Ya sen ne güzelsin Alper Caniguz. Bu nasil bir romandir böyle? Uzerine ne diyeceğimi bilemiyorum.
5 yaşında olan kahramanimiz birgun komsularindan birinin öldürülmüş olduğunu ilk gören olarak olaya dahil olur ve cinayetin arka perdesinin peşine duser. Bunun yani sira cocuklar arasinda ki cekismeler, güç dengeleri, cetelesmeler ve acimasizliklar da cabasi. Nasil muazzam bir kurgu, nasil harika bir hayal gücü ve yazarın her bölümün de hissettirdiği bilgi birikim. Alper Canigüz' un ilk okuduğum romani. Elimden birakamadigim ve gozumu kirpmadan okuduğum dogrudur. Boylesine alayli bir kurgu, polisiye -ne denirse artik bilemiyorum - okuduğumu hatirlamiyorum hic. Okurken kendimce kiyaslamalar yapmaya calistim, herhangi bir çağrışım vs. Sartre'nin "sözcükler"in de geçen küçük sartre bir miktar gozumde canlanir gibi oldu. Kucuk yasta okuma hevesi ve buyuk adam olma durumlari gibi gibi... belki..bir miktar... .
kitaba donersek, Alper Kamu ben oldum tüm gün boyunca. İçimde 5 yaşında bir çocuğun heyecani ve arastirmaci ruhuyla ve gozukaraligiyla oradan oraya sıçradım durdum. Sanirim Alper Canigüz' ün diger romanlarini ve kendisi hakkinda da bilgi sahibi olmamla hayran olabilecegim bir kişi daha listeme eklemiş olacağım (lutfen beni hayal kırıklığına ugratmaaa) .
Yazma tutkusunun muzik yetenegi olmamasindan ötürü olduğunu soylemis. Muzikte neler yapabilirdi bilemeyiz tabii ama Ogullar ve Rencide Ruhlar dan sonra, iyi ki de müzik yetenegi yokmuş dedirtti bana. Okumayi seven biri olarak biraz bencilce mi kaliyor dedigim ? Varsin kalsin. Ben boylesi zenginliği cumlelerde buldugum icin mutluyum.