Gecelerim, çarpan kocaman bir yürek gibi.
Saat üç buçuk.
Gecelerim aysız. Gecelerim pencereden süzülen gri ışığa gözünü kırpmadan bakıyor. Gecelerim ağlıyor, yastığım nemli ve soğuk. Gecelerim uzun, upuzun ve sürekli belirsiz bir sona doğru uzanıyor. Seni arıyorum, yanımdaki ufacik bedenini, soluğunu, kokunu arıyorum. Gecelerim, “Boşluk” yanıtını
Samuel Beckett . 1928-1930 yılları arasında İngilizce okutmanlığı yapıyor ve eserlerini İngilizce yazmaya başlıyor. Ardından aynı kolejde Fransızca okutmanlığı yapmaya devam ediyor. 1945’ten sonra eserlerini Fransızca yazmaya
-Spoiler içermez-
Her ne kadar çocuk kitapları kategorisinde yer alsa da bu bir yetişkin masalıdır. Haklı ile güçlünün savaşıdır. Bir sistem eleştirisidir, hem de bizden bir yazarın bize dair eleştirileridir. Tanıdığım en iyi masal anlatıcısının öğüt niteliğindeki bir başka kitabıdır.
Filler diyarının sultanı bir gün karınca denen hayvanların
Mevlana gerçekten nasıl biriydi? İyi mi yoksa kötü mü? Allah'a şirk koştu mu? İnsanlara zararı oldu mu?
Bu incelemede Mevlana'nın hayatı ve kişiliği üzerine konuşmayacağım. Kitap Mevlana'nın Mesnevi eserinden hikayeler almış. Ben de bunun üzerine dikkatimi çeken bir noktayı belirtmek istedim. Bu yorumum tamamen
Teknoloji dünyasında yaşıyoruz. Herkesin elinden cep telefonu ve bilgisayar düşmüyor. Yakınlarımızın yanına gidip konuşmak dertleşmek yerine cep telefonuyla sadece bir mesaj atmakla yetiniyoruz. Duygularımızı bir kenara atıyoruz hep. Yüreğimizin hissettiğini değil de şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Bu kitap teknolojik gelişmenin yüreğimizin sesini susturamayacağını anlatıyor. Ve kitap diyor ki “Bir karar vermek zorunda olduğunda dur ve dinle sonra yüreğinin götürdüğü yere git.” Ben de öyle yaptım ve yüreğim beni bu kitabın ta içine götürdü. Siz de benimle gelir misiniz? Kitap kahramanımız seksen yaşında bir anneannedir. Kızının gayrimeşru çocuğunu büyütür. Torunu büyüyünce anneannesine baş kaldırır ve Amerika'ya gider. Anneannesinden mektup istemez, kendisini arayıp sormasını istemez. Fakat yaşlı kadın torununa öğütler veren bir dizi mektup yazar. Ona hayatını olduğu gibi yaşaması gerektiğini anlatır. Torununa içinden geleni yapmasını ve duygularından kaçmamasını öğütler... Kitabın dili oldukça sade ve akıcı. Konusu her ne kadar dramatik olsa da gençlere öğüt verici ve yol gösterici. Ben okurken yaşlı kadının torunu için çarpan yüreğini ta içimde hissettim. Ve yürek yolculuğum başladı. Siz de yüreğiniz için bir adım atın ve bu kitabı okuyun...Keyifli okumalar
Kadınlar üzerine yazılan kitaplar beni derinden etkiliyor ki bir kadın olarak bu tarz hisler içerisinde olmam çok doğal. Hele ki Türkiye gibi kadınların her hareketinin göze battığı bir ülkede. Bu kitap da kadına şiddet teması üzerinden şekillenmiş. Kadınların erkek şiddetiyle tanışma süreçleri, erkeklerin “erkek” olmasının toplum tarafından
Benim pek sevgili, çok sevgili, en sevgili yobaz Türkiyem. Adetim olmasa da yazıyorum bu satırları, bil ki, seni sevdiğim, haline üzüldüğümdendir dökülen satırlarım.
Cehaletin şeref nişanesi olan yobazlığı ne zaman silip atacaksın göğsünden? Ne zaman düşünen, sorgulayan, ışık saçan bir cevhere döneceksin? Bugün eleştireceğim seni, bugün kızacağım
‘1K kutsal kitaplar serisi’nden Şibumi’nin incelemesi vesilesiyle herkese selamlar...
Çok net hatırlıyorum, siteye ilk üye olduğumda ‘bu kitaba sahip olmayanları burada barındırmıyorlar herhalde’ diye bir kaygıya kapılmış, Ocak 2018’de hemen sipariş etmiştim kitabı. Ancak kitabı almak da yetmiyor tabii. https://1000kitap.com/Nordavind ‘nın
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nasıl başlangıç yapabileceğinizden bahsedip pek çok kitap önerdim : ytbe.one/d2xQVSEUsUU
"Ben kimim ki, kendi fikrim olsun?"
Sen, küçük adam, bir zamanlar Vitruvius'tun. Mimardın. Fikirlerin vardı aslında. Mesela 3 ilken vardı tasarımlarında kullanmak için : Fayda, kalıcılık ve
274 sahifelik bir kitabın içinde derin bir kuyu açmış Balzac ve içini altın suyuyla doldurmuş. Sevginin ölçülü yaşanmasının hayati sonuçlarını anlatmış, fazlası zararken azı karar olmuş. Evlat sevgisi üzerinde durmuş. 18 yy. Avrupasında, sınıf farklılıkları dolayısıyla çürümüşlüğün tadına baktırmış 21. yy çocuklarına. Burjuvaların, yine 18. yy da
Ezop, fabl denen öyküleriyle ünlüdür. Anlattığı öyküler yaşama ilişkin bir öğüt ya da ders verir. Kahramanları ise hayvanlardır. Ezop'un öykülerinde hayvanlar konuşur ve tıpkı insanlar gibi davranır. Öyküden çıkarılacak ders, sonunda okura öğüt biçiminde verilir
Bir tane paylaşmak istiyorum....
AKREP VE KURBAĞA
Akrep nehrin kenarında durmuş
Anton Çehov, Rus edebiyatının yapıtaşlarından olmakla beraber modern öykünün de ustaları arasında sayılmaktadır. Puşkin ödülünü de kazanmış olan yazar Altıncı Koğuş, Alacakaranlıkta gibi güzel öyküler yazmış, aynı zamanda da bir çok tiyatro oyununun sahnelenmesine vesile olmuştur.
Altıncı Koğuşta ise kendisini kasaba da oldukça yalnız