303 syf.
9/10 puan verdi
Berbat çevirisi yüzünden haftalardır elimde süründü. İnatla bitirmeye çalışıyorum. Nedret Tanyolaç Öztokat'ın çevirisinden bir örnek : "Beni bekleyenin ne olduğunu ne de tüm bundan sonra neler olacağını biliyorum." (s.115) Bunun gibi neler var! Kitabı alacaklara tavsiyem başka bir çevirisine ulaşmalarıdır. Nedret Tanyolaç Öztokat iyi bir akademisyen olarak anılırken böyle bir çeviriye nasıl imza atmış anlamış değilim. … Edit: Kitabı çevirisine rağmen bitirdim. Genelde Oktay Akbal çevirisi tavsiye edilmekte, haberiniz olsun. Söylemeden geçmeyeyim mutlaka okumanız gereken bir yapıt. İnsanoğlunun gerçeklerine (ölüm, yaşam, umut, ikiyüzlülük, dayanışma, mücadele, sevgi..) dair çarpıcı tespitlerle dolu…Bir alıntıyla bitireyim: "Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir. İnsanlar kötü olmak yerine daha çok iyidir ve gerçekte sorun bu değildir. Ancak insanlar bir şeyin farkında değillerdir, şu erdem ya da kusur denilen şeyin; en umut kırıcı kusur, her şeyi bildiğini sanan ve böylece kendine öldürme hakkı tanıyan cehalettir. Katilin ruhu kördür ve insan her türlü sağduyudan yoksunsa güzel aşk ve gerçek iyilik diye bir şey olamaz." s. 119
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020.2k okunma
105 syf.
8/10 puan verdi
Yazamamanın ama bir de genç olmanın romanıdır.Oktay Akbal hep biraz İstanbul , hep biraz anıdır ..Eski ve güzel bir İstanbul türküsü gibi...
Düş Ekmeği
Düş EkmeğiOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 201152 okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
"Önce ekmekler bozuldu ,sonra her şey." II.Dünya Savaşı öncesinde İstanbul'da bir genç İstanbul'la birlikte hayalleri, hayal kırıklıkları ve İstanbul'la birlikte bu kitaba sığmış.Bir ülkenin savaşı karşılayışının özeti "Önce ekmekler bozuldu."ile anlatılmış.Ekmek hayatın özeti .
Önce Ekmekler Bozuldu
Önce Ekmekler BozulduOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 2008156 okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 19 days
Hapishanede mahsur kalmış bir yazarın,ruhunun özgürlüğünü gözler önüne seren tüm psikolojisi hissi ve davranışlarıyla hür bir ruhun hikayeleridir bu kitabı bana sevdiren
Ey Gece Kapını Üstüme Kapat
Ey Gece Kapını Üstüme KapatOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 201134 okunma
117 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Yaşadığımız her olay geçmişimize dikilen bir ağaçtır. Ağaçlar çoğalır, balta girmemiş ormana dönüşür. Gökyüzü, yıldızlar görünmez olur. İnsan derinliklerindeki çetrefil, dolayısıyla kendi ormanımızın keşfi. Acının kışkırtıcı lezzeti.
İnsan Bir Ormandır
İnsan Bir OrmandırOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 2009135 okunma
88 syf.
·
Not rated
Çocukluğunun Türkiyesini o yıllara büyük bir özlem duyarak saf bir dille samimi , akıcı bir biçimde anlatmış.İçinde birçok öyküler var fakat ortak bir biçimde yazarın çocukluğunda toplanırlar.Sanki hikaye değil de deneme türünde yazılmış gibidir.
Dondurmalı Sinema
Dondurmalı SinemaOktay Akbal · Özyürek Yayınevi · 201113 okunma
Reklam
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 16 hours
Bazen ne okuyacağıma karar veremeyince kütüphaneme gidip rafları karıştırıyorum. Canımı en çok sıkan şeylerden biri orada yarıda bıraktığım ve bu yüzden hikâyelerinin geri kalanını ve nihayetini bilemediğim eserleri görmek oluyor..meselâ Murakamiler, meselâ Orhan Pamuklar, Yaşar Kemaller, ya da çok severek başladığım ama işte sonra bıraktığım
Aşksız İnsanlar
Aşksız İnsanlarOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 201050 okunma
98 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Her sayfasında kendimi bulduğum sımsıcak bir kitap... Zaman zaman geçmişimizi andığımızda, genellikle, yaşadığımız aşklarımız gelir gözümüzün önüne. Güzeldir...
Batık Bir Gemi
Batık Bir GemiOktay Akbal · Cumhuriyet Kitapları · 200931 okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 hours
Lüzumsuz Adam'ı okurken Oktay Akbal'ı düşündüm. Akbal'ın okuduğum tek kitabı olan "Aşksız İnsanlar" Sait Faik'le aynı damardan beslendiği belli olan, bize İstanbul sokaklarında insanları, mekânları anlatan bir hikâye kitabıydı, Akbal'ın gençliğindendi; hikâyelerin birinde Sait Faik de kendi hikâyesini yazıyordu üstelik! Kimbilir, belki de Lüzumsuz Adam'daki hikâyelerden birisini yazıyordu o an. Lüzumsuz Adam, aynen Oktay Akbal gibi, Sait Faik'in insanı, insanımızı anlatan ve bunu şehir mekânlarında, ama belki Akbal gibi mekânlardan çok insanın kendisine odaklanarak anlatan bir eser. Bütün hikâyelerde canlı karakterlerle karşılaşıyoruz. Dilin sadeliği, kıvraklığı akıp gidiyor; yazar sadece ve sadece insana, insanın ruhuna odaklanarak bize şehirden çeşitli insanlar anlatıyor; yoksul, kafası karışık, mutsuz, yalnız, neşeli, cıvıl cıvıl insanlar... yazar bu insanlara, toprağa, hatta mezar taşlarına ve onların hikâyelerine sevgiyle bakıyor; çaresiz, mutsuz, yalnız ya da mutlu, neşeli ama acı çekerek, mutsuz ölen insanlar olsun, hepsi yaşadıklarını söylüyor bize; o kadar canlılar, o kadar varlar; işte bu yüzden bu eser o kadar gerçek ve o kadar edebiyat. Ben de Sait Faik'in diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim gibi, herkese Lüzumsuz Adam'ı okumayı mutlaka öneriyorum.
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20137.9k okunma
276 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.