Dede Korkut Kitabı'nda Korkut Ata'nın Resul Aleyhisselâm zamanına yakın yaşadığı ve onun sahabesi olduğu belirtilir. Farsça Oğuzname'de Dede Korkut'un Oğuz sülalesinde 14. hükümdar Kanlı Yavkuy zamanında yaşadığı ve iki müşavir ile beraber Hz. Muhammed'in yanına giderek İslamiyeti kabul ettiği söylenir.
1300 yılına doğru, Turfan Uygurcasıyla yazılan Oğuz Destanı'nın bugün Paris'te Bibliotheque Nationale'de bulunan metni Oğuzname Türk paganizmini yüceltecektir. Ve nihayet -ki bu hiç de az bir şey değildir- Manist çevrede oluşmuş, ama kısmen geleneksel dinsel temsillere dayanan Uygur kökenli büyük bir mit çok yaygın bir ilgiyle karşılanacaktır ve bu mitten hem Çinliler hem de Moğol döneminde Müslüman Cuveyni, ayrıca büyük İran tarihçisi Reşidüddin ve Marco Polo da söz edecektir.
"Dede Korkut kitabı hiç şüphesiz Oğuzname'dir veya Oğuzname'nin devamıdır. Oğuz Türklerinin ve Oğuz Türkleri ile ilişki içerisinde bulunan diğer Türk boyları ve Türk olmayan milletlerin rivayetlere dayalı tarihidir Dede Korkut ise bu Oğuzname parçalarını tertipleyen düzenleyen ve anlatan kişidir yani Oğuzname'yi tertipleyen düzenleyen ve anlatan Dede Korkut olduğu için Oğuzname'nin bazı bölümlerinin adı Dede Korkut hikayeleri bir başka söyleyişle Dede Korkut destanı olmuştur."