Geleceği nasıl seziyorum? Şimdinin işaretleri sayesinde. Gizin kökü şimdidedir; şimdiye dikkat edecek olursan, onu iyileştirebilirsin. Ve şimdiyi iyileştirebilirsen, gelecek olan da iyi olacaktır. Geleceği unut ve hayatının her gününü şeriatın kurallarına uygun olarak ve tanrının evlatlarına bahşettiği inayete güvenerek yaşa. He gün kendisiyle birlikte ebediyeti getirir.
Sayfa 125 - Yaşlı kahinKitabı okuyor
Altı yaşından beri bu köyde olup biten, gelip giden her şeye aklım erer benim. Yaşım altmış. Ne kadılar geldi geçti, ne kaymakamlar geldi geçti. Sen de geçeceksin. Memleket kimseye baki değil. Hep geçeceğiz. Şimdi bizim bu köy dağlık olmayıp düzlük olduğu için, altına bir at bulan geldi. Bildiklerim, gördüklerim, hep dayalı döşeli evlere indiler. Yediler, içtiler. Derecesiz memnun oldular. Derecesiz sarhoş oldular. Çekip gittiler sonunda. Hepsi, Karataş'ı böyle gördü ya, böyledir sandı. Hiçbirisi kel bir eşşeğe binip yada yaya çekilip gelmedi şuraya. Hiçbirisi derimizin altındaki yaraları görmedi. 'Atlı adam, eşşeklinin halinden ne bilsin?' diyen boşa dememiş. Yoo, yoo, at bulan ata binsin gene! Haa, ne diyordum, hiçbirisi rasgele bir yoksulun evine inmedi. Yoksulun çorbasını içmedi. Sanki iğne var yoksulun döşeğinde; çorbasında zehir var!... Her ocakta, iyi kötü her gün bir şeyler pişip taşarken, ne hikmettir bilinmez, onlara ayrı pişti taştı! Şimdi sana da ayrı pişip taşıyor! Ben olsam bunları yemem! Yiğit olan, herkesin yediğinden ayrı yemez!..
Sayfa 184 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Oku,oku her gün oku. Okudukça oku ki, ruhun nur-u İlahî ile parlansın. Kalbin Kurân'la temizlensin. Aklın nur-i İslamla işlesin ve yükselsin.
Düşünce ve hayallerin giderek yoğunlaştığı bu dönem, kişi için çok sıkıntılı ve ıstıraplıdır. Çünkü ne gerçek dün­ yadan tam kopabilmiş, ne de gerçeğin yerini almak üzere yaratılmaya çalışılan sanrı dediğimiz gerçek dışı düşünceler tam yerine oturabil- miştir. Her şey karmakarışıktır. Gerçekle, gerçek olmayan iç içe geç­ miştir ve kişi hangisine
Hüzün Mevsimi Gece bir tabut gibi çöker omuzlarıma bir ölünün iç çekmesi olur rüzgar hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi yıldızlar sayılmaz: hasret uzakta hasreti bir ben bilirim
“... Hatta bir önceki gece gördüğü rüya da o zamana ait değildi, hep çok derinlerde kalacaktı; hiçbir zaman en son gördüğü rüyadan başkasını anımsaması mümkün değildi. Bir önceki gündeki kendisini kaybedip bir daha onunla buluşamayacağını bilerek durumu kabullenmek zorundaydı. Beyzbol topunun çarpmasından Kök’ü korumaya çalışan Profesör her gün kendi içinde ölüyordu. Her gün uykudan kalkıp bu durumla nasıl yüzleşiyor ve kabulleniyor bilmiyordum.”
Reklam
1,000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.