152 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen beni o kadar etkiledi ki kitap, bütün kitaplarını alıp okuma isteği uyandırdı, o kadar hayran kadım yazarın kalemine. Öncelikle bir sahaftan eski baskısını aldığım ama okumaya heveslenirken başladığımda içerisinde yazılar olduğunu görünce soğuyup başka bir sahafa satmıştım aslında kitabı. Ancak
Beş Sevim Apartmanı
Beş Sevim ApartmanıMine Söğüt · Can Yayınları · 20226,6bin okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
PRENSES CRİSTİNA TRİVULZİO BELGİOJOSO
5 Temmuz 1871 yılında, 63 yaşındayken öldü. Ve özgürdü. Ancak 2022 yılında adı 16 kadına teşekkür konuşmasında geçti... O bir özgür ruhtu. O bir cesaret ana. Bir devrimci. Bir feminist. Bir savaşçı. Bir direnişçi. Bir asi. Bir entelektüel. Bir müzisyen. Safranbolu'da çiftlik kuran, hastaları tedavi eden, köylülere okuma yazma öğreten, toprakla uğraşan bir prenses. O bir öncü. O bir anne. O bir büyükanne. O bir kadın! Zeynep ORAL
Anadolu'da Bir Devrimci Prenses
Anadolu'da Bir Devrimci PrensesZeynep Oral · İnkılap Kitabevi · 202326 okunma
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
kitabın etkisini üzerimden atamadım
Aylardır dinler tarihi üzerine kaynaklar arıyordum. İlk işim 3 kutsal dine ait kitapları okumakla başlamıştım fakat Tevrat'ı okuma şerefine erişemedim. Sümerler üzerine yoğun kitap araştırması sırasında sevgili yazar Muazzez ilmiye Çığ ile tanıştım. Sumerler 3 dinden 2000-2500 yıl eski bir geçmişe sahip ve bu zamana kadar bulunan tabletlerin
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki KökeniMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 20064,108 okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
José Saramago ~KÖRLÜK~
Her bir satırını çok büyük keyifle okuduğum ama aynı zamanda birçok satırından tiksindiğim bir kitap yine her zamanki gibi önce kitabını okudum sonra filmini izledim kitap çoktan bitmişti ama filmini izleyip bir kaç cümle yazmak istiyordum ve filmini dün gece izledim ve tiksintim tazeyken düşüncelerimi yazayım dedim öncelikle alıp okumanızdan
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,3bin okunma
236 syf.
·
Puan vermedi
Saramago'nun Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş kitabı 1998 de Nobel Edebiyat Ödülü almış bir kitaptır. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Akıcı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere ölüm bir varmış bir yokmuş. Bir gün bir ülkede gerçekleşmesi ütopik olan bir olay gerçekleşir ve belli bir süre hiç kimse ölmez. Başlarda bu ülkede yaşayan insanlar bu olaya sevinsede çok geçmeden ülkeye hakim olan sevinç yerini gerginliğe, huzursuzluğa bırakır. Ölümün işine ara vermesi hastaları, yaşlıları, ve sevdiklerini kaybeden diğer insanları sıkıntıya sokar. Hastalarına bakamayanlar onları hastaneye, yaşlılarına bakamayanlar onları huzur evlerine ve hatta çok çok kötü durumda olan hastalarına bakamayacak olanlar da onları başka bir ülkeye ölmesi için götürenler mi dersiniz yine de onlarca çözüm arayışı fayda etmez. Aradan geçen belli bir süre sonra ölüm elinde ölecek olanların listesi ve bir mektupla tekrar işine döneceğini bir basın toplantısı ile tüm ülkeye duyurur. Ölümsüzlük ayrı bir kaygı oluştururken ölümün tekrar dönmesi ayrı bir kaygı oluşturuyordu insanlarda. Ve olması gerekenden biraz daha farklı bir metotla ölüm eceli gelen her kimse ona bir hafta öncesinden eflatun renkli bir mektup ile öleceği günü bildiriyordu. Ama ölümünde gözünden kaçan ölmesi gereken zamanda ölmeyen mektubu vermeyi unuttuğu bir Viyolenselci vardı. Viyolenselci zamanında ölmemişti ve bu ölümün hatasıydı. İntikam almak ve öldürmek için peşine düştüğü Viyolenselciye aşık olan ölüm öldürmeyi tekrar bırakır ve ertesi gün yine hiç kimse ölmez.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,7bin okunma
398 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitabın başında biraz zorlanacağımı düşündüm.Bir çok isim vardı tanımamız gereken o an sıkılıp bırakmayı düşündüm ama denizde bir dalga misali dalgayı aşınca derinliklere doğru götürdü konular. Prenses olması.Annesinin hastalığından etkilenip doktor olması,orduya girmesi, hastaları kendince yöntemlerle tedavi etmesi kurallara bağlı kalmaması. Daha neler yapabilir Aylin diye merakla okumaya başladım kafasına koyduğunu yapmak isteyen bir Aylin gayet keyif aldım okurken. Bitmesini istedim Fail mechül bir cinayet olarak kaldığı için sonda üzdü malesef.
Adı: Aylin
Adı: AylinAyşe Kulin · Everest Yayınları · 201919,5bin okunma
Reklam
296 syf.
10/10 puan verdi
“Geçmişin son kullanma tarihi olur mu?” Bu soruyu hiç sormadık kendimize değil mi ? Geride bıraktığımız zamanlar dedik geçmişe. Peki ya ona dönme arzusu ? Dönmek isteseydik hangi diliminden başlamak isterdik ? Peki sizce bu iyi bir fikir olur muydu ? Nitekim şöyle sesleniyor okurlarına Gospodinov :Benden size bir nasihat, çocukken bıraktığınız
Zaman Sığınağı
Zaman SığınağıGeorgi Gospodinov · Metis Yayıncılık · 0448 okunma
262 syf.
7/10 puan verdi
Tıbbın Tuhaflıkları 'Kafamda bir Tuhaflık Var!'
Merhaba değerli okurlar! :) 2021'in ekiminde aldığım bu kitap, sarı kapağı, üzerindeki #CharlieChaplin şapkası ve adıyla beni kendine çekti. Arkasındaki tanıtım yazısını okuduktan sonra "bu kitabı okumalıyım." dedim. Biraz uzun bir okuma oldu. Çünkü kitap, her ne kadar ilginç bir doktorun amneziden otizme, tiklerden tuhaf belleklere
Karısını Şapka Sanan Adam
Karısını Şapka Sanan AdamOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 20204,499 okunma
166 syf.
·
Puan vermedi
*Sayısız okuma teşebbüsünün ardından nihayet tamamını okuma fırsatı bulabildim. İsmini defalarca kez duymuş, her kitapçı gezimde karşılaşmış (fiyat/sayfa oranı en yüksek kitaplardan olabilir) olmama rağmen bir türlü okuyamamıştım. Bu yazı bir bakıma, benim gibi olanlar için amme hizmetidir. Eğer hazırsak kemerleri bağlayalım, zira oldukça uzun ve
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335bin okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
. Prenses Cristina Trivulzio Belgiojoso; 1800'lü yıllarda İtalya’da, bir soylu olmasına rağmen, kadınların özgürlüğü, ülkenin birliği, bütünlüğü ve bağımsızlığı için düzene karşı çıkan bir kadın. Bunun için ülkesinde yazılar, bildiriler dağıtıyor, maddi manevi yoldaşlarını destekliyor, idealleri uğruna ömrü sürgünlerde geçiyor. Sonunda
Anadolu'da Bir Devrimci Prenses
Anadolu'da Bir Devrimci PrensesZeynep Oral · İnkılap Kitabevi · 202326 okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
İdealleri uğruna mücadele veren kadın hikayelerini seviyorum. Tarihi her döneminde kadın olmanın zorluklarını yaşayan sayısız kimlik var. Özellikle yaşanılan coğrafyadaki kadına olan bakış açısı bunun zeminini oluşturuyor. İçimdeki kıvılcımı, ateşe çevirmek için yaşamını ortaya koyan kadınları tarih sahnesinde görmek mümkün. Bunlardan biri de Prenses Cristina Trivulzio Belgiojoso'dur. Düşünün ki 1800'lü yıllarda hem içinde bulunduğu sosyal sınıfa aldırmadan kadının özgürlüğü için savaşan bir insan. Dönemin şartları göz önünde bulundurulursa işi hiç de kolay değil elbette. Ülkesindeki baskıdan Omanlı İmparatorluğu'nun kucak açtığı prensesin Safranbolu'ya kadar uzanan hikayesini okurken, kendisiyle ilgili çok bilgi edindim. Yazar kendisi ve ailesi ile ilgili doğumdan itibaren bir içerik hazırlamış. Dönemin karışıklığı içerisinde gittiği hiçbir yerde aradığı huzuru bulamıyordu prenses. Yıl 1850 ve ülkeyi terk eden ilk gemide yüzlerce kaçak arasında kurmuştu ansızın kendini. Malta da onun için son durak olmadı daha da uzaklara gitmeliydi. İstanbul ve oradan da Anadolu 'ya geçmeye karar verdi. Yolculuk Safranbolu 'ya olacaktı. Önünde artık yepyeni hayat ve bu yeni hayatı ona çok iyi gelecekti. Kitabın içinde Ankara'ya da rastlamak çok güzel oldu. Sevdiğim şehir... Kitabın içinde prenses ile birlikte ilerlerken dönemin kadın portresini görmek mümkün. Hem de tüm detaylarıyla. Özgür ruhu içinde birçok kimliği de barındırıyordu. Hem bir anne, hem köylülere okuma yazma öğreten, hastaları tedavi eden, onları dinleyen hem de direnişçi, savaşçı yönüyle cesaret sembolüydü.
Anadolu'da Bir Devrimci Prenses
Anadolu'da Bir Devrimci PrensesZeynep Oral · İnkılap Kitabevi · 202326 okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabı gerek anlatımı gerek içeriği olsun her özelliğiyle beğendim. Okuma aşamasında aklıma çoğu zaman Poyraz Karayel dizisinde İlker Kaleli'nin akıl hastanesinde yaptığı muazzam konuşma geldi. :) İncelemeye geçelim. Anton Çehov, özgün tarzı durum öyküleriyle tanınmış bir yazardır. Altıncı Koğuş'ta olay yerine İvan Dmitriç ve Andrey Yefımiç'in hayatından kısa bir kesit sunmaktadır. Çehov, aklımızda canlanan akıl hastanesini bütün gerçekliğiyle yaşatmıştır. Lenin'in rivayet edilen "Kitabı okuyunca kendimi Altıncı Koğuş'ta kapatılmış gibi hissettim." sözünün haklılığı ortaya çıkmaktadır. Gerçekten yazar; akıl hastanesinde, akıl hastaları arasında hapsolmuş hissiyatını okura olabildiğince geçirmektedir. Eser; realizm-romantizm, ölüm-hayat, acı çekmek-mutlu olmak gibi felsefik kavramlarla örülmüştür. Yefımiç ile Dmitriç arasındaki diyaloglarla yazar, bizi bu kavramlar üzerinde derin düşüncelere sevk etmiştir. Her gün acı ve azap çekenlerin, daima mutsuzluğa mahkûm olanların ve mukadder olan ölümü her an düşleyenlerin hayatını, hâli vakti yerinde olan ve hiç sıkıntı yüzü görmeyen "aydın takımı" ve devlet maiyetindekilerin sahte bir romantizm hülyasıyla küçümsemesidir bizlere anlatılan. Ve tabii, kendi hazırladıkları, hiç itiraz ve isyan etmedikleri gibi başkaldıranların da başını "güzel ve refah" dolu başka hayatlardan örnek sunarak indirdikleri bu müeeses düzene en sonunda kendileri de mahkûm ve hapsolmuştur.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,3bin okunma
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.