Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Okumasınlar efendim, benim çocuklarım da okuyup yüksek tahsil görmeyiversinler, kıyamet kopmaz ya! Hem okuyup da ne olacak? Gözleri açılıp, hisleri incelip, etrafın çirkinlikleri karşısında adım başı üzülmektense neme lazımcı birer küçük meslek sahibi olup çoluk çocuklarının ekmeğinden başkasını düşünmeyi bilmesinler daha iyi!"
Sayfa 27
Kâtipse onu sahiden görmemişti. Bütün milletin, bilhassa Cemile'nin önünde 'rezilce' kovuluşunu bir türlü hazmedemiyor, annesinin yıllarca önceki sözlerini düşünüyordu. Bütün hayatı boyunca kocasına kayıtsız şartsız bağlı kalmış, onun öfkesine, küfrüne, hatta dayağına tahammül edip boyun eğmiş olan annesi, belki de hayatında ilk ve son defa kocasına isyan etmişti. İriyarı babası konağın geniş sofasında, rugan ayakkabılarını cızırdata cızırdata dolaşırken, "... Okumasınlar efendim," diye bağırmıştı, "benim çocuklarım da okuyup yüksek tahsil görmeyiversinler, kıyamet kopmaz ya! Hem okuyup da ne olacak? Gözleri açılıp, hisleri incelip, etrafın çirkinlikleri karşısında adım başı üzülmektense, neme lazımcı birer küçük meslek sahibi olup çoluk çocuklarının ekmeğinden başkasını düşünmeyi bilmesinler daha iyi!" Tam bu sırada ufak tefek, halim selim annesi, bir elinde bir baş soğan, öbür elinde bir bıçak, mutfaktan dişi bir pars gibi fırlamış, kocasının karşısına dikilmiş, "Okuyacaklar!" diye haykırmıştı, "Evlatlarımı başkalarının karşısında el ovalamaya mahkûm birer sünepe görmektense, ölmeyi tercih ederim. Benim çocukların okuyacaklar, babaları gibi..."
Reklam
Kaçakların, yabancısı olduğum bir türü kalmamıştı. Bu Rastin de, büyük ihtimalle, politik nedenlerle ülkesini terk edenlerden biriydi. Çünkü özellikle onların gözlükleri kırık olurdu. Karşılarına çıkmış her polis bir yolunu bulup o gözlükleri kırabildiği için! Daha fazla kitap okumasınlar, diye..
Sayfa 118 - Doğan KitapKitabı okudu
Zamanın ruhu
Zamanın ruhunu iyi okuyanlar -herhalde- zamana da iyi dereceden hükmedeceklerdir. Okuyamayanlar ise bugünün T.C.'sindeki bazı insan tipolojisini ima ediyor.Okumasınlar bakalım zaman hükmünü icra eyliyor.
Sayfa 103
"Okumasınlar efendim," diye bağırmıştı," benim çocuklarım da okuyup yüksek tahsil görmeyiversinler, kıyamet kopmaz ya! Hem okuyup da ne olacak? Gözleri açılıp, hisleri incelip, etrafın çirkinlikleri karşısında adım başı üzülmektense, neme lazımcı birer küçük meslek sahibi olup çoluk çocuklarının ekmeğinden başkasını düşünmeyi bilmesinler daha iyi!"
90lar bir daha yaşanmayacak yİĞenim.. lol.
Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir zam fırtınasına tutulduk. Bu duruma bir de "Ekonomik İstikrar" demezler mi? Oysa ülkenin yaşamakta olduğu en karışık, karmaşık, ve kararsız (istikrarsız) durumu doruğu çıkaran karardır bu "5 Nisan kararları" ve doğurduğu zam fırtınası... Hele de kağıda yapılan yüzde 95 zam, acı acı düşündürücüdür... Çünkü anlamlıdır: Okumasınlar, bilinçlenmesinler...
Reklam
"Okumasınlar efendim," diye bağırmıştı, "benim çocuklarım da okuyup yüksek tahsil görmeyiversinler, kıyamet kopmaz ya! Hem okuyup da ne olacak? Gözleri açılıp, hisleri incelip, etrafın çirkinlikleri karşısında adım başı üzülmektense, neme lazımcı birer küçük meslek sahibi olup çoluk çocuklarının ekmeğinden başkasını düşünmeyi bilmesinler daha iyi!"
"Bu Rastin de, büyük ihtimalle, politik nedenlerle ülkesini terk edenlerden biriydi. Çünkü özellikle onların gözlükleri kırık olurdu. Karşılarına çıkan her polis bir yolunu bulup o gözlükleri kırabildiği için! Daha fazla kitap okumasınlar,diye."
Sayfa 118Kitabı okudu
En azından merak diye bir şey vardır, değil mi evlat? İnsan, en azından kedilerden ibret almalı. Her yere, her şeye burunlarını sokarlar mübarek hayvanlar. Bizimkilerde sözümona insan! Ama yok, ne gezer!Yaşamasını bilmiyor bu millet! Akşam oldu mu, tavuklar gibi erkenden yatsınlar. Tek satır bir şey okumasınlar. Tek bir şey düşünüp de kafalarını yormasınlar!
Yaşamasını bilmiyor bu millet! Akşam oldu mu, tavuklar gibi erkenden yatsınlar. Tek satır bir şey okumasınlar. Tek bir şey düşünüp de kafalarını yormasınlar! Sanayii nefise dersen, hak getire! Kimsenin umurunda değil, kimse hiçbir şeyin farkında değil! Varsa yoksa, camilerde beş vakit, cahil imamın ne dediği anlaşılmaz saçma sapan vaazlarını dinleyip, birbirlerinin ayak kokularını koklaya koklaya yatıp kalksınlar! Böyle din mi olur, böyle ibadet mi olur?
Reklam
Koğuşlar, boş; hücreler, tecritler doluydu. Geride ölen, sakat kalan birçok kişi kaldı. İşte ‘Karıştır-Barıştır’ formülünün sonucu… Bu planın birçok boyutu olmasına rağmen ben iki tespitimi aktaracağım. Bu planın gayesinden biri, acaba cezaevi şartları bu gençliğin dinamizmini ve radikal tavrını törpüleyebilir mi? İkincisi, cezaevlerinde devamlı bir şeylerle meşgul olsunlar, yeter ki kitap okumasınlar, eğitim faaliyetlerinde bulunmasınlar.
Sayfa 64
"Okumasınlar efendim, diye bağırmıştı, benim çocuklarım da okuyup tahsili ali görmeyiversinler, kıyamet kopmaz ya! Hem okuyup ta ne olacak? Gözleri açılıp, hisleri incelip, etrafın çirkinleri karşısında adım başı üzülmektense, neme lazımcı birer küçük zenaatkar olup çoluk çocuklarının ekmeğinden başkasını düşünmeyi bilmeyiversinler..."
Yaşamasını bilmiyor bu millet! Akşam oldu mu, tavuklar gibi erkenden yatsınlar. Tek satır bir şey okumasınlar. Tek bir şey düşünüp de kafalarını yormasınlar! Sanayii nefise dersen, hak getire! Kimsenin umurunda değil, kimse hiçbir şeyin farkında değil!
198 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.