yorumu anlık okuma günlüğü olarak yazdım (SPOİ İÇERİR):
syf 11 : ay bi ağlıcağım geldi
14: Jin-sanın her sahnesine bitiyorum MHAFHHDHF adam hem babacan hem komik
15: AH BE NİŞİMARU BEE olm çok üzüldüm şu an AH BE nişimaru-sanın eşi hanım teyze (Makie)valla çok üzüldüm şu an :'(
19: nişimaru sana çok üzülüyorum AMA Morişita-kun ...
Hem küçükler hem büyükler için harika bir seri. Serinin bütün kitaplarını alacağım. Çocuklarınızla birlikte keyifli vakit geçirip, yeni şeyler öğrenebilirsiniz
Weyward; sakin bir düzlemde ilerleyen yapısı, üç farklı zaman diliminde yaşayan karakterleri temel alan kurgusu, kadının toplumsal rolü ve yaşam mücadelesine göndermeleri, yalın anlatımı ile keyifle okuduğum bir kitap oldu. Ancak ayrı ayrı işlenen kişilerin ayırt edici özelliklerinin azlığı, birbirine benzer davranış örüntüleri sebebi ile karakter
Kazanmak yada kaybetmek hiç önemli değil sonuçta karakterimiz sonuçla ilgilenmiyor onun için önemli olan o an yaşaması gerekenı yasamaktır yazar bize aslında anlatmak istediği ahlak kuralları düşünmemizdir ,herkesin bildiği ahlak kuralları değil biraz farklıdır … tahlil ve tespitleri ile bilinen kumarbaz sonucu hiç tahmin edilemez
Kimseye görüşlerimizi beğendirmek zorunda değiliz.
Görüş okuma, dinleme, anlama ve idrak sonucu olarak şekillenir ve kişiseldir.
Hemfikir olursunuz ya da olmazsınız.
Durum bu kadar net.
İsrail "kanunsuz" bir devlettir (israil devlet değildir diyenlere istinaden söylüyorum) ve suçludur ve elbet bir gün hesap verecektir.
Güçlü olduğu
200. İncelemem sonrası incelemelerime değen nazarla bütün inceleme yapma hevesimi yitirmiştim aslında. Ama kitabı hatırlamanın ve okurken ne hissettiğimi en iyi anlatan yazdığım bu incelemeler olduğu için incelemeye devammm :))
Küçük Şeyler, sıradan insanların başına gelmesi muhtemel olayları, acıları, ümitleri, hayal kırıklıklarını, yani
Orhan Veli ve şiirleri tam kafa dinlemelik bir okuma oldu benim için. Sevdiğim ve en bilinen şiirlerini de elimden geldiğince paylaştım burada. Hem sizler de görün diye hem arada kendim de buraya gelip okumak için. Kitabın ilk 40 sayfası öndeyiş, sunuş ve Garip adlı şiirinin nasıl ortaya çıktığından bahsediyor. Ataol Behramoğlu, Feridun Andaç gibi yazarlar Orhan Veli hakkında düşüncelerini paylaşmışlar, hepsinin de sevdiği taktir ettiği bir yazar olan Orhan Veli'nin şiirlerine gerçekten ben de bayıldım, hem sade hem akıcı, düşündürücü, bazen güldüren, bazen çoşturan her konudan, her dönemden yazılan ve büyük küçük herkese hitap eden tarzda şiirleri var, kendi adıma ön sözün biraz daha sade dille yazılmasını isterdim, kitabın daha akıcı olması için. Eski türkçe çok kullanılmış ve bu paragraf aralarında çokça yer aldığı için iki de bir anlamına bakma ihtiyacı duydum, onun dışında şiirlerine tek kelime edemem hepsi birbirinden güzeldi. Bu kitapta tüm şiirleri bir araya toplanılmış ve bence çok güzel düşünülmüş, bunlar ; Yayımlanan şiirleri, sağlığında yayımlanan ama kitaplarına girmeyen şiirleri, ölümünden sonra yayımlananlar ama kitaplarına girmeyen şiirleri, dergilerde yayımlanan eski ve yeni biçimli şiirleri, sağlığında yayımlayamadığı yeni biçimli şiirleri olmak üzere birçok şiiri var. Hepsini bir arada görmek gerçekten müthiş.
"Tefekkür, alâmetleri belirli bir düzen içerisinde düşünmektir. Düzensiz olursa ona cehâlet denir. Cehâlet, tolunu kaybedip dolaşmak demektir. جَهُلَ kelimesi köken itibâriyle Sâmî dillerinde جَوَلَ kelimesiyle akrabadır. Cevele, cevelân etmek, amaçsız dolaşmak... O yüzden İslam öncesine cahiliyye dönemi denilir. Okuma-yazmakla alâkası yoktur, hayatı anlamsız yaşamak demektir. Yoksa Ebu Cehil okuma yazma bilen bir adamdır, Ebu'l-Hikme diyorlar adama."
1100 sene önce yazılmış İslam ile felsefeyi aynı potada eritmeye çalışan, varlıkla ilgili sorgulamalardan ideal insan yaşamı ve yönetimine geçiş yapan bir eser. Kuran'ı bir felsefe olarak okuma üzerinde duruyor. Fıkıhla felsefeye aynı önemi atfetmiyor ve hatta fıkhı küçümsüyor. Nakli değil aklı, hal değil kâl, keşf yerine nazarı önceliyor, özetle dini felsefeyle yorumlamaya giderken bilimi dinin açıklanmasında kullanır gözüküp önüne koyuyor. İleri gidip dindarlığı şöyle özetlemiş: "... bütün bunlar, insanlar tarafından insanlara karşı kullanılan hile, aldatma ve sahtekarlıklardan başka bir şey değildir." İddiası biraz enteresan: "Böylece ondan şüphelenilmez, ona karşı tedbir alınmaz, ondan korkulmaz, onunla mücadeleye girişilmez."
Nisan ayı #okudumbitti köşesinde bugün @lauranowlin84 tarafından yazılmış Türkiye’de @juno_kitap tarafından basılmış #ifhehadbeenwithme yani#eğerbenimleolsaydı var.
Kitabın konusuna gelecek olursak:
Her kadının hayalidir en yakın arkadaşı ile çocuklarını beraber büyütmek.Finn ve Autumn tam olarak bu şekilde büyüyorlar.
Odadan odaya telle uzaklıkları telefonları,birlikte kutladıkları doğum günleri ve yılbaşıları,birbirlerine camdan cama sinyal verdikleri el fenerleri ve arka bahçelerinde sonbaharda topladıkları yaprak kümelerine koşarken sahip oldukları güzel anıları var.
Onlar zamanın içerisinde büyürken arkadaşlarını,ailelerine olan davranışlarını, gelişmelerini,ilgi alanlarını ve bir noktada artık neden en iyi arkadaş olmadıklarını görüyoruz.
Kitabın dili basit ve akışı sabitti. Herkesi etkileyen o son on sayfa fazla spoiler a maruz kaldığımdan beni çok etkilemedi ama güzel bir estetiğe sahip kitap.
İntahar,ölüm vb. konulardan etkilenebilecek büyük ya da küçük yaşta okurlara tavsiye etmiyorum.
Ayrıca sonu biraz tahmin edilebilir ve aynı zamanda maalesef şahsi fikrim biraz klişeydi.
Sanki üstünkörü bir sona bağlanmak için yazılmış gibiydi.
İki karakterin geçmişlerindeki tutumlarının çok karanlık olmaması kitabı bir tık nefes alınabilir duruma getirmiş diyebilirim kendi adıma.
Bugünlük bu kadar kitapla kalın.
N