herkes teorisyen herkes filozof herkes profesör herkes edebiyatçı herkes şair ama herkes kendi masasında!
herkes her şeyi çok biliyor! herkes her şeyin farkında ama hiç kimse bir şey yapmıyor! dünyayı yorumlamanın hazzı yetiyor size bırakın onu değiştirmeyi kendi dünyanızı değiştirmekten acizsiniz!
daha yola çıkmadan herkes yol yorgunu!
Ekşi sözlükte gezinirken eksisozluk.com/kafkaesque--491638 isimli kullanıcının derlediği okuyup bazı noktalarına çok şaşırdığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ne kadarı doğru pek emin değilim ama yazılan bir çok bilgiye az çok aşina olduğumu hayretle farkettim.
Buyrun;
Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan
"İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve ilahî bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa, o zaman sana diri denir. O zaman sen dirisin. Yanmaz, karanlık kalırsa, o zaman da sen ölü sayılırsın."
- İbni Sinâ
Meclise giren 600 vekilden 550'sinin bırakın ülkede Haluk Levent kadar karşılığı olmasını, kitapları 5-10 bin satan bir edebiyatçı kadar bile kitlede karşılığı yok.
Meclis aslında idealizm açısından en zavallı günlerini yaşıyor. 103. Yılında o kutlu mekânı parası dışında hiçbir şeyi olmayan sönük heriflerle doldurduk.
Domuzbağcı ve Kandilci
en iyi yayınevlerini sıralarken çeviri, fiyat, editörlük, dizgi, baskı, ulaşılabilirlik, kitap seçimi gibi faktörlerden sadece birini alıp "en iyi" sıfatını bunun üzerine kurgulamak haksızlık olur.
benim naçizane değerlendirmelerim şu şekilde: (sayılar sıralama amacıyla değil okurken kolaylık olsun diye. yanlış anlaşılmasın)
1-