'Çok saçma şeyler, çok önemsiz şeyler de düşünüyorum. Kafam hic durmadan çalışıyor. Önemli, önemsiz: ben sıraya koymaya fırsat bulamadan büyük bir hızla geçiyorlar. Geriye yalnız yorgunluk kalıyor. Okumalıyım ve bütün bunları unutmalıyım.'
Sanırım İbsen okumalıyım & Shakespeare & Racine. Ve onlar hakkında yazmak istiyorum; çünkü işte ruhumu tanıdığım üzere en iyi teşvik bu; böylece çılgınca bir gayret (veya öfke) ve dikkat ile okuyorum; aksi takdirde üstünden geçiyor & ve atlamalar yapıyorum: ben tembel bir okurum.
'Çok saçma şeyler, çok önemsiz şeyler de düşünüyorum. Kafam hiç durmadan çalışıyor. Önemli, önemsiz: ben sıraya koymaya fırsat bulamadan büyük bir hızla geçiyorlar. Geriye yalnız yorgunluk kalıyor. Okumalıyım ve bütün bunları unutmalıyım.'
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya
Ne güzel şey hatırlamak seni, yazmak sana dair, hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek : filânca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...
Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine :
bir çekmece
bir yüzük, ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
"Ne düşündüğünü anlatmazdı. 'İfadesi güç şeyler düşünüyorum. Şeyler... şeyler.' Durur, kafasını toparlamaya çalışırdı. 'Çok saçma şeyler, çok önemsiz şeyler de düşünüyorum. Kafam hiç durmadan çalışıyor. Önemli, önemsiz: ben sıraya koymaya fırsat bulamadan büyük bir hızla geçiyorlar. Geriye yalnız yorgunluk kalıyor. Okumalıyım ve bütün bunları unutmalıyım.'"
Gülmek, onun için bir korunma aracıydı. Bunu geç anladığım için de cezamı çekmeliyim Olric. Hiçbir şeyi unutmadı ve her olaydan, hayatının sonuna kadar rahatsız oldu.
/////
Bunu yapamayacağını anlayınca, Selim olarak yaşamanın imkânsızlığını görünce, hayatın hızlı akışı içinde, küçük anları sonuna kadar yaşayamayacağını sezince, önce büyük bir ümitsizlik ve korkuya kapıldı; bütün gücüyle varlığını korumaya çalıştı. Sonra da... bilmiyorum Olric, sonra ne oldu. Okumalıyım, öğrenmeliyim. Belki de bu işin sonunu hiçbir zaman bilemeyeceğim. Önemli günler yaşıyoruz Olric: tarih düşürelim. Dış etkenlerin karmaşıklığı bizi yolumuzdan çevirmesin: biz işimize bakalım.
Selim'in defterini açtı, okuduğu son sayfanın kenarına küçük harflerle yazmaya başladı:
Senden hatırladıklarım damla damla su gibidir Elin ayağın olayım, Selim bana haber getir. Yaşayışın benim için zahmet-i devr-i esatir Vesaik-i perişanın sinemde ağu gibidir.
Derlenip toparlandı; kaldığı yerden okumaya devam etti.
...bana kafamdaki bütün güzellikleri birleştirmek için bildiğim bütün güzellikleri seninle yaşayabilmek için neler verdiğini bir bilsen derdi bunu başarabilecek miyim bütün okuduklarımı düşündüklerimi hissettiklerimi anlatmalıyım onların senin gözlerindeki yansımalarını bilmeliyim hayır hepsini yeni baştan okumalıyım düşünmeliyim senden önce ve senden sonra bütün bunlar ne ifade etmiş ne ifade ediyor bilmeliyim hayır yalnız senden sonra seninle neler oluyor onu bilmeliyim hayır hiç bir şey bilmemeliyim bilmek kelimesini sözlükten çıkarmalıyım satırların arasına sıkışıp aşka kapalı kaldığım devirlerde kaçırdığım güzellikleri yakalamalıyım evet kendime hesap sormalıyım evet geçmişte tek başıma güzelliğini hissedemediğim hayır hissettiğimi bilmediğim hayır belki bildiğim fakat ifade edemediğim bütün yaşantımın içindeki birikimleri seninle senin güzelliğinle birleştirmeliyim evet onların da bir hikmeti vardı onlar da senin dışında yaşanmış değildi her şeyin birdenbire bir anlam kazanmasının büyüsünü sezmeliyim Allahım ne kadar çok işim var ben gidiyorum müsaadenizle sizi sevmek için eve gidiyorum gözlerime bakardı olmadı sizi güldüremedim ne yapsam ne anlatsam saçınızın rengi hakkında nasıl bir fıkra uydursam gözlerinizin güldüğünü görmek için adamın biri yolda gidiyormuş mu desem...