Yüreğimde bir sızı var geçmek bilmeyen
Bildiğim bir fırtına kopuyor ruhumda
Ruhum daralırken kaçamıyorum senden
Kaçamıyorum gözyaşlarımdan, bir sızı
Bir sızı var geçmek bilmeyen, bir sızı
"Körlüğümü yüzüme kaktın; nasıl bir felâkete uğradığını, nerede oturduğunu, kimin yanında ömür geçirdiğini görmedikten sonra, senin o gözlerin neye yarar."
Beğenmeyip hayatın doğal süresini, uzun yıllar yaşamak isteyenler düpedüz aptaldır kanımca. Uzun yıllar acıları daha da yakına getirir ve gereğinden fazla yaşlananlar farkına varamaz artık mutluluğun.
Sophokles'in Kral Oidipus'u, Antik Yunan trajedisinin en etkileyici eserlerinden biri bence. Kaderin gölgesinde kalan bir kralın trajik hikayesini anlatan bu eser, günümüzde bile tüyleri diken diken ediyor.
Oidipus, kaderin kendisine biçtiği acımasız sona karşı koymaya çalışan bir kahraman. Bebekenken, babasını öldürüp annesiyle
Yunan kültüründe, gizem dinlerine ilişkin ayinlerin gerçekleştirildiği yeraltı bölgeleri vardır (örneğin Eleusis) ve bazı kahramanlar (örneğin Odysseus ve Aineias), ne kadar korkunç olduğunu Hesiodos'tan öğrendiğimiz öte dünyanın kasvetli sisleri arasında tehlikeli maceralara atılırlar. Klasik mitoloji, kelime lerle anlatılamaz zalimlikte olaylarla doludur: Kronos kendi çocuklarını yer;
Medea kendisini aldatan kocasından intikam almak için çocuklarını katleder;
Tantalos tanrıların idrak gücüne meydan okumak için oğlu Pelops'u pişirip onlara sunar; Agamemnon tarıları kendi tarafına çekmek için kızı Iphigeneia'yı kurban etmeye hazırdır; Atreus, oğlunun etini kardeşi Thyestes'e sunar; Aigisthos Agamemnon'un karısı Klytaimnestra'yı elde etmek için Agamemnon'u öldürür; Klytaimnestra ise oğlu Orestes tarafından öldürülür; Oidipus da, bilerek olmasa da, babasını öldürür ve ensest bir ilişki yaşar. Bu, kötülüğün hakimiyetinde bir dünyadır, çok güzel insanlar bile "çirkin" ve korkunç eylemler gerçekleştirir.
Sofokles (MÖ 496-406) Atina'nın üç büyük oyun yazarından biriydi. Varlıklı bir zırh üreticisinin oğluydu, sosyal hayatta aktifti ve en az iki kere silahlı kuvvetlerden sorumlu yönetici olarak görev yaptı. Şehrin yıllık Dionysia drama festivaline katıldı ve otuz tanenin yirmi dördünü kazandı. Sofokles 123 oyun yazdı ancak günümüze yedi trajedisi ile bir satiri ulaştı; bunlara Antigone, Odipus ve Oidipus Kolonos'ta da dâhildir.
"Tragedyanın Babası" olarak bilinen Eshilos (MÖ 525-456), Sofokles'in biraz daha yaşlı bir çağdaşıdır. Oidipus ve Oresteia üçlemelerini yazdı ve sonraki trajedi yazarlarına yol çizdi. Euripides (MÖ 484-406) üçünün arasında en genç olanıydı ve görünüşe göre de Büyük Dionysia festivalinde en az başarılı olandı. Bununla birlikte oyunları Sofokles ve Eshilos'tan daha gerçekçi ve uygulanmaya daha müsaitti, keza antik dünyada daha sık canlandırıldı. Bu nedenle Medea ve Elektra dâhil olmak üzere on sekiz eseri günümüze kaldı.
Sophokles'in Kral Oidipus'u, Kader sana ne yaparsa yapsın, kaçamayacaksın diyen bir eser gibi. Oidipus, ne kadar çabalarsa çabalasın, kehanetten kaçamayıp kendi trajedisini yaratıyor.
Hikayede, Oidipus'un gurur ve inatçılığı da önemli bir rol oynuyor. Kehanet hakkında bilgi sahibi olduğu halde, kaderine karşı koymaya çalışıyor ve bu da onu daha da büyük bir felakete sürüklüyor.
Kral Oidipus, sadece Yunan trajedisinin değil, genel olarak insanlığın trajedisini de yansıtıyor. Hepimiz hatalar yaparız ve bu hataların sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırız. Oidipus'un hikayesi bize, gurur ve inatçılıktan uzak durarak ve kaderimize boyun eğerek daha mutlu bir hayat yaşayabileceğimizi hatırlatıyor.
Eğer klasik edebiyata meraklıysan ve seni düşündürecek bir eser arıyorsan, Kral Oidipus'u kesinlikle okumalısın. Hazır mısın, bu trajik hikayenin gizemlerini çözmeye?
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,7bin okunma