İşte o meşhur olay bu sırada cereyan eder. Eylül ayında, harbin bitmesine 5-6 gün kala Mustafa Kemal, kırık kaburgalarıyla yatağındayken, İsmet Paşa da aynı odada sandalyede uyuklar. Bir binbaşı gelir, istihbarat raporlarını okur: “Efendim bizim aldığımız raporlar şunlar, birlik hareketleri şöyle, bizim değerlendirmemiz, Yunanlıların yeni birlikler getirdiği istikametinde ve harbi kaybediyoruz.”
Mustafa Kemal, “Bir dakika Binbaşım” der, “Bir kez daha okur musunuz?” Raporu bir daha okuyan binbaşıya, Atatürk, “Şimdi İsmet Paşa’yı uyandır ve zaferini tebrik et” emri verir. Binbaşı, çok şaşırsa da İsmet Paşa’yı uyandırır, zaferini tebrik eder.
Ardından Mustafa Kemal, “Fevzi Paşa Hazretleri nerede?” diye sorunca “Çadırında efendim” yanıtını alır ve Fevzi Paşa’yı çağırtır. Paşa gelir, “Paşa Hazretleri neredeydiniz?” diye sorar Mustafa Kemal. Fevzi Paşa, Mustafa Kemal’den rütbeli, fakat Fevzi Paşa’nın da isteğiyle başkomutan olmuştur Mustafa Kemal. Fevzi Paşa “Çadırımdaydım, Kur’an okuyordum. Her şeyi kaybettik, Allah’tan sizi bize bağışlamasını niyaz ediyordum” der. Bunun üzerine Mustafa Kemal “Bir dakika, ortada bir yanlış anlama var” der ve şöyle devam eder: “Binbaşının bize getirdiği istihbarat raporlarını ben iki defa dinledim, değerlendirmeleri yanlış. Papulas birlik getirmiyor, mevcut birlikleri kaydırıyor, Yunanlılar geri çekiliyor.”