Devlet Üzerine Okuma Etkinliği (SONLANDI)
Herkese merhaba,
Emir
Emir
ile birlikte düzenlemiş olduğumuz, ocak ayı boyunca sürecek olan etkinliğimizde
Devlet Üzerine
Devlet Üzerine
’yi kolektif bir şekilde okumayı planlıyoruz. Devletin doğuşunu, gelişimini ve zamanla değişimini gözler önüne seren bu kitapta Lenin, devlet nedir sorusuna cevap veriyor.
Yazar deyip geçme !!!
Vatanını satan, hain ve siyonist yahudi yazarları okumak nedir ya? Bu benim fikriyatım; kimi okuduğumuzun hiç mi önemi yok!!!
Reklam
Dostoyevski'ye ait olmayan sahte alıntılar
“İyi adamlar yalnızlıktan ölüyor. İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken.” Bu cümleler Dostoyevski'ye ait değil: #17752802 "Geceleri gökkuşağına boyamak mıdır suçum? herkes bağırırken şiirler okumak mı, susmak mı sözün bittiği yerde, kusmak mı sindirebildiklerinizi? apansız uykum
Kadıköy - Haziran Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim.. "Kadıköy" ...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
Neden sürekli gökyüzüne bakıyorum ki ben. Aynı göğün altında olduğumuz için mi? Sahi bu yüzden mi? Aynı şehir de nefes alamaz oldum sensiz, çaresi nedir bunun, hangi hekim de fayda bulunur? Hangi köşeyi dönsem gözlerim seni arıyor, her gördüğüm gölgeyi sen sanıyorum. Gözlerim görmediği için mi? Sahi neden her gölge de sen varsın, neden her rüyada sen varsın? Uykusunda dahi birini düşünüyorsa sebebi aşk değil de nedir? Basit bir kelime miydi senin için “aşk.” Eğer öyleyse ne yazık sana sevgilim, senin için sıradan bir kelime, benim ruhumu derinden sarsmıştı. Dünyam sendin ve bu basit kelime dünyamın eksenlerini kaydırmıştı. Bu kadar kaymaya rağmen ise seni bana 1cm dahi yaklaştırmamıştı . Bu satırlar dahi buram buram aşk kokmuyor mu sence de? Seni bana hatırlatmıyor mu? Birkaç dakika ayırıp okumak zor değil, ama benim için ayıracak birkaç dakikan var mı sevgilim. Şimdi bana söyle sevgilim, seni düşünmek için bir sebep aramadığım kısacık ömrümde, beni sevmemek için kaç sebebin vardı…
Biz yandık onlar yanmasın!
Her insanın bir fıtratı, bir mizacı, yapmaktan zevk aldığı ya da hoşlanmadığı şeyler vardır. Allah hepimize farklı yetenekler vermiştir. Sanki böyle bir şey yokmuş gibi neredeyse bütün anne babalar çocuklarının tıp okumasını istiyor. Tarih okumak isteyen bir çocuğa, atanamazsın, denilerek çoğu zaman sayısal tercih ettirilmekte. Peki, bu çocuklar hayatlarında nasıl muvaffak olacaklar? Onlardan neyi başarmalarını bekleyeceğiz? Ekmeklerini ellerine aldıklarını farz edelim. Hatta yüksek maaş almış olsunlar. Mutlu mu olacaklar? Yoklukla büyümüş olmaktan mıdır nedir, insanımızın tek düşüncesi sigortalı, maaşlı bir iş. Tamam, az şeyler değil ama hayat bundan mı ibaret? Iskaladığımız, kaçırdığımız şeyler yok mu? Bir tanıdığım vardı. On beş yaşındaki oğlu büyük takımlardan birinin seçmelerini kazandığında "hayatı kurtuldu" demişti. Çok değil, iki yıl sonra çocuk ciddi bir sakatlık geçirdiğinde yürüyebildiğine şükrediyordu. Bugün başarı saydığımız şey ilerleyen yıllarda belki de pişman olduğumuz şey olabilir. Beklentilerimiz günün koşullarına göre değil kişisel özelliklere göre yönetirsek isabetli seçim yapmış oluruz. Şartlar sürekli değişir. Biz hiçbir koşul ve zamanda değişmeyecek olan durumlara ayarlamalıyız kendimizi. Ve açıkçası beklentilerimizi de gerçekçi bir şekilde yönetebilmeliyiz.
Reklam
850 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.