254 syf.
·
Puan vermedi
#Koku
KİTAP TAVSİYEM "Koku" Alıntılar Dışarıdan bakan için, gösterdiği yaş gerçek yaşına uyuyordu, ama aynı zamanda bunun iki katı, üç katı, yüz katı gibiydi de, yani bir genç kız mumyası gibi ; içindeyse çoktan ölmüştü... Mutluluğun ne olduğunu şimdiye kadarki ömründe bilmemişti... Kokuların öyle bir inandırıcılığı vardır ki, sözden, gözle
Koku
KokuPatrick Süskind · Can Yayınları · 198722,2bin okunma
Amerikalıların Zihniyeti Almanlar teslim olduktan sonra Japonlar teslim olmuyorlardı ve İkinci Dünya harbi Pasifik'te devam ediyordu. Fakat, Nagazaki ile Hiroşima'ya atılan atom bombası Japonları da teslime mecbur kılmıştı. Amerikan işgâl ordusunun o günlerdeki kumandanı meşhur MC. Arthur'du ve karargahını Tokyo'da kurmuştu.
Reklam
302 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne Yazık ki Gerçektir!
"Bizi sen yazacaksın" dedi. "Bizim şu anda tek görgü tanığımız sensin. Boku bokuna asılıp gideceğiz. Yanımıza sokulan tek yazar sensin. Bizlerden sen sorumlusun reis. Bizleri iyice incele. Bize sorular sor, gerekli her şeyi öğren, yaz bizi. Yazar mısın?" Bu sözler Deniz Gezmiş'in sözleri. Seslendiği kişi ise yazarımız Erdal Öz. Erdal Öz ve Deniz Gezmiş Ankara Mamak Askeri Cezaevinde karşılaşır ve tanışırlar. Deniz Gezmiş, Erdal Öz'e güvenir ve kendilerini yazmasını ister. Kaçak göçek buluşmalarla, daracık zamanlarda bu kitabın temelleri atılır. Sadece Deniz Gezmiş ile değil, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Mehmet Asal, Mustafa Yalçıner, Mete Ertekin ve İrfan Uçar ile de konuşur yazarımız. Deniz Gezmiş, Erdal Öz'e: " Roman olmalı. Kuru kuru anlatılmamalı. Kalıcı bir şey olmalı. Yarına kalmalı. Unutulmamalıyız." diyor daha sonradan adının "Gülünün Solduğu Akşam" olacağını bilmediği bu kitap için. Erdal Öz, kendi deyimiyle anlatılanların yükünü uzunca yıllar taşıyor. Bir döneme ışık tutacağı düşüncesiyle derlediği notları toparlayıp yeniden yazıyor, romanlaştıramadan, belge, anı, anlatı biçiminde gün ışığına çıkarıyor. İyi ki de bunu yapıyor ve yıllar yıllar sonra okuyabiliyoruz. Kitapta anlatılanlar, yazarın ajitasyona mahal vermeyen sade diline rağmen çok çok çok dokunaklı. Çocukların idama gidişleri, yazdıkları son mektuplar, babaların çırpınışları hep yürek dağlıyor. Lütfen okuyun, ne yazık ki Türkiye gerçeğidir.
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216,6bin okunma
412 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KİTAP TAVSİYEM "Tanrı Dağı Çocukları" ALINTILAR _TANRI DAĞLARINA dayalıdır sırtımız; Bu yüzdendir zifiri gecelere Gök rengi Ulumamız! _Mucizelere inanmak,o kadar da zor değildi... _O bir dişi kurttu,Tanrı Dağları'nın yıkılacağını bilse içinde bir endişeyle yaşayamazdı... _Gözlerinden akan yaş sedefte inci midir? _Sana gelen bana gelsin
Tanrı Dağı Çocukları
Tanrı Dağı ÇocuklarıErsin Asatekin · Cinius Yayınları · 06 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KİTAP TAVSİYEM ALINTILAR Aşk; Her şeyi senin için var ettim diyen Rabb'ine; Her şeyi senin için terk ettim diyebilmektir! (Şems_i Tebrizi) Aşk,deliliktir Biz delinin delisiyiz...(Mevlâna) Yaradan, "Sana cenneti vaat etmiyorum;çünkü cennet sensin" der.Fark etmemizi ister.Neleri yapabileceğimizi,var olanı daha iyiye daha güzele
Elif'ten Vav'a Velayet Yolu
Elif'ten Vav'a Velayet YoluIşık Elçi · Uyanış Yayınevi · 201636 okunma
BEKAR BİR ARİSTOKRAT Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.