16 yaşında ergenlikten yeni çıkmış, belki de çıkamamış bir erkek çocuğunun gözünden yazılmış, onun iç dünyasını hiçbir gizlilik ya da saklama olmadan anlatan bir kitap. İçerisinde bolca argo ve küfür bulunuyor. .
.
Caulfield yaşadığı yurtta bulunan arkadaşlarını, okulunu, öğretmenlerini, akrabalarını; ve onların davranışları, özellikleri, konuşmaları, hayatları ile ilgili gözlemlerini anlatıyor bize.
.
.
Aslında herkesin hayatı boyunca aklından geçen düşüncelerdir bunlar. Okurken ben de böyle düşünmüşümdür diyorsunuz çoğu yerde. Okurken sıkılmadım ama bu kitabı okumadığınız takdirde bir şey kaybedeceğinizi düşünmüyorum. Ama sonuç olarak ölmeden önce okunması gereken kitaplar arasına girmiş. Yazarın da dediği gibi ‘Bittim buna(!)’
Keyifli okumalar dilerim