Okuma arkadaşımla tanışın, Mehmet amca ♥️
Kendisi tahsili olmayan, 65 yaşında uzun yıllar çiftçilikle uğraşmış ve hala şehrimizin şirin bir köyünde yaşamını sürdüren bir amcamız. Şu anki emekli maaşı kitap almaya yeterli gelmediği için şehir kütüphanesine üye. Her hafta Türk tarihi üzerine yazılmış iki kitap alır ve her gün bu sandalyeye oturup, benimle birlikte en az bir saat kitap okur. Yaşıtlarıyla beraber köy kıraathanesinde okey taşı sallamak yerine, kitap sayfası çevirmeyi daha doğru buluyor. Zaten beni de hayat telaşesine kapılıp kendimi eğitmeyi bıraktığım noktada, henüz doğmamış çocuklarımı daha iyi yetiştirebilmem için kitaplara tekrar döndüren kendisidir. O farkında değil ama ben ona hayranım ♥️
Tercüman Recep
Her şey, bir iş görüşmesinde bana sorulan, "İngilizce biliyor musunuz?" sorusuna verdiğim "Evet" cevabı ile başladı. Bu sayede bir otelde güvenlik görevlisi olarak işe başladım. Garip olan ise benim İngilizce bilmiyor oluşumdu. Hem güvenlik görevlisine İngilizce niye lazım olsun ki?
Ortaokul ve lisede altı yıl boyunca
"Kutsal kadın işçi ayrımcılığına hayır"
"Emek çok geniş bi kavramdır. Ya mevzuya "Emekçi" kadınlar günü demeyecek, hepimizin ezber ettiği o katliamı "anma günü" olarak kabul edeceksiniz ya da emekçi kadınlar günü diyorsanız da her sene bir takım kadınları kutsayıp, bir takım kadınları aşağılayarak kadını kadına düşürmeyeceksiniz. Ben; Ücretsiz ev köle kadınlarının, ömürlerini engelli çocuklarına adamaları yüzünden çalışamayan annelerin, tehditle zorbalıkla fuhuşa sürüklenen kadınların, kocası kahvede okey oynarken, günde 10 saat kayıt dışı olarak tarlada çalışan köylü kadınların, kalemlerini ya da ruhlarını satmadıkları takdirde tek kuruş kazanamayan düşünce ve sanat emekçilerinin... Aslında kısacası; Hiçbir yerde "emekçi" olarak kayıtlı gözükmedikleri halde, hayatın en büyük yüklerini çeken ve yaşama sınırsız katkılar sunan "ötekileştirdiğiniz öteki kadınların" Emekçi kadınlar gününü kutluyorum! :)
Evrim, Darwin ve İnsansılar
. 🙂 🙂 🙂 🙂
/█\. /█\ /█\ /█\
/ \ / \ / \ / \
👆 👆. 👆. 👆
Ozan, Selim, Can, Hüseyin
Ozan, Selim, Can ve Hüseyin aynı
mahallede büyümüş aynı yaşlarda dört arkadaştır,
İlkokul ve ortaöğretimin ilk yıllarında
Hiç bir yere ait olmamak belki’de en güzeli iyi hissettiğinle ol hepsi bu, yorulduk arkadaş, felsefem bu bir arayışım yok oluyormusun benimle? okey öyleyse bende varım bitti. Bu kadar sade anlamlı değerli bir yaşam. Herkes sözde kalıcı ama kimse kalmayı beceremiyor. Öyleyse isim koymayalım. Biterse’de değerli bitsin.✋ Yaşananlar ruhumuzu büyütüyor zararı yok yanmanın bırak acısın!
Bütün bu hayal kırıklıkları,kötülükler,ayrılıklar...
Hep canımız sıkılınca sevmelerden...
İnsan canı sıkılınca okey oynamalı, taş çalmalı, yancıları beslemeli ...)))
Kapitalizmin ve barbarlığın beşiği Amerika'da ( Filistin için sokağa çıkanlara sert polis müdahalesi yapılacağı belirtilmiş olmasına karşın) başta Teksas ve Washington merkezli olmak üzere binlerce kişi sokaklara döküldü ve vatandaşı oldukları devletin desteklediği İsrail'i lanetlediler, protesto ettiler.
Aynı durum Fransa için de yaşandı. Devlet uyardı fakat vicdan sahibi binlerce insan Paris'te sokaklara döküldü.
Bahreyn'de İsrail Konsolosluğu ateşe verildi.
Örnekler çoğaltıldıkça çoğaltılabilir.
Bizim ülkemizde de sokağa çıkana, protesto edene, tepkisini ve öfkesini en azından bu şekilde göstermeye çalışana da sövüyorlar, hakaret ediyorlar.
Sen sokağa çıkma, tepki gösterme okey, bari sokağa çıkana, tepki gösterene o yamuk ağzını açma, o pis dilinle tahrik edici konuşma.
Şu uygulamada saygı duyduğum bazı tipler vardı. Şakacı, zeki falan bulduğum. Çoğuna zerre saygım, sevgim kalmadı yemin ederim.
Hikayeli Şiirler-11) Bir Yalnızlık Hikayesi...
Belki de yalnızsın anlayanın yok
Yaşarken ölmüşsün ağlayanın yok
Yüreğin incinmiş hem de çok
Boş sözlere karnın tok
Ne nihavent ne de rock
Aşk kalbine saplanmış bir ok
Şok hâlindesin şok
Şunu bir kere o kalın kafana sok
Yalnız geldin yalnız gideceksin okey mi ok?
Boş yere sorun yapma, yapma stok...
hanife çıta-
Hikayeli Şiir Dizisi-11Kitabı okudu
Bir Teselli Ver!
Hayatım sonuna yaklaştığında, bunun başını sorgulamaya başladım artık. Ama fark ettim ki, iş işten; gerçek düşten geçmişti bile. Yaşlandıkça kuracağım hayaller azalmış, kurmuş olduğum hayaller ise tedavülden kalkmıştı. Geçmişim, gerçekleşmemiş hayaller çöplüğüne dönmüştü. Son kullanma tarihi geçmiş hayallerimi boşuna tutuyorum hafızamda. Uzak
Pişmanlığım
İlkokuldayken başlayan kitap okuma alışkanlığım, lise ve üniversitede doruk yapmışken; ne olduysa evlendikten sonra birden bire bir kahve kültürüne dönüştü. Aralıksız 15-16 yıl devam ettim kahveye. Mevsime göre her gün 3-6 saatim kahvede geyik muhabbeti ve okey oyunları ile geçti. Aklım başıma geldiğinde iş işten geçmişti.
Şimdi o yılları geri kazanabilmek için neler vermezdim bilemezsiniz. Haftada bir kitap okusam, takribi 750 kitap zarardayım ve inanın orada harcadığım para bu kitapları defalarca satın alırdı.
ÇOK PİŞMANIM!
