"Niçin insanlar bu kertede derin bir akıldışılık içindeler? Niçin kendi kölelikleriyle gurur duyuyorlar? Niçin kendi kölelikleri adına, sanki özgürlükleri için savaşıyormuş gibi savaşıyorlar?" Gilles Deleuze
Sayfa 173 - Spinoza ve DeleuzeKitabı okudu
benzer işler.
"İtalya'da şiir kitapları 1000 tane bile satmaz. Oysa bu ülkede şiir yazanların sayısı bir hayli kabarıktır. Geçenlerde bir derginin açtığı yarışmaya tam 40.000 şiir gönderilmiş, iki ay içinde..."
Sayfa 273 - Nâzım ve BestsellerKitabı okudu
Reklam
Ben iktidarın (yazınsal, ideolojik, ekonomik) göbeğinde yer alıp da marjinallik ya da muhaliflik taslayanları, saray soytarılarına benzetiyorum. Hani, kraliçeye çimdik atmaktan tutun da her türlü aykırı edimi ya da muhalif sözü hoşgörüyle karşılanan saray soytarılarına... Her iktidar, kendi 'muhalif soytarı'sını üretir çünkü.
Sayfa 110 - Kaplan ve BenKitabı okudu
Türkiye'de aydın yok, mâlumatfuruş okur-yazar vardır.
Kapitalizmin mantığı, üzerine bir fiyat konularak serbest piyasaya arz edilen metalar arasında herhangi bir ayrım gözetmez! Gömlek de metadır, şiir kitabı da... Her şeyi niceliklere indirger. Kapitalizmde nitelikler değil, niceliklerdir öne çıkan. Metaların 'kullanım-değerleri'nin prekapitalist toplumlardaki hâkimiyetini, kapitalist toplumda 'değişim-değeri'nin hâkimiyeti almıştır. Metanın iyi'si ya da kötü'süne (niteliğine) değil, 'kaç sattığına' (niceliğine) bakılmaya başlanır. Diyalektik burada da yürürlüktedir! Nicelikteki değişiklik, niteliği de değiştirir! 'Çok satmak', bir kerteden sonra kötü'yü iyi yapar. 'Çok satmak' bir statü olur. Görece olarak ne kadar'çok' satıyorsa, o metanın o kadar 'iyi' olduğu düşünülür. Vahim yanılgı! Kapitalist mantığın ortaya çıkardığı kavram kargaşasına bundan daha iyi bir örnek gösterilemez.
Sayfa 334 - Şiir ve SatışKitabı okudu
Türk okur-yazarı, henüz aydın olmanın önkoşulu olan sivilleşmeyi de zihninin bir parçası hâline getiremedi.
Reklam
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.