Durmadan okumaktan söz ediliyor. Evet, ben de bir ömür boyu bunu yaptım, (gülerek) durmadan okudum, okudum ama, şimdi düşünüyorum, durmadan okumak, yani birtakım kitapları okumuş olarak rafa kaldırmak, bir yerlere yerleştirmek, şunları okudum demek mi amaç? Olmasa gerek. Bütün bunlar bize bir şeyler düşündürecek, bir şeyler gösterecek, bir şeyler anlatacak, kendi kendimizi belki daha iyi anlayacağız, hem kendimizi belki daha iyi tanıyabileceğiz, kendi kendimizi derken ille kendimizden söz etmek de istemiyorum, kendimizi, dünyamızı, dünyayı, insanları, oyunları, ilişkileri başkalarının aracılığıyla ya da başkalarının yardımıyla tanımlamak çok önemli; tabii bunun için de buna dikkatimizi çevirmemiz gerekiyor. Yetkin davranmamız gerekiyor okumamızda, bakmamızda, dinlememizde.
Sayfa 58 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
GÜZEL BİR LİSTE :)
YAPILACAKLAR LİSTESİ # İZLENECEK FİLMLER Esaretin Bedeli Hachiko-Bir Köpeğin Hikâyesi Can Dostum-Good Will Hunting (1997) Ölü Ozanlar Derneği Forrest Gump Şahane Hayat
Reklam
"Kitap okumak ve kütüphaneler kurmak bir memleketin aydınlanması için şarttır ama yetmez. Altını çizelim: Şarttır ama yetmez."
Sayfa 69 - Kronik Kitap, 2022Kitabı okudu
Okuma vaktini nereden bulacağız? Çok önemli mesele. Başlı başına mesele. Okuma vakti mesele ediliyorsa, ortada okuma arzusu yok demektir; çünkü aslına bakılırsa, kimsenin hiçbir zaman okumaya vakti yoktur. Ne küçüklerin ne gençlerin ne de büyüklerin. Hayat, okumaya vurulan sürekli bir köstektir. "Okumak? İsterim tabii ki, ama iş, ev, çocuklar, zamanım kalmıyor..." "Okumaya vaktiniz olmasına ne kadar imreniyorum!" Nasıl oluyor da, çalışan, alışveriş yapan, çocuklarını yetiştiren, arabasını süren, üç erkeği seven, dişçiye sık sık giden, evini taşıyan şu kadın okumaya vakit buluyor da, mazbut bir hayat süren mirasyedi bekar bulamıyor? Okuma vakti her zaman çalınmış vakittir. (Tıpkı yazma vakti veya sevme vakti gibi.) Neyden çalınmış? Yaşama görevinden çalınmış mesela. ... Okuma vakti, sevme vakti gibi, yaşama vaktini genişletir. Zaman çizelgemiz açısından düşünülecek olsaydı, kimse aşık olmaya kalkışmazdı. Kimin vakti vardır aşık olmaya? Ama kendine sevme vakti tanımayan bir aşık gördünüz mü hiç? Okumaya vaktim hiç olmadı ama hiçbir şey, beni sevdiğim bir romanı bitirmekten alıkoyamadı. Okuma toplumsal zamanın örgütlenmesine bağlı değildir; o, aşk gibi bir varolma tarzıdır. Mesele okumaya vaktim olup olmadığı değil (kaldı ki bu vakti bana kimse vermez), bir okur olma zevkini kendime tanıyıp tanımamamdır.
Sayfa 93 - Metis Yayınları
“Kitap okumak ve kütüphaneler kurmak bir memleketin aydınlanması için şarttır ama yetmez. Altını çizelim. Şarttır ama yetmez.”
Hafız Aziz
Bursa’da tanıştığım bir kitapçıya gittim. -“İngilizce ders verilir.” diye bir kağıda yazsam da, sizin dükkanın camına kağıdı yapıştırsam, nasıl olur? -İş çıkmaz! dedi.
Adam YayınlarıKitabı okuyacak
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.