Bana sor sevgili, kâri' , sana ben söyliyeyim, Ne hüviyette şu karşında duran eş'ârım: Bir yığın söz ki, samîmiyeti ancak hüneri; Ne tasannu bilirim, çünkü ne san'atkârım Şi'r için "göz yaşı" derler; onu bilmem, yalnız, Aczimin giryesidir bence bütün âsârım! Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyliyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım Oku, şâyed sana hisli bir yürek lazımsa; Oku, zîrâ onu yazdım iki söz yazdımsa.
Sessizce içime bakıyorum: Sen ağlama kirpiklerin ıslanır diyor bir Erzincan türküsü, Kirpiğin kaşına değdiği zaman diyor Davut Sulari, Kirpiklerin oku cana batarken Neşet Ertaş, Kirpiklerin ok mudur kalbime batıyor diyor bir Mardin türküsü, Kirpiklerin kaşın ile cenk eder diyor Karacaoğlan, kaşın çeğmerlenmiş kirpik üstüne diyor Yozgat sürmelisi, Yummayın yummayın kirpiklerini diyor Ahmet Kutsi Tecer, Kaşlar cellat olmuş kirpik harami diyor Pir Sultan Abdal, Yavaş geç gözlerimin üstünden, korkarım ki kirpiklerim ayağına batar diyor Baba Tahir Ürgan, Seni yüceltemek için yolunun toprağını kirpiklerimin ucuyla süpürmek isterim diyor Hafız...
Reklam
Bir şimşek gibi aydınlık Melek kelimelere basa basa "Oku, Rabbinin adıyla oku" dedi
Sayfa 21
"hayat bizi sarhoş ettiği sürece yaşamak mümkündür."
Sakarya
Sakarya Savaşı’nın son günlerine ait hatıralarını Atatürk’ün kendisinden dinlemiştim: -Cephe kurmay başkanı odama geldi. Kemiğim kırık olduğu için yatıyordum. Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu. Bu raporlara göre düşman taze kuvvetler alıyordu. Raporlar ara sıra kanatlanan uçağımızın görüşleri idi. “Bir daha oku!” dedim. Dikkatle dinledim. Raporu verenin, Yunan cephesinin bir kanadından öbür kanadına giden, kuvvetleri yeni kıtalar sanmış olduğunu anlamakta gecikmedim. Bu aktarma ancak bir geri çekilme hareketi olabilirdi. İsmet Paşa’ya: “Zaferini tebrik ederim, Paşam!” dedim ve hemen karşı taarruz emri vermelerini söyledim. Bir müddet sonra Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak) odama geldi. Bir kolordu komutanından bahsederek: (Kemalettin Sami) “Kendisini taarruza kaldıramıyoruz. Emri doğru bulmuyor. Sedye ile de olsa telefon başına kadar gel!” dedi. Gittim. Telefonla bu komutana: “Sen olmazsan yerine bir çavuş gönderir, taarruz ettiririz,” dedim. Biraz sertçe olan sesimi tanıyınca: “ Ya… Böyle mi tensip buyurdunuz, emredersiniz!” dedi.
Sayfa 303 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Oku, dünyayı tanı. Hiçbir şeyden korkma. Her türlü önyargıdan uzak dur. Hiçbir şeyi aşırı yüceltme gözünde. Hor da görme. Her şeyi araştır. Cesur ol...
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.