Bugün yirmi beş yaş genç gösteriyorsun Daha çok gül, daha az oku, daha çok uyu, daha az düşün. Seni ihitiyarlatan yaptığın şey.
Gel, oku beni... Gecele benim divanımda Koynumdaki kelimeleri al...
Sayfa 29
Reklam
+8
Rüyalar yaşanır, hayatlar yorumlanırdı. O zamanlar, her şey gibi insanların yüzleri de o kadar anlamlıydı ki, oku­ ma yazma bilmeyenler ve aifayı meyve, a'yı şapka ve elif'i mertek sananlar bile, yüzlerimizin üzerlerindeki apaçık an­ lamın harflerini kendiliğinden okumaya başlarlardı.
Şimdi bana kötülükten koruduğun şarkını söyle. Sevdiklerin için yazdığın şiiri oku. Ateşim yükselirse su içir, korkunç rüyalar görürsem sarılabileceğim kadar yer ayır kendine. Işığı hep açık tut. Işığı hep açık tut. Bu çok önemli.
Yine aradığımı bulamadım...
Biraz mola verip, okumaya devam ediyorum. Bu aralar okumalarım da bir garipleşti. Önceleri başladığım kitapları mutlaka bitirirdim, içimi sıkan pasajlara denk gelsem de. Ancak şu sıralar kitapların içinde bana iyi gelecek bir şeyler arar gibi geçişler yapıyorum. Bir kitabı al, atlayarak oku ve bırak. Bu değil, başla ve bırak. Bu da değil, oku, sayfayı çevir. Sayfayı çevir ve bunu en az on kez tekrar et. Bu gibi zihinsel meşguliyetler, aşırı düşünmenin tek panzehiri.
Demiş güzel bir çocuk...
Şimdi bana kötülükten koruduğun şarkını söyle. Sevdiklerin için yazdığın şiiri oku. Ateşim yükselirse su içir, korkunç rüyalar görürsem sarılabileceğim kadar yer ayır kendine. Işığı hep açık tut. Işığı hep açık tut. Bu çok önemli.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.