Okuduğum kitaplar kadar sevdim seni,
Sayfa 39 - platanus yayıneviKitabı okudu
Reklam
Savaş gerçeği
Çocukluğumdan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım redediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve mutsuz.Delilik değil de nedir bu?
Sayfa 38 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Amaçlarına ulaşmak için canlarını dişine takarak direnen insanlara saygı duymayı, manevi güce değer vermeyi öğretmişti bana okuduğum kitaplar.
Sayfa 272 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım reddediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?
Reklam
Artık Dostoyevski'nin kitaplarını okumayacağım. Çünkü okuduğum son iki kitabında da birer kişiyi veremden öldürdü. Üstelik bu işi o kadar ustaca yapıyor ki, kitabı okurken kendini bir okur olarak değil, hasta yakını gibi görüyorsun. Sanki koltuğunda değil de hastanın kıvrandığı yatağın bir ucunda oturuyor ve onun için dua ediyorsun. Bu ister istemez kişinin ruh halini olumsuz etkiliyor. Artık Dostoyevski yok. Neşe saçan, insanı ferahlatan kitaplar okuyacağım bundan böyle.
Sayfa 15 - PDFKitabı okudu
Ne eksik ne fazla
Okuduğum zamanlar kendimi daha güçlü, daha dinç hissediyor; daha hızlı ve daha iyi çalışıyordum. Bir amacım vardı. İşi ne kadar erken bitirirsem okumaya o kadar daha bol zaman kazanacaktım. Kitaplar elimden alınınca tembelleşiyor, keyfim kaçıyordu; üstüme önceleri hiç bilmediğim hastalıklı bir perişanlık çöküyordu.
“Bunca sene çok fazla, deli gibi kitap okudum. Ancak okuduğum kitaplar hala sokaktaki manavın beni kazıklamasına engel olamıyor.”
“Çocukluktan beri bana hayvanlara eziyet etmememi, merhametli olmamı öğrettiler; okuduğum bütün kitaplar da bunu öğretti ve sizin kahrolası savaşınızdan zarar görenlere öyle acıyorum ki canım yanıyor. Ama işte zaman geçiyor ve tüm bu ölümlere, acılara ve kana alışmaya başlıyorum; gündelik hayatta da daha duyarsız, daha tepkisiz olduğumu ve yalnızca en kuvvetli itkilere cevap verebildiğimi hissediyorum, ama savaş gerçeğinin kendisine alışamıyorum, esasen akılsızca olan bu şeyi anlamayı ve açıklamayı aklım redediyor. Bir milyon insan bir yerde toplanıp edimlerine haklılık kazandırmaya çalışarak birbirini öldürüyor ve hepsi eşit derecede hasta ve hepsi eşit derecede mutsuz. Delilik değil de nedir bu?”
Sayfa 38 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.