Bazen düşünüyorum da kitap okumak ne büyük bi nimet. Bunun geç farkına vardığım için çook pişmanım. Ya, kitap okumamak ne kadar büyük bi eksiklik düşünmesi bile beni daraltıyo. Sanki bi organın eksik çalışıyo gibi bi şey bence.İyi ki de bu nimete nail oldum. Allah'a verdiği nimetler için sonsuz hamdü senalar olsun🤲🏻🤲🏻🤲🏻
Sophie'nin Seçimi öyle bir kitap ki bir kez okuyunca insan kendini bir şeyler yazmak zorunda hissediyor. Kapağını kapatıp, hemen başka bir kitaba geçebilmek öyle kolay değil. Yazmak zorunda hissediyorum ama hakkını verebilir miyim bilmiyorum, ellerim geri geri gidiyor. Yine de bir şeyler "gevelemeyi" deneyeceğim.
Ben, kitapları
19.yy, 20.yy, 21.yy, zaman değişiyor, yönetim şekilleri, ülkelerin değer ve kültürleri değişiyor, ezen ve ezilenlerin şekilleri, kıyafetleri, konuşmaları değişiyor ama ezen ve ezilen hiç değişmiyor. Ezilen sesini çıkarmadıkça, bir araya gelip dimdik durmadıkça ezilmenin sonu gelmiyor. Vicdanı olmayandan vicdan beklemek sadece ezilenler için
Gurur ve Önyargı hakkında dönen birçok farklı görüş var ve hepsinin ucu bir şekilde çok karakterli olmasına geliyor. Kitabın başlarında her ne kadar kimin kim olduğunu anlamayıp ya da neler döndüğünü çözememek bocalatsa da sırf bu yüzden bu eseri okumamak kitaba değil, kendinize yaptığınız bir yazık olurdu.
Şunu demeden geçmeyeyim ki karakter
Merhaba! İki kitabı üst üste okumak bayağı iyi oldu. Bu kitabı da beğendim ama yine dolu dolu değil. Genel itibariyle ilk kitapta yeter, artık ne olacaksa olsun, dediğimiz o kısımlara istinaden bu kitapta da yeter artık, her anda olmaz ki, durumuna dönüştü. Yazar ikisinin arasını tutturamamış gibiydi. Yetişkin içerik konusunda oldukça uçuk bir kitaptı. Bunun dışında Nyfain, sayesinde Finley'in insanları iyileştirme konusunda daha farklı bir şey denemesiyle ve daha birçok şey keşfetmesiyle daha kapsamlı ilerleyen de bir kitaptı.
Finley bilmediği birçok şey hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor, hastalık için uğraşıyor ve Nyfain ile aşkın, tutkunun iç içe geçtiği anlarda koşturuyorlar. Kitap genel olarak olaysızdı ama en sonunda beklenilen gerçekleşiyor ve Iblis Kral ortaya çıkıyor. Vee Nyfain'in beklediği anlaşma gün yüzüne çıkacak mı ya da ne olacak okuyup görmeniz gerekiyor.
Seriyi okuyup okumamak size kalmış.
Benim "okumak"tan anladığım mana, sözde "aydın"larımızın anladığı mana ile bir değildi. Bir kitabı bitirip başkasına başlayan, bir yazıdan sonra hemen ötekine geçen insanlar bilirim, fakat onlara "okumuş" diyemem. Bir yığın bilgi ve fikre sahip olurlar fakat zekaları bunları ne ayırabilir ne de birbirinden farklı
Kitabı beğendim ama ortalama şekilde. İlk kitaptan hemen sonra okumak yanlış bir hareket oldu ama başladığım için de bırakmak istemedim ve bu sebeple ki, normalde okuyacağımdan daha yavaş okudum. Kitaba genel olarak baktığımda öyle aman aman bir olay yoktu, bu belli bir süre sonra sıkıyor, bunu söylemeliyim. Oldukça da çelişkili bir kitaptı da mesela: Kai ve Nik arasında dengesiz ilişki ve Damon konusundaki düşünceler...
Kitap, Kai ile Banks'ın ağzından anlatılıyor ve ara ara geçmiş ve günümüz şeklinde ilerliyor. Yani bu, Kai'nin kitabıydı, diyebiliriz.
Kai, Michael, Will ve Rika, Damon'un saatli bomba gibi uzakta olması ve hayatlarına, daha çok Rika'ya her an zarar verebileceği düşünceleriyle onu bulmak istiyorlar. Ama aslında Kai'nin kendine ait bir nedeni de var. Bu durum onları Banks ile karşılaştırıyor ve Kai için geçmişin kapısı aralanıyor. Sürtüşmeler, anlaşmalar ve birbirine geçmiş duygular... ve kendi usullerince aşk.
Kai, kendisini olduğundan kötü görüyor ve öyle de göstermeye çalışıyordu, buna gerek var mıydı bilmiyorum ama zeki olduğunu söyleyebilirim ve tavırlarına da bayıldım. Banks'ın küçüklükten itibaren yaşadıkları sebebiyle tam anlamıyla doğruları görmemesini anlayabildim ama onunla kalmasından ise bu tarafta kalmasıyla bir şeyleri daha iyi başarabileceğini anlayamaması beni biraz kızdırdı ve git gelli halleri aman ya, dedirtse de en sonunda kendine gelmesine sevindim. Bazen tüm karakterler dehşet olabiliyor ve o yerleri okumak biraz rahatsız hissettirse de şaşırtmıyor ve soğutmuyor. Yetişkin içerikli sayılabilecek bir kitaptı, sanırım. Okuyup okumamak size kalmış.
SığınakPenelope Douglas · Dex Plus · 2023113 okunma
Dün itibari ile kitabı bitirdim ve farkettim ki 3 sene önce de bitirmişim ya kitabı gerçekten okumuş ve noktasına kadar silmişim ya da anlamlandıramadığım bir hata var, şoktayım
Bir Kuzey MacerasıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,5bin okunma
Dikenler ve Güller Sarayı serisinin şimdilik son kitabını dün akşam bitirdim, ve hâlâ tam olarak inanamıyorum bitirdiğime.
bu seriyi o kadar uzun zamandır okumak istiyordum ki, her yerde görüyordum ve hakkında her zaman güzel yorumlar okumuştum. fantastik okumayı çok seven biri olarak bu kitabı okumamak pek ayıp olurdu, özellikle böyle bir
Görülüyor ki okumak ya da okumamak fiili emir kipinde çekilmiştir bile. Geçmişte de böyleydi. Öyle ki, okumak düzene karşı bir eylemdi o zaman. Romanın keşfine aileye itaatsızlığın keyfi de katılıyordu. Çifte sevinç!
Uzun sayılabilecek bir aradan sonra tekrar merhabalar. Bugün ülkemizde en çok yarım bırakılan kitaplardan olan "Tutunamayanla" hakkında naçizane fikirlerimi en spoilersiz şekilde paylaşmaya çalışacağım. Okuyacak olan herkese iyi okumalar dilerim.
Tutunamamak nedir acaba? Hayata tutunamamak, tutunacak bir dalı kalmamak? Yaşam için
996 tane kitap okumuşum. Bu sayı kaydolduğumdan beri okuduğum değil. Okuduğum kitapların çoğunu ekledim. 1000 kitap olunca profilde havai fişekler mi patlayacak yoksa reklamsız mı kullanacağım? Yazın bir sürü metal grubu geliyor. Bedava konser bileti de olur.
Korkunç bir hikaye... Hikayenin korkunçluğu onda geçen ölüm makinasının kendisinden çok, ona sahip çıkmak, geliştirmeye izni olmasa da, en azından hayatta tutmak ve yürürlükten kaldırılmasına izin vermemekte olan cellat efendi.
Baştan sona akıcı olan ve insan ruhuna dair çok değerli ipucları veren hikaye, belkide bu korkunçluğundan dolayı pek revaçta bir hikaye değil. Ama ben çok beğendim ve Dostoyevski gibi insanın derinliklerindeki karanlıklara ışık tutan Kafka'ya bu hikayede de şapka çıkardım. Ölünün vasiyeti kutsaldır, ama ben ölünce eserlerimin hepsini yak dediği arkadaşı
Max Brod iyiki onu dinlememiş ve istifademize sunmuş. Bize de okumak ve insana dair ibret almak düşer. Okumamak büyük kusur, bilhassa Kafka'yı.
Kitapla kalin...
Ceza KolonisindeFranz Kafka · Pergole Yayınları · 20188,5bin okunma