On yıl önce, kişinin kendi evinde doğması, kendi evinde ölmesi ve bir arkadaşının mezarı yanına gömülmesi son derece normal bir yaşam düzeneğiydi. Şimdi ise yaşamın evde başlayıp evde sona ermesi sefaletin ya da çok özel bir imtiyazın işareti haline gelmiştir. Hayatın sona ermesi ve ölüm, doktorların ve cenaze teşrifatçılarının kurumsal idaresi altında gerçekleşmektedir. Temel ihtiyaçlar toplum tarafından bilimsel olarak üretilmiş meta için talebe dönüştürüldüğünden, artık sefalet teknokratların istedikleri gibi değiştirebilecekleri standartlara göre tanımlanmaktadır.
Hepimiz sahip olduğumuz bilginin çoğunu okul dışından elde etmişizdir. Öğrenciler öğrendiklerinin çoğunu öğretmenin yardımı olmadan, hatta öğretmenlere rağmen öğrenirler.
Bilginin belirli koşullar altında tüketilen değerli bir meta olmasına karşı koyamazsak, toplumumuz giderek bu uğursuz okul bozuntuları ve totaliter bilgi yöneticilerinin egemenliğine girecektir.