"Niçin insanlar bu kertede derin bir akıldışılık içindeler? Niçin kendi kölelikleriyle gurur duyuyorlar? Niçin kendi kölelikleri adına, sanki özgürlükleri için savaşıyormuş gibi savaşıyorlar?" Gilles Deleuze
Sayfa 173 - Spinoza ve DeleuzeKitabı okudu
benzer işler.
"İtalya'da şiir kitapları 1000 tane bile satmaz. Oysa bu ülkede şiir yazanların sayısı bir hayli kabarıktır. Geçenlerde bir derginin açtığı yarışmaya tam 40.000 şiir gönderilmiş, iki ay içinde..."
Sayfa 273 - Nâzım ve BestsellerKitabı okudu
Reklam
Ben iktidarın (yazınsal, ideolojik, ekonomik) göbeğinde yer alıp da marjinallik ya da muhaliflik taslayanları, saray soytarılarına benzetiyorum. Hani, kraliçeye çimdik atmaktan tutun da her türlü aykırı edimi ya da muhalif sözü hoşgörüyle karşılanan saray soytarılarına... Her iktidar, kendi 'muhalif soytarı'sını üretir çünkü.
Sayfa 110 - Kaplan ve BenKitabı okudu
yine pamuk yine olaylar
Hilmi Yavuz, canı yandıktan Sonra günah çıkarmış ;Murat Bardakçı 'nın ortaya çıkardığı pedro' nun Zorunlu İstanbul Seyehati adlı kitaptan, Pamuk'un Beyaz Kale romanına aktardıkları içinde yeni görüşlerini şöyle belirtiyor:Orhan Pamuk'un romanlarına ilişkin olarak intihal (çalıntı) söylentileri öteden beri var olagelmiştir. Daha önce yazdığım bir yazıda (Varlık dergisi, "Okuma Notları, Nisan 1997) Bu konudaki söylentilere itibar etmediğimi söylemiştim. Şöyle demiştim o yazımda ;Doğrusu, Pamuk'un Beyaz kale'sini beğenmemiş olsam da, söz konusu çalıntı suçlamasının haklı bir gerekçeye dayandığını düşünmüyorum. Böyle düşünmekte haklı mıyım pek emin değilim artık!
Sayfa 58 - kültür yayınları 1996
Kapitalizmin mantığı, üzerine bir fiyat konularak serbest piyasaya arz edilen metalar arasında herhangi bir ayrım gözetmez! Gömlek de metadır, şiir kitabı da... Her şeyi niceliklere indirger. Kapitalizmde nitelikler değil, niceliklerdir öne çıkan. Metaların 'kullanım-değerleri'nin prekapitalist toplumlardaki hâkimiyetini, kapitalist toplumda 'değişim-değeri'nin hâkimiyeti almıştır. Metanın iyi'si ya da kötü'süne (niteliğine) değil, 'kaç sattığına' (niceliğine) bakılmaya başlanır. Diyalektik burada da yürürlüktedir! Nicelikteki değişiklik, niteliği de değiştirir! 'Çok satmak', bir kerteden sonra kötü'yü iyi yapar. 'Çok satmak' bir statü olur. Görece olarak ne kadar'çok' satıyorsa, o metanın o kadar 'iyi' olduğu düşünülür. Vahim yanılgı! Kapitalist mantığın ortaya çıkardığı kavram kargaşasına bundan daha iyi bir örnek gösterilemez.
Sayfa 334 - Şiir ve SatışKitabı okudu
186 syf.
9/10 puan verdi
Attila İlhan şiirlerini beğenirim. Hatta çok beğenirim. Farklı bir tarza sahip olmasına rağmen Hilmi Yavuz, Sezai Karakoç, Cahit Kulebi, İsmet Özel, Haydar Ergülen, Şükrü Erbaş'ı sevdiğim gibi. Bunlar en beğendiklerim. Herbiri farklı bir estetik, söyleyiş, ideoloji sahibi. Attila İlhan şiiri sonraki kuşakları "esir eden" bir şiir.
Korkunun Krallığı
Korkunun KrallığıAttila İlhan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020844 okunma
Reklam
“Ah kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya” ( Gülten Akın)
Sayfa 334Kitabı okudu
"Genç şairler, şiirin kendileriyle başladığını, yaşlı şairlerse şiirin kendileriyle bittiğini sanırlar." Hilmi Yavuz, Okuma Notları
Bizim 'eski kültürümüz'e bakışımız, körlerin fili tanımlamalarına benziyor. Hem tek yanlı ve kasıtlı -hem de ne yazık ki, bilgisizce.
Sayfa 83 - Cengiz ve Eski TıpKitabı okudu
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Entelektüel Birikim
Hilmi Yavuz'un edebiyat, felsefe, toplum üzerine yaptığı okumalardan altını çizmek istediği bölümlerin, düzelti önerilerinin yer aldığı birer ikişer sayfalık bölümlerinden oluşan güzel bir eser. Tam bir entelektüel birikimin sonucu. Üç beş yıla bir okunması gereken bir kitap.
Okuma Notları
Okuma NotlarıHilmi Yavuz · Timaş Yayınları · 201736 okunma
Reklam
Bu gerçekten değerbilmez dünyada, sadece eski yapılar değil, sadece eski belgeler değil, ama eski insanlar da kaybolup gidiyor ve biz umursamaz, bencil ve duyarsız, bu lanetli kayboluşa seyirci kalıyoruz!..
Sayfa 218Kitabı okudu
Acaba Mahmut Ali, babasının kendisi hakkıinda söyledikleri de dahil olmak üzere, Jurnal'in bu ve buna benzer bölümlerini yayımlamaktan, eski deyimle imtina edemez miydi? Bu bölümler, Cemil Hocaʼnın öfkesini ve meraretini yansıtıyor -ve Jurnal'in gerçekten derinlemesine bilgelikler içeren bölümlerini örseliyor!..
Sayfa 223Kitabı okudu
Cemil Meriç, Cumhuriyet entelijansiyası içerisinde tekil bir kimlik. Onun ölümü üzerine yazdığım bir yazıda da belirttiğim gibi "Hem Doğu'ya Batı’dan bakan bir müsteşrik’, hem de Batı'ya Doğu’dan bakan bir 'müstagrip'!" Cemil Meriç, her iki kimliği de kesinleyen bir sınır tanımaz düşüncenin adamıydı. Yine o yazıda söylüyordum: "Hem Umrandan Uygarlığa giden hem de Kültürden İrfan'a dönen yolda, kendi semasında tek yıldız'dı Cemil Meriç. Ķendi semasında tek yıldız, evet, Cemil Hoca'nın İbn Haldun için söylediği, gerçekten, tastamam Cemil Hoca'nın kendisi"ydi..
Sayfa 221Kitabı okudu
"Eleştiri, eşzamanlı olarak hem yazınsal uzamın dışındadır: çünkü yazı'dan söz eder; hem de yazınsal uzamın içinde: çünkü sözü, yazı'dır."
Sayfa 13 - Timaş Yayınları
Nietzsche: "Ancak bilinçli ve istençli olarak yalan söyleyebilenler -ki bunlar sadece şairlerdir- doğruyu söyleyebilir"
Sayfa 18 - Timaş Yayınları
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.