Küçük hedeflerin küçük, büyük hedeflerin de daha büyük bedelleri vardır.
Bir gün Nasreddin Hoca'ya bir- adam gelir ve, "Hoca, ben buradan şehre ne kadar zamanda varırım?" der. Hoca, "Ben nereden bileyirn?" der. Adam ısrar eder, ama hoca bir cevap vermez. Adam bir cevap alamayacağını anlayınca şehre doğru yürümeye başlar, hoca arkasından seslenir ve, "Altı saatte varırsın" der. Adam kızar ve, "Hoca, madem biliyordun, neden baştan söylemedin?" der. Hoca ise adama şöyle cevap verir: "Ben senin nasıl yürüyeceğini bilmiyordum ki!"
Bazı insanlar birçok imkana sahip olmasına rağmen olduğu yerde sayarlar. Hiçbir imkana sahip olmayan bazı insanlar ise tüm engelleri aşarak belirlemiş oldukları büyük hedeflerine ulaşır. Çünkü onlar gerçek imkanlarını ve kapasitelerini bilirler.
Nelere Sahip Olduğumuzu Bilmeliyiz insan bir yanardağ gibidir, içinde muazzam bir potansiyel saklıdır. insan bu potansiyelin farkına varmazsa içindeki bu gücü açığa çıkaramaz ve uyuyan bir yanardağ gibi hayatını devam ettirir.
İçimize yerleştirilen potansiyelimiz bizim sermayemizdir. Sermayemizi bilirsek cesurca büyük yatırımlar yapabiliriz. Ama elimizdeki sermayenin farkına varmazsak hiçbir şey elde edemeyiz.
Bir Çin imparatoru saray nazırıyla birlikte sarayın çevresinde dolaşıyormuş. Sarayın etrafına bakarak demiş ki: "Sarayın etrafına sedir ağaçları diksek ne kadar güzel olur değil mi?" Saray nazırı, "Ama efendim, sedir ağaçları üç yüz senede yetişir" deyince, imparator şöyle demiş: "O halde ne duruyorsun, hemen başla." Salondaki seyirciler bir yandan gülerken bir yandan da düşünüyorlar ve bu cevabı çılgınca alkışlıyorlardı.