Bir tane paylaşmak istiyorum.... AKREP VE KURBAĞA Akrep nehrin
Ey oğul! Önce kendi nefsine öğüt ver, kendi nefsini düzelt! Sonra da başkalarına öğüt ver, başkalarını düzeltmeye çalış! Sana önce kendi nefsinin özelliklerini, kendi nefsinin ne durumda olduğunu bilmen lazım. Kendinde ıslaha muhtaç bir hâl var oldukça başkalarını düzeltmeye, başkalarına öğüt vermeye kalkışma! Eğer kendinde ıslaha muhtaç bir hâl bulunduğu hâlde bunu bırakır da başkasının ıslahına kalkışırsan yazık sana! Başkalarını nasıl ve hangi hâllerde kurtarabileceğini bilirsin. Sen kendin kör isen, bir başkasının elinden tutup nasıl bir yere götürebilirsin? Gözleri görmeyen birisinin bir başkasının elinden tutup bir yere götürmesi mümkün olmadığı gibi, kendi nefsini ıslah etmemiş birisinin de başkalarını irşat edip Allah’a götürmesi mümkün değildir. Ancak kendi gözleri gören kişi başkalarını bir yerden bir yere götürebilir. Denize düşen ve yüzme bilmeyen birisini ancak mahir yüzücü olan birisi kurtarabilir. Aynen bunun gibi, Allah’a insanları ancak O’nu tanıyan birisi götürebilir. Allah’ı tanımayan kişiye gelince, O’na giden yolda bu kişi insanlara nasıl rehberlik edebilir ki? Sana Allah’ın tasarrufundan bahsetme ihtiyacını duymuyorum! Sen O’nu seversin, amellerini sırf O’nun rızası için yaparsın! Asla O’ndan başkası için yapmazsın! O’ndan korkarsın, O’ndan başkasından asla korkmazsın! Seyyid Abdulkadir Geylani Hazretleri (kuddise sirruhu)""
Reklam
Nazım, Vera'ya bir anda vurulmuş ve onun kalbini çalmak en büyük arzusuydu, ona türlü türlü hediyelerle kur yapıyordu; “Ertesi günden başlayarak Nazım atağa kalktı. Bana, henüz genç olduğunu kanıtlamaya karar vermişti. Onu unutmam şurada dursun, kendisinden bir dakika bile kopmama olanak vermiyordu. Günde on kere telefon ediyordu… Hiçbir şey umurunda değildi: Çalışmak da oluşum, evli oluşum, kendisiyle telefonda konuşmamın kimi kez uygun olmayışı ve çoğu kez olanaksızlığı… Açıyordu telefonu. Senaryo bölümünden bir an ayrılmayayım, hemen dört katlı stüdyoda aramaya başlıyorlardı beni, Nazım telefondaydı. Ya kendisi getiriyor ya da şoförüyle kocaman pastalar, kutu kutu çikolatalar, çiçekler gönderiyor ve daha türlü türlü şeyler yapıyordu beni kendisine kadınca ilgi göstermeye zorlamak için. Artık bir çocuğa davranır gibi davranmıyordu bana. Onun gözünde kadın olmuştum artık ve Dumas’nın, Dostoyevski’nin romanlarında kadınlara nasıl kur yapılıyorsa, öyle kur yapıyordu bana.” Ancak Nazım kendi gibi sıradışı bir kadına aşık olmuştu, Vera çikolatalarla tavlanacak bir kadın değildi; Yine elinde çiçeklerle Vera’ya gittiği bir gün Vera'nın iş arkadaşı Rais öğüt verdi ona : “ Eğer onu hoşnut etmek istiyorsanız hıyar çurşusu, çiroz gibi şeyler getirin de bakın o zaman nasıl sevecek sizi.” Ve bu öğütten sonra litre litre turşular Vera'nın masasına doluşmaya başladı, sonrası hepimizin malumu. Nazım turşuyla kalp çalan ilk erkek olarak tarihe geçiyordu…
Şimdiye kadar nasıl yaşadıysan gene öyle yaşayacaksın sanırsın. Sonra beklenmedik bir anda biri çıkar gelir. Etrafındaki kimseye benzemez. Kendini bu yeni insanın aynasında görmeye başlarsın. Var olanı değil sende eksik olanı gösteren sihirli bir aynadır o. Ve sen bunca zaman aslında hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığını, bilmediğin bir şeye hasret çektiğini anlarsın. Şamar gibi iner hakikat suratına. Sana içindeki boşluğu gösteren bu kişi bir pir, üstad, arkadaş,yoldaş, eş ya da bazan bir çocuk olabilir. "Önemli olan seni tamamlayacak ruhu bulmandır. Her peygamberin verdiği öğüt aynıdır. Sana ayna olacak insanı bul...!" Elif Şafak
" İnsan Sevince " ismini koyduğum ve on adet öykümün bulunduğu basıma hazır ( şu ana kadar bastırabilecek bir yayınevi bulamadım ) kitabımdan sizlere bir öykümü paylaşmak istiyorum. ( En kısa öykümü paylaşıyorum.) Eleştiri ve fikirlerinizle destek olursanız sevinirim. Daha çok kişiye ulaşabilmesi için paylaşabilirsiniz. Aşk Acı
Okuduğunuz eser sizi fikren yükseltir, içinizi iyi ve mert duygularla doldurursa, onun hakkında karar vermek için bu duygu yeterlidir. Alexander Pope Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra, hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar. Alfred de Vigny Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir; çünkü iki
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.