Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Yaşadığımız devirde din ve bilim iki ayrı düşman olarak görülmektedir. Ancak detaylı araştırılıp analiz edildiğinde birbirlerinden ne kadar farklı görünselerde aralarında kopulması imkansız bir bağ vardır.
Dinlerin ortaya çıkışları, ırkların oluşumları gibi konuları ele alan kitap, bugün bizler için olan önemini anlatıyor. Rama, Krişna, Hermes, Musa, Orfeus, Pisagor, Platon ve İsa ayrı ayrı anlatılarak kalbimize ışık tutuyor diyebilirim. Din ve bilim hala birbirlerine meydan okuyarak ilerlerken insanlar arasında da çatışmalara neden oluyor. Kesin kaynaklar olmadığı için hikayeleştirilip anlatılan konular kafa karışıklığı yaratsa da okunması gereken kitaplar arasında.
#bloghemsire #hayriyeesahn #hayriyeninblogu #okudumbitti #kitapönerileri #bookstagram #kitaptanıtım #kıtaptavsiyesi #kitaplar #kitapiçin #kitapkurdu #kitapsevgisi #kitapokumak
•”Kalırsa utanç, giderse uçurum.”
#Kitap = Roza Hakmen’in mükemmel çevirilerinden biri olan Çocuk Yasası, Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi’nin çok başarılı hakimlerinden biri olan Fiona’nın önüne gelen zorlu bir dava sürecini konu alıyor. 17 yaşında bir lösemi hastası olan Adam’ın reşit olmasına sayılı günler vardır. Adam, Yehova Şahidi bir
" Mutlu olmamız için gerekli her şeye sahibiz ama mutlu değiliz. Bir şey eksik. Bu yüzden kitapların faydası olabilir diye düşündüm. "
Fahrenheit 451, Ray Bradbury'nin 1951'de basılan bilim kurgu romanıdır. Baskıcı bir gelecek toplumunun anlatıldığı kitabı distopya olarak da sınıflandırabiliriz.
Kitabın konusuna gelecek
" Kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıklardır .." Franklin D. Roosevelt
George Orwell / 1984 ..
Sindirerek okunması gereken bir kitap cidden.. İçeriğinde düşüncelerin yok edildiği, bireyselliğin ve zihnin kontrol altına alındığı, insanların robot hale geldiği ve getirmek istedikleri bir dünya alemini görüyoruz..
Hikayenin içinde ki slogan : "Savaş Barıştır, Özgürlük Köleliktir, Cahillik Güçtür” diye insanla empoze etmektedirler " Partiye bağlılık, düşünmemek, düşünce gereksinimi duymamaktır. Partiye bağlılık, bilinçsizlik demektir" Diktatörlüğü ve iktidarın kendi çıkarları için yapabileceklerini en iyi anlatan kitaptır diyebiliriz.
"Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu." (sayfa16)
"Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez." (sayfa235)
" İnsan insana nasıl hükmeder ,Winston?
Winston biraz düşünüp "Acı çektirerek " dedi. " (sayfa 302)
Ne garip ki yazar geleceğe ait bir fragmanı ele almış aslında.. :)
The Inheritance Games'in başlangıcındaki ve bitişindeki ruh halim birbirine tümüyle zıt.
Sipariş ettikten sonra Goodreads sorularında aşk üçgeninden bahsedildiğini fark ettim ve bu yüzden siparişimi neredeyse iptal edecektim. Kitabı indirimden aldığım için de imkanı yok daha sonra 2-3 katından azına alabileyim. İngilizce kitap fiyatları
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Bize dayatıldığı şekliyle hayata katlanmamız çok zordur."
Sigmund Freud
Fazla normal değil miyiz? Sizce bunda bir anormallik yok mu?
Toplum tarafından yasa olarak benimsenmiş, toplum üyelerinin nasıl davranmaları gerektiğini belirleyen kural ve ilkeler bütününe 'norm' denir. Yani norm için, toplum içinde insanlara dayatılan
Bu, gerçekten de çok değerli bir kitap. İstihbarat Nedir şeklinde başlayan bu benzerlikteki kitaplar genellikle iyi çıkıyor zaten. Özellikle laf olsujn diye uzatılmayan ve içi dolu kitaplar ise daima arşivimde kalıcı oluyor. Bir şekilde kullanma fırsatımız da oluyor. Mesela İSTİHBARAT adında bir bölüm açmış yazar. İstihbarat nedir, amaçları, sınıflandırılması, teknoloji savaşları ve bilgi teknolojilerini anlatıyor. Bu alandaki gelişmeler, siber saldırılar gibi kavramlara değiniyor. Yaşanan olaylar ve nasıl yaşandığına dair bilgileri aktarıyor.
Gizli teşkilatlar ve bunların operasyonları ile gerçekleşen suikastlar çok derin bir inceleme ve bilgi gerektiriyor. Bunları elinden geldiğince anlaşılır bir dille açıklamaya çalışıyor yazar. Türkiye üzerinde yapılanlar yani yapıldığı bilinenler ve sunulan raporlar da aynı şekilde çok ilgi çekici diyebiliriz. MIT ve özellikle Teşkilat-ı Mahsusa konusundaki araştırmaları için de Ali Bey’in hem ellerine hem yüreğine sağlık diyorum. Böyle eserleri kaleme almak, başlamak, yazıya dökmek kolay değildir.
Özel bir eser olduğunu düşünüyorum. Derin bir araştırma yapıldığı, tahminlerden öte geçmeyen bir kitap olmadığı aşikar. Yazarın bu kitabı da okunması gereken, tavsiye ettiğim eserler arasındaki yerini aldı. Bazı şeyleri bilmek yetmez, bunları korkmadan kaleme almak da saygı getiriyor işte.
Hepimize iyi okumalar, mutlu pazartesiler diyecektim ki bugün salı imiş. Hepimize iyi okumalar dilerim..
#kırpapatyasındanyorumlar
Kitapta kendini oldukça yalnız hisseden ve küçük bir kasaba hastanesinin doktoru olan Andrey Yefimıç ve hastanenin altıncı koğuşunda kalan üniversite eğitimi almış, donanımlı fakat bir deli(!) olan İvan Dmitriç arasındaki felsefi tartışma anlatılıyor.
Çehov, Rus oyun ve kısa öykü yazarlarından biri. Benim yazardan okuduğum ilk kitaptı. Sıkmayan okurken akıp giden bir dili vardı.
Sadece korku içindeki bir insanın deli olarak yaftanması ne kadar adaletli? Peki bizimle aynı düşünceleri paylaşmayan, aynı yolda yürümeyen, aykırı davranışlarda bulunan herkes deli midir? Bu ve bunun gibi birçok soru kitap boyu sizi düşündürtüyor. Kitapta insanların birbirlerini dinlemeyip anlayamama, birbirleri üzerinde kurdukları baskılar ve insan yaratılışı gibi konuların işlenmesi günümüzde dahi bir türlü anlamını kavrayamadığımız empatinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Oldukça kısa bir kitap fakat sindirerek okunması gereken bir derinliğe sahip olduğunu düşünüyorum.
Ben kitabı beğendim, kitaplar üzerine kafa yormayı seviyorsanız felsefi yönü olan bu kitabı da seversiniz
Şimdi yeni armağanımızı açma zamanı
Yazardan okuduğum bu ikinci kitap bir kez daha hakikata nasıl bakmam gerektiğini bana sorgulattı. Bu kitaplardan önce hayatım nasıldı ? Şimdi ise hayatım nasıl ? Keşke imkanım olsa da nesil nesil aktarabilsem bu kitapları. Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında. Eğer başlarsanız "Dört Anlaşma" ile başlayıp ardından "Beşinci Anlaşma" ile devam edebilirsiniz. Bu kitabı, özellikle hayatımın bu belirsiz olan dönemlerinde bana kuşkusuz gelmesiyle çok ayrı bir yere yerleştiriyorum. Bazı kitaplar vardır son yaprağını kapatıp rafa koyunca hayatınıza devam edersiniz ama bir de son yaprağını kapatıp rafa koyduğunuzda hayatınız olan kitaplar vardır ve işte onlar salt hakikattir. Raflarımıza koyduğumuz o kitapların "hakikat nedir?" sorusuna cevap veren olması ümidiyle.
Ne diyor yazar? Kullandığınız sözcükleri özenle seçin, hiçbir şeyi kişisel algılamayın, varsayımda bulunmayın, daima yapabildiğinizin en iyisini yapın. Kuşku duyarak dinlemeyi öğrenin çünkü konuşan kişi, gerçeği kendi inanç ve anlaşmalarının süzgecinden geçirerek algıladığı şekli ile sunar. Her birimizin hikayesi ön yargılarımızla,varsayımlarımızla bulanıklaşmış olabilir. O nedenle işittiklerimizi "hakikat" olarak kabullenmemeli kuşkucu olmalıyız. Kuşku duymanın özgürleştirici gücünü hakkını vererek kullanmayı size armağan ediyorum.
Mutlaka okunması gereken kitaplar arasında bu eseri ilk 5 arasına kesin koyarım. Böyle bir distopya olamaz. Bu kadar gerçeğe yaklaşabilen oldu mu bilmiyorum. Distopyaların şahıdır. Bu türü seviyorsanız bayılacaksınız. Unutamayacaksınız.
Özellikle Türkiye'de yaşıyorsanız(!) kendinizden çok şey bulacaksınız.
Orwell inanılmaz bir iş çıkartmış. Tam bir ustalık eseri. O kadar çok dramatik an var ki, spoiler da vermek istemediğim için sizlere bırakıyorum görmeyi ama bu kitabı kesinlikle, kesin kesin okuyun. Asla pişman olmayacaksınız.
Fazlaca Orwell içeren,
yazarın hayatına ilgi duyanlar için okunması gereken bir kitap...
Orwell hakkında sahafta çalıştığı yıllar da, çocukluğuna dair günler de var... Orwell’ın neden böylesi özgün biri olduğunu anlamak bu kitapla daha mümkün oldu. Bilhassa çocukluk yıllarında yaşadığı zor sürecin etkileri hâlâ anlatımında beliriyor.
Orwell iyi ki...
.
Gereon Rath'ın ilk dört vakasını okudum. Tarihten bahseden her şey benim ilgimi çeker. Roman, film, belgesel, dizi farketmez ilgiyle okur, ilgiyle izlerim. Gereon Rath'ın vakalarını Babylon Berlin adlı bir dizi film olarak çekmişler. Dizinin 3 sezonu yayınlandı devam edecek mi onu bilmiyorum.
Diziyi izleyince kitaplarını da okumak istedim. Tabi dizi ile kitap arasında büyük fark olduğu herkesce malumdur. Bana göre dizi de kitaplar da son derece mükemmel kurgulanmış. Komiser Gereon ile bir yandan vakaları çözüyor, bir yandan da 1928 den itibaren Nazilerin yükselişine tanıklık ediyoruz.
Polisiye romanlar alıntı yapmaya uygun değil. Çünkü sürekli bir aksiyon ve sıradan cümleler var. Sıradan cümleler de kimsenin ilgisini çekmiyor. Polisiye roman meraklıları için mutlaka okunması gereken güzel bir seri.
İyi okumalar
Yazgını seç, yazgını sev.
Okuduğum kitaplardan zevk almadığım, uzun zamandır bocaladığım bu dönemde okumaya karar verdiğim efsanevi kitap. Yıllardır kütüphanemde olmasına rağmen okumadığım ve kendi zamanını kendi belirleyen kitap. Bir roman olarak değil de daha çok ders kitabı okur gibi, anlayarak ve yavaş yavaş okunması gereken, içinden birçok şey öğrenebileceğiniz; belki de içinde kendinizi bulacağınız inanılmaz bir eser. Yaşamınızın farklı zamanlarında, tekrar tekrar okumanız gereken; her okuduğunuzda farklı dersler çıkaracağınız kitaplar vardır ya; işte bu kitap, o kitap.
Okuma listemde heyecanla okumayı beklediğim kitaplardan biriydi Kitapları Kurtaran Kedi. Önce kapağı sonra konusu ilgimi çekmişti ve ilk defa Japon edebiyatına ait bir eseri okuyacak olmanın heyecanıyla, kitabın güzelliğine vararak okuduğum bir kitap oldu. Böyle dedim ama yine de hızlı okudum çünkü olaylı ve akıcı idi. ️
Kitap, dedesiyle kendi halinde yaşam süren lise öğrencisi Rintaro'nun, dedesinin vefatının hemen ardından yaşadıklarını konu ediyor. Kitapta bölüm bölüm değişen olaylarla birlikte Rintaro'nun da değişimini görüyoruz. Kitabın isminde yazan kedi nerede diye sorarsanız olayların başlangıcını oluşturan ve Rintaro'nun değişmesine önayak olan baş kahraman diyebilirim. Gerisini okuyup kendiniz cevaplandırmanız çok daha iyi olacaktır. ️
Baştan sona kitapların değeri, farklı insanların buna bakış açısı, kitaplara dair çarpık düşünceler konu ediliyor. Kitaplar denildiğinde içimizi cız ettiren sorunlara değinmesi insanı bulunduğu noktadan kitabın içine hapseden bir özellik.
Çok severek, çok beğenerek okuduğum ve merakımı en iyi şekilde karşılayan kitaplardan biri oldu Kitapları Kurtaran Kedi. Her kitapseverin kitaplığında bulunması gereken, en azından herkes tarafından okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Herkese eminim farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. O hâlde herkese tavsiye ederim. ️
