Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
144 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
Özellikle okumak ve düşünmek üzerine çoğumuzun aklındaki sorulara yanıt vermiş
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Kitap 4 bölümden oluşuyor, kitaptaki temel düşünceleri özetleyelim: 1.İnsan Mutluluğunun İki Temel Düşmanı: Istırap ve Can Sıkıntısı Schopenhauer bazı kitaplarında bu iki düşmana değinir. Özellikle can sıkıntısına. “ihtiyaç içerisinde bulunmak ve yoksunluk
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
Okumak, Yazmak ve Yaşamak ÜzerineArthur Schopenhauer · Say Yayınları · 20133,655 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Adem ile Havva’nın Güncesi
İnanılmaz bir kitaptı! Tek oturuşta bitti ve neredeyse okurken kahkahalarla gülecektim. Dili bu kadar komik olan klasik bir kitap okumamıştım. Meğersem kadın ve erkek ilişkileri yaradılıştan beri aynı dinamikler üzerine inşa edilmiş. E dolayısıyla tartışma konuları, kadının ve erkeğin bakışı birebir aynı. Bu kadar eski zamanı anlatan, hele ki konusu Adem ile Havva olan bir kitapta günümüz ilişki sorunlarını okumak inanılmaz keyifliydi. Ama beni çok etkileyen ve takdir ettiğim kısım; Mark Twain’in, o zamanlar insanın henüz keşfetmediği bilgileri bilen birisi olarak, tıpkı bilmeyen biri gibi yazması oldu. Bildiğiniz bir şeyi bilmeyen birinin bakış açısıyla yazmak zordur, çünkü o soruyu sorduğunuz dönemi bile hatırlamazsınız. Dünyaya ait çoğu keşfedilen şeyler çocuklar büyütülürken, henüz sormasına gerek kalmadan anlatılıyor. Adem ile Havva ise kimsenin çocuğu değil ve her şeyi kendileri keşfediyorlar. Hiçbir bilgiye sahip olmayan birinin sorabileceği soruların bu kadar güzel hazırlanması çok hoşuma gitti.
Adem ile Havva'nın Güncesi
Adem ile Havva'nın GüncesiMark Twain · Can Yayınları · 20214,071 okunma
Reklam
"Bir insan ne kadar kendi kendisine yeterse, başka insanlara o denli az gereksinim duyacaktır. Yüksek bir zihin düzeyinin bir insanı toplum dışına itebilmesinin nedeni budur."
Okumak üzerine -- Katılmayan var mıdır bu tespitlere?
Okurken bir başka kimse bizim için düşünür. Biz sadece onun zihin sürecini takip etmekle yetiniriz. Okurken zihnimiz aslında başka birisinin düşüncelerinin oyun alanından başka bir şey değildir. Bu nedenle düşünmeksizin sürekli okuyan insan düşünme yeteneğini kaybeder. Bu nedenle okumak bir çok eğitimli insanı ahmaklaştırır. Okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir. Eğer bir kimse daha sonra üzerinde durup düşünmeden sürekli okursa okudukları kök salmaz büyük bölümü itibariyle kaybolur.
zihnin fizyonomisi
Üslup, zihnin fizyonomisidir ve mizaç yahut kişilik için bedenin fizyonomisinden daha güvenli bir ipucu sunar.
İyi olanı okumak için kötü olanı hiçbir zaman okumamayı insan kendisine düstur edinmeli: Çünkü hayat kısa ve hem zaman hem dinçlik insan için sınırlı.
Reklam
Gerçek bilgi, sahibini hiçbir zaman kibirlendirmez, şüphesiz bu temeli sağlam bir düşüncedir.
İnsan mutluluğunun iki temel düşmanı; Istırap ve Can sıkıntısı, Sıradan insanlar sadece zamanlarını nasıl harcayacaklarını düşünürler, herhangi bir yeteneğe sahip insan zamanını nasıl kullanacağıyla ilgilenir. İnsanlar meşgul olacakları düşünceleri olmadığı için kağıtlarla uğraşırlar ve birbirlerinin paralarını kazanmaya çalışırlar.
423 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Hiç bir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz yazı hariç ...
Kara Kitap
Kara Kitap
"Hiç bir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine , hiç bir zaman inandıramadım seni, o sıradan hayatta benim de bir yerim olması gerektiğine. " Bu alıntı ile karşıma çıkan ve eğer okumazsam bir şeylerin eksik kalacağını düşündüğüm bir kitaptı benim için. Okuması zor , uzun dolambaçlı cümlelerin olduğu,
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
"...çünkü bir insan ne kadar kendisine ve kendisinde olana sahipse başkalarında o kadar az şey bulabilecektir; ve onların haz duydukları yüzlerce şey ona yavan ve yüzeysel gelecektir."
Reklam
Okumak, tıpkı yazmak gibi, konuşmak gibi, duygular, düşünceler, tasavvurlar, düşler ve fikirler aracılığıyla dokunmanın bir biçimidir. Bir kitabı eline alıp sayfalarını çevirmek, ayrıca duyusal bir dokunuşla da bağlantılıdır; başkalaşmış biçimiyle e-kitap'ta da geçerlidir bu. Duyusal-ruhsal-zihinsel dokunuş, okumayı bereketli bir deneyime dönüştürür; bu deneyimin kaynağında insanın kendisine dokundurtmaya amade oluşu vardır, çünkü işaretler ona ancak o zaman tesir eder. Bir hikâye okuduğunuzu zannederken, hakikatte kendi içinizde insan olmanın açılımlarına çıkar yolunuz. Yalnızca anlatılan hikâye değildir insanın içinde can bulan; kendi hikâyesi de canlanır, okuduğu anlatının dolayımından geçerek anlatmaya koyulur. İnsanın hayat hikâyesi, okurken kelimenin tam anlamıyla dile gelir. Harfler, onun çoktandır söylemek istediğini anlatır, ama aynı zamanda başka bir şeyler daha söylerler. Onu harflerin ayartıcı berraklığıyla kaçırıp götürür, ucu bucağı görülmez genişlikteki imkânların bembeyaz uzamına taşırlar. Orada, sezmiş ve özlemiş olduğu, ancak sahici tecrübenin mutluluk mu vereceğini hayal kırıklığı mı yaratacağını kendine sormadığı şeye dokunmasını sağlarlar. Okuma esnasında, kendi kendini biçimlendirmenin imkânları farkına bile varmadan ona doğru uçup gelirler, o da sessiz sedasız değerlendirmeye başlar bu imkânları. Kitabı çoktan indirip kucağına koyduğunda bile, imkânların açıldığı uzamda eğleşmeyi sürdürür heyecanla.
İçinde bulunduğumuz dünyanın şartlarının elverdiği ölçüde, her ne kadar geleneğimize bütünüyle yabancı olsa da, varlığın hakikatine ermek isteyen, bu uğurda çabalayan, ama bir yetiştiriciden, bir eriştiriciden mahrum olan insanın elinde kalan son şanstı belki kitap.
aşırı önemli diğer konu: iki defa okumak
Repetitio est mater studiorum.* Herhangi önemli bir kitap (ilk okumanın ardından) hiç vakit kaybedilmeden bir kez daha okunmalıdır. (…) kitap ikinci kez okunurken kişinin içinde bulunduğu ruh hali ve zihin yapısı ilkinden farklıdır, dolayısıyla çoğu kez başka bir izlenim elde edilir; muhtemeldir ki muhteva başka bir ışıkta görünür. *(Tekrar, öğrenimin anasıdır.)
aşırı önemli konu. hep savunduğum şey:
(…) neredeyse bütün gün oku­yan ve arada düşünmeksizin, eğlence yahut meşgale ile kendisini eğlendiren kimse, yavaş yavaş kendi kendine dü­şünme yeteneğini kaybeder, tıpkı at üstünden inmeyen bir adamın sonunda yürümeyi unutması gibi. Birçok eğitimli insanın durumu bundan pek farklı değildir: Okumak onları ahmaklaştırır. (…) Çünkü bir kimse ne kadar fazla okursa, okuduklarından kalan izler de kaçınılmaz olarak o kadar az olacaktır. (…) Derin derin düşünmeye zaman yoktur ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir (…) Eğer bir kimse daha sonra üzerine düşünmeksizin sürekli okursa okudukları kök salmaz, büyük bölümü itibariyle kaybolur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.