504 syf.
9/10 puan verdi
Karadeniz ve Çepniler
Karadeniz Kıyı Kentleri Tarihi, kendisi de Giresunlu ve dolayısıyla yörenin bir insanı olan tarihçi Feridun M. Emecen imzalı bir eser. Yaklaşık 500 sayfayı bulan bu hacimli eseri, ben de bir Samsunlu ve aile hikayesi Giresun-Gümüşhane hattına dayanan bir tarih meraklısı olduğum için büyük bir merakla temin etmiştim. Kitaba baktığımız zaman
Karadeniz Kıyı Kentleri Tarihi
Karadeniz Kıyı Kentleri TarihiFeridun M. Emecen · Turkuvaz Kitap · 20202 okunma
510 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bilinen en eski tarihle başlanıp günümüze kadar Oğuzların kapsamlı şekilde ele alındığı bir eser. Tarihte ilk defa Orta Asya'da Oğuz adının ortaya çıkması, Hun, Göktürk, Uygur, Gazneli, Karahanlı, Oğuz Yabgu Devletleri ve Kırgız, Kıpçak, Karluk, Çigil, Bulak, Yağma, Kimek gibi Türk toplulukları kısaca anlatılıyor. Oğuzların yurtları, yaşamları,
Oğuzlar
OğuzlarFaruk Sümer · Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı · 199993 okunma
Reklam
24 Oğuz Boyu
----BOZOKLAR----     -GÜNHANOĞULLARI- 1. KAYI 2. BAYAT 3. ALKAEVLİ 4. KARAEVLİ     -AYHANOĞULLARI-
Sayfa 230 - Türk Dünyası Araştırma Vakfı, 5.Baskı (1999)Kitabı okudu
Türk boyları
Soyumuz, Oğuz Han‘dan gelmektedir. Atamız Oğuz Han’ın “Gün Han, Ay Han, Yıldız Han, Gök Han, Dağ Han, Deniz Han” adlarında 6 (altı) tane oğlu vardır. Oğuz Han‘ın her oğlunun da dört tane oğlu vardır. İşte Atamız Oğuz Han’ın altı oğlundan olan 24 tane torunu, bugünkü “24 Oğuz Boyu“nu meydana getirmiştir. Bütün dünyaya yayılan Oğuzlar, bu 24 boya
Yirmi Dört Oğuz Boyu: Oğuz Kağan Destanı'nda verilen bilgilere göre Oğuz'un oğullarının ve torunlarının oluşturduğu boylar sistemi. Destanda Oğuz, altın yayı bulup kendisine getiren Gün, Ay, Yildız'a Bozok, üç gümüş oku getiren Gök, Deniz, Dag’a Üçok namını vermiştir. Daha Oğuz Han zamanında iki kola ayrılan Oğuzlar, daha sonrasında yirmi dört boya ulaşmışlardır. Bozok olarak bilinen Gün Han'ın neslinden Kayı, Bayat, Alkaevli, Karaevli boyları; Ay Han'dan Yazır, Döger, Dodurga, Yaparlı; Yıldız Han'dan ise Avşar, Kızık, Beğdili, Karkın boyları meydana gelmiştir. Üçok olarak adlandırılan Gök Han neslini, Bayındır, Peçenek, Çepni, Çavuldur; Dağ Han neslini Salur, Eymür, Yüreğir, Alayuntlu; Deniz Han neslini ise Kınık, Bügdüz, Yıva ve İğdir boyları devam ettirmiştir. Bu boy sistemi oluştuktan sonra Oğuzlar, kendilerini bu boylardan birine mensup olarak tanımlamışlar ve tanımlamalar, tesirini ve geçerliliğini günümüzde de büyük oranda korumaktadır.
Sayfa 175 - Ötüken YayınlarıKitabı okudu
Oğuz Kağan Destanı:Kim Bu Oğuz Han?
Yiğitlerden bir yiğit, zeki bir idareci, cesur bir asker, Türkiye Türklerinin atası; Oğuz Kağan’ın, destanlara konu olan yaşamını sizin için irdeledim. Şaka şaka… bize okulda öğrettiler. Ben de aklımda kalanları –elbette sağlam kaynaklar eşliğinde- sizinle paylaşmaya devam ediyorum. Oğuz Kağan Destanı’nın bilinen iki versiyonu var. Biri Uygur
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türkân-ı Çepni Ne Anlatıyor?
Çepni Serhat'ın Yayımlanan İlk Eseri. Karadeniz'in Fatihleri: Türkân-ı Çepni Ne anlatıyor bu eser? Neyi konu ediniyor? Bu soruların yanıtlanabilmesi için, ilk olarak okuyucunun "Çepni Türkleri'ni" öğrenmesi gerek. Kimdir Çepniler? Oğuz boylarının biri, bir Oğuz - Türk boyu/kabilesi. Ve bunların yanında, hikâye
Karadenizin Fatihleri Türkan-ı Çepni
Karadenizin Fatihleri Türkan-ı ÇepniÇepni Serhat Öztürk · Panu Kitap · 20216 okunma
Oğuzların 24 Boyu
"Oğuzlar, yirmi dört boydan meydana gelmişti. Bunlardan on ikisi Bozok, on ikisi Üçok koluna bağlıydı. Tarihçiler, hazırladıkları cetvellerde Oğuz boylarının adlarını, sembollerini ve ongunlarını (armalarını) göstermişlerdir. Buna göre, Bozoklar; Kayı, Bayat, Alka Evli, Kara Evli, Yazır, Dodurga, Döğer, Yaparlu, Afşar, Begdili, Kızık, Kargın; Üçoklar ise; Bayındır, Peçenek, Çavuldur, Çepnî, Salur, Eymur, Ala Yundlu, Yüreğir, İğdir, Büğdüz, Yıva, Kınık boylarına ayrılmışlardı. Bugün Türkiye’de yirmi dört Oğuz boyuna ait işaret ve yer adlarına çok rastlanmaktadır."
Oğuz Çepni Boyu
1277 yılında Memlûklu Sultanı Baybars’ın Anadolu’ya gelip de Moğolları bozguna uğratmasını fırsat bilen Trabzon Rum İmparatoru, otorite boşluğunu değerlendirerek ticarî açıdan çok önemli olan Sinop’a donanmayla saldırmışsa da onları denizde karşılayan Çepni Türkleri (Türkân- Çepni) tarafından yenilerek geri püskürtülmüştür. Çepnilerin Trabzon Rum Donanmasını mağlup etmeleri onların hem teşkilatlı hem de çok kalabalık bir kütle halinde Sinop’ta yaşadıklarını ve ayrıca denizde savaşacak derecede mahir denizciler olduklarını ortaya çıkarmaktadır. Zaten Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde görülen Çepni boyu iki koldan Karadeniz sahillerine inmişlerdi. Bunlardan ilki, Karadeniz dağlarında yaylacılık yapan ve Harşit Deresi gibi vadilerden sahile inenler; ikincisi ise 1277 Sinop baskınını bertaraf eden ve Samsun’dan sahil şeridini takip ederek doğuya doğru ilerleyen Çepnilerdir.
Sayfa 45 - Berikan Yayınevi
Peçeneklerin anayurtlarının neresi olduğu ile kendi başlarına bağımsız bir boy mu yoksa başka bir Türk boyuna bağlı mı oldukları konusunda bilim dünyasında çeşitli görüşler ileri sürülmektedir. Özellikle anayurtlarının neresi olduğu konusunda bugüne kadar ileri sürülen görüşler arasında iki görüş öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki İli Havzası diğeri
Reklam
Bütün bu mülahazalardan sonra Osmanlıların atalarıyla ilgili olarak anlatılanlardan çıkan sonuç, onların Anadolu'ya ilk göçlerle gelen grubun değil, Moğol istilasıyla başlayan ikinci büyük göç dalgasıyla gelenler arasında bulunduklarıdır. Bu noktada Harezmli emirlere mensup olma yanında Kayı boyu konusunun da peşin hükümle bir tarafa atılamayacağı açıktır. Kayı boyuna bağlılık ananesinin, Osmanlıların bulundukları coğrafya ve bazı ipuçları neticesinde, doğru olmaması için bir sebep yoktur. Osman Bey'in tarihi bir şahsiyet olarak 24 Oğuz boyundan biri olan Kayı boyuna mensup olduğunda Osmanlı kaynakları açık bir şekilde ittifak etmektedir. Bununla beraber bazı araştırıcılar böyle bir irtibatın sonradan uydurulmuş olduğu görüşündedirler (P. Wittek, F. Köprülü, F. Sümer). Bununla beraber Osmanlı hanedanının Kayı boyuna mensup olduklarına dair gelenek, 15. yüzyılda hanedan tarafından resmi bir kabul görmüştür. Öte yandan 15. ve 16. asra ait tahrir defterlerine yansıyan bilgiler, Osmanlıların ortaya çıktığı ana coğrafyada (Bursa-Eskişehir-Bolu hattı) Kayıların açık izlerini gösterir. Bu bölgede Çepni, Bayat, Eymir, Kayılar vardır, bunların adları köy ismi olarak bugüne kadar da ulaşmıştır. Bunlar geleneksel 24 Oğuz boyu mensuplarıdır ve ayrıca Batı Anadolu kesimindeki yayılma alanlarını da belirlerler. Yani coğrafi anlamda Osmanlıların Kayı bağlılığı ve Oğuz boylarından birine mensup olma hali nispeten de olsa açıklık kazanır.
Kayı Boyu Mensubiyeti Üzerine Mütalaalar...
Kayı boyuna bağlılık ananesinin, Osmanlıların bulundukları coğrafya ve bazı ipuçları neticesinde, doğru olmaması için bir sebep yoktur. Osman Bey'in tarihi bir şahsiyet olarak 24 Oğuz boyundan biri olan Kayı boyuna mensup olduğunda Osmanlı kaynakları açık bir şekilde ittifak etmektedir. Bazı araştırıcılar böyle bir irtibatın sonradan uydurulmuş olduğu görüşündedirler (P. Wittek, F. Köprülü, F. Sümer). Bununla beraber Osmanlı hanedanının Kayı boyuna mensup olduklarına dair gelenek, 15. yüzyılda hanedan tarafından resmî bir kabul görmüştür. Öte yandan, 15. ve 16. asra ait tahrir defterlerine yansıyan bilgiler, Osmanlıların ortaya çıktığı ana coğrafyada (Bursa-Eskişehir-Bolu hattı) Kayıların açık izlerini gösterir. Bu bölgede Çepni, Bayat, Eymir, Kayılar vardır, bunların adları köy ismi olarak bugüne kadar da ulaşmıştır. Bunlar geleneksel 24 Oğuz boyu mensuplarıdır ve Ayrıca Batı Anadolu kesimindeki yayılma alanlarını da belirlerler. Yani coğrafî anlamda Osmanlıların Kayı bağlılığı ve Oğuz boylarından birine mensup olma hali nispeten de olsa açıklık kazanır.
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İkinci Türk göç dalgası, Moğol baskısı ile birincisinden çok daha yoğun olarak gelmiştir. Daha 1260'tan önce sadece Denizli, Kastamonu, Kütahya ve Afyonkarahisar çevresine yerleşen Türkmen nüfusunun 3 milyon olduğu çağdaş kaynaklar tarafından (330 bin çadır) ileri sürülmektedir. Samsundan itibaren Oğuz/Çepni boyu bölgeyi Türkleştirmiştir. 1302'de artık Türkmenler Giresun'a ilerlemiş ve beylikler kurmaya başlamışlardır. Nüfus üstünlüğü Türklere geçmekle birlikte Rumlaşmış/Rum nüfus varlığını uzun asırlar sürdürmüştür. 1683'te gerçekleşen 2. Viyana Kuşatması sonrasında Türk ordusunun ve milletinin üç kıtadan başlayan geri çekilişi 238 sene sürmüş, ancak 1921'de Sakarya'da durdurulmuştur.