KARANLIĞIN GÜNCESİ
Kitapseverler merhaba. Bugün okurken çok etkilendiğim bir kitabın yorumu ile geldim. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen kaleminin güçlü olduğu apaçık ortada... Özgün karakterler, düşündüren cümleler, kendine has betimlemeler...
Kitabın konusundan çok okuyucuya üstü kapalı aktarmak istediği cümleleri ile dikkatimi çekti. Cümleleri her okuduğumda bi durup düşündüm. "Ne demek istiyor?" diye...
Yasin, iyi bir üniversiteden mezun olmasına rağmen iş bulamayan, hayatı darmadağın olmuş biri. Ailesinden kopmuş ve kötü arkadaş çevresi var. Çalışırken tesadüfen Ece ile tanışır. Ece, yaşadığı tüm zorluklara rağmen ayakta kalabilmeyi başarabilen kanser hastası bir kızdır. Bu karşılaşmadan sonra ikisinin de hayatı değişir.
#alıntı
“Okumak denince aklı direkt eğitim hayatına giden, kitapları yalnızca kültür göstergesi olarak algılayan bir toplumun okumayı sevmesi de zaten biraz saçma olurdu.”
Yalnız kelimesinin ilk ve son harfi alfabede art arda geldiği halde araya başka harfler sığdırabilecek kadar kaltak olduğunu ve sözlükte yazanların gerçekte hiçbir anlam ifade etmediğini bildiğinden içine hapsetmişti kimsesizliğini. Çünkü biliyordu ki yalnızlık, anlatılınca bitmeyecek kadar yoğun ve kimseye anlatılmayacak kadar özneldi.
#okudumbitti #bookstagram 
Gökhan Can
Alıntı, Şeylerin Masumiyeti kitabından. Masumiyet Müzesi’ni okurken altını çizdiğim, beğendiğim sayısız yer olduğu kadar eşanlı okuduğum Şeylerin Masumiyeti kitabında da beğendiğim pek çok yer, etkilendiğim pek çok bölüm olmuştu.
Pamuk’un, romanı müze ve bu kitap ile ölümsüzleştirmesi kadar büyüleyici bir şey daha varsa o da kesinlikle eşyalara yüklediği “anlam”lar idi. Eşyaların sessiz varlıkları, onlara yüklediğimiz değerler, onlara sahip olma hikayelerimiz, müzede yer alan eşyaların titizlikle seçilmesi ve romana bütünleştirilmesi, eşyaların aslında bize söylemek istedikleri gibi birçok şey. Geriye dönüp bakınca roman aslında tam olarak evler, mobilyalar, perdeler, mücevherler, nesneler ve fotoğraflar üzerine kurulu ve oradan yürümüş diyorum. Aslında olay örgüsünün yanında alt metinde akıyormuş gibi ama romanın da kalbiymiş de sanki karakterler “şeyler”in etrafında dönmüş gibi..
Neyse sanırım ben ömrümce bu romanın fanatiğiyim🩶🫱🏻🫲🏼
Kitaba ilişkin galerimdeki görselleri eritmeye çalışıp paylaşım yapmadığım zamanı kapatmaya uğraşırken bunu niye çekmişim dedim diye paragrafı yeni baştan okuyunca bende ilk okuduğumda da şüphesiz aynı hissi uyandırmıştı. Ve kalemimden bu satırlar dökülüverdi .. ♥️ Kitapla ve sevgiyle ..
