Çavdar Tarlasında Çocuklar adlı kitabı beğenmediğim için eleştiri aldım ve bana sunulan tek gerekçe ise ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap arasında olmasıymış. Neresinden tutsam nereden gülsem bilemedim. 😁 Diyeceği olanın duyacağı da olur elbet..
Sonra düşündüm ki pek çok insan böyle sırf popüler ya da mesnetsizce yüceltildiği için herhangi bir konu ya da durum hakkında fikir belirtmekten çekiniyor bunun sebebi de sanırım dışlanma ya da sevmeyişinin altını dolduramayacağından korkup özgüvensiz ruh hali. Bir insan için bir sebep göstermeden yalnızca "hayır ya da sevmedim, beğenmedim " gibi cevaplar en büyük gerekçelerdir aslında. Nihayetinde bunları yorumlayan da sizin gibi insan ( ne hikmetse çoğu zaman The Newyork Times 😁) her zaman her şey herkese uymak zorunda değil. Bir şeyin size uymaması onun kötü ya da sizin yetersiz olduğunuzdan değil.
Atış serbest 🏹🙃
Kesinlikle okunmasi gereken kitaplar listesine olmalı
insanin dunyaya gelis amacini, hayattaki önceliklerini, yapmak istediklerini, hirsi, aslinda hepimizin içinde barindirdig iyiligi ve hayattaki bir çok seyin yapilabilmesi için gerekli olan sevgiyi iginde
barindiriyor.
Hikayeler sizi dusundurecek, kendinize soru sormaya balayacaksiniz. Kalbinizi besleyecek, vicdaninizla bas
baga birakacak bir kitap. Çok severek okudum
Sevgiyi bir kere daha agiladi bu kitap bana. Kalbinizden severek yaptiginiz her sey daha mükemmel oluyor. Daima sevginin oldugu yerlere, kalbimin beni götürdügü yerlere
gitmekte israr ediyorum.
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · KAYALIPARK YAYINLARI · 2017192.7k okunma
Çağımızın en büyük romancılarından olan William Faulkner, Amerikan yaşantısının iç yüzünü anlatırken yirminci yüzyıl insanının portresini de somutlaştırarak bizi aydınlatıyor. Aydınlatmaktan kastım karanlığın utancı örten perdesini kaldırması... Tüm çıplaklığıyla ortada kalan insanlığın ar damarını çatlatması...
Olaylar dizisindeki karmaşıklık
Çok güzel bir hikâye olduğunu belirterek incelememe başlamak istiyorum. Çok geciktirdiğim fakat iyi ki okumuşum dediğim bir kitaptı.
Ürgüp'te yaşayan Mustafa Güzelgöz, okumayı ve kitapları çok sevdiği için, o dönemde pek kıymet verilmeyen kütüphaneye memur olarak atanır. Zamanla kütüphanenin fiziksel şartlarını geliştirir, kadınların-çocukların ve herkesin kitap okumasını sağlamak amacıyla köylere mobil servisler çıkarmaya başlar. Zamanın ve köylerin en ekonomik aracı olan eşekler ile bu dağıtımı yapar. Yaptırdığı kitap sandığını, kütüphanedeki kitaplarla doldurarak, eşeğe yükler ve tek tek tüm köyleri dolaşıp ödünç olarak kitapları dağıtır. Amacı özellikle çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere okuma sevgisi oluşturmak ve toplumsal bilinçlenmeyi sağlamaktır. Bu özverili çaba, Mustafa Güzelgöz'e gurur verse de bu bilinçlenmeyi istemeyenler de elbette olacaktır.
Kitaptaki ikinci anafikir ise bozulan Türk-Yunan ilişkilerinin, aslında devlet politikaları nedeniyle yapay olduğu, mübadele sonrası da, daha önce yıllarca birlikte yaşayan halkların, yine dostça yaşayabileceği, birbirleriyle sorunu olmadığı şeklinde.
Fakir Baykurt kalemi çok güçlü olan, anlatmak istediğini çok iyi ifade edebilen, yerel ağzı ve gelenekleri hikâyelerinde sıkça kullanarak dönemin halk kültürünü okuyucuya çok iyi aktaran toplumcu-gerçekçi bir yazar.
Kitap sevgisi, bilinçlenme ve barış temalı bu kitabını beğendim. Okunması gereken kitaplar içinde bulundurmanızı tavsiye ederim.
Okumayı neden bu kadar erteledim acaba ba-yıl-dım. Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında dili gayet açık ve akıcı bir oturuşta okunacak kitaplardan lakin ben 2 güne yaydım sindire sindire :) bir okuyun derim.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247.8k okunma
Yazarla ilk tanışmam sanırım iki sene öncesine rastlıyor diyebilirim. Stefan Zweig'in "Dünün Dünyası" adlı kitabında rastlamıştım ilk defa ismine. Zweig tavsiyesi üzerine kendisini not almıştım defterime. Okuduğum kitaplar içerisinde bir kitap tavsiyesi gördüğüm zaman çölde su bulmuş gibi hemen atlıyorum üzerine. Not alıp
Bu kitabı bu sitede gördüm. Adı dikkatimi çekti öncelikle. Gerçekten güzel bir kitaptı. Yazar zaten aile terapisti. Anlattıklarından verdiği örnekleri kitap okumak olsun amaç diye değil de ders alarak ben böyle yapıyor muyum ya da ileride bunları yapmamam gerekiyor tarzında beyinize kodlayarak okursanız sizin için daha verimli olur diye düşünüyorum. Ben o şekilde okudum. Yararını da gördüm. Göreceğime de inanıyorum. Mutlaka okunması ve her evde bulunması gereken kitaplar arasında. Keyifli okumalar dilerim.
Yazarın üç uzun öyküsünden oluşuyor bu kitap. Öyküler hem konusuyla hem de anlatımın derinliği hiç sıkmadan bir oturuşta okunuyor. İnsan psikolojisinin özelliklerini öykülerinde çok iyi yansıtan Gogol, bu kitapta da bu betimleyici çok iyi kullanmış. Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında yer alıyor.