Okuduğum en ilginç kitaplardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim :) Okurken bir Oğuz Atay havası sezdim sürekli...Aynı üslup,aynı yaklaşım.Sadece zamansal olarak farklı mekanlar,karakter tahlilleri var tabii ki.Zamanının çok ötesinde bir kitap olmuş sırf bu yüzden bile Ahmet Hamdi Tanpınar'a inanılmaz saygı duydum.O kadar fazla karakter ve karakter tahlili var ki bir yerden sonra bir girdabın içine girmiş gibi oluyorsunuz.Hatta kitabın bir yerinde okurken de alıntı olarak paylaşmış olduğum "hepimiz bir atlıkarıncadayız" sözü sanki kitabın tamamını betimlemek için yazılmış.Hayri İrdal'ın hayat öyküsü aslında "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" ile bir milat olarak öncesi ve sonrası olarak ayrılıyor.Karakterinde kendisiyle çelişerek bir yolda yürümeye başlıyor ve bir yerden sonra dönüp baktığında yanında o çok saygı duyduğu ve sevdiği Halit Ayarcı'yı bile göremiyor.Sanki Halit Ayarcı onu biraz olsun dönüştürmek için hayatına girmiş sihirli bir karakter gibi.Birkaç olayın dokunuşuyla hayatından tamamen kayboluyor ama izini bırakıyor...Özellikle son bölümlerinde ağdalanan bir kitaptı fakat dediğim gibi çok ilginçti,farklıydı...
Farklılık seviyorsanız mutlaka okuyun derim.