Kör Baykuş şimdiye kadar okuduğum romanlar arasında en olağandışı olanlardan biridir. Anlamak, dolayısıyla da anlatmak çok zordur bu romanı. Her okumadan sonra, bu anlayamamaktan kaynaklanan anlatamamazlık öylesine çarpıcıdır ki, “sen anlamazsan, senin dediğin de anlaşılmaz,” diye bir not düşme gereği duyarsınız. Ama, kesinlikle oldukça doyurucu
Ahmet Muhip Dıranas, Cumhuriyet’ten sonraki Türk edebiyatının önemli bir
fikir ve sanat adamıdır. Ki O sadece edebiyatla değil, resim, fotoğrafçılık gibi sanatın pek çok dalıyla yakından ilgilenmiştir. Dıranas’a göre sanat insanoğlunun ferdî ve maşerî ölüme karşı bulduğu tek çaredir.
Dıranas, hocası Ahmet Hamdi Tanpınar gibi, şiirde dil ve
"Sevgili prens, bu dünyada cenneti yakalamak öyle kolay değildir. Oysa cenneti yakalamaya çalışıyor gibisiniz… Zor iştir cenneti yakalamak prens, o güzel kalbinizin sandığından zordur."
***
i.hizliresim.com/DOdBRl.png
Holbein'in Ölü İsa'nın Mezardaki Bedeni tablosu
Dostoyevski, eşi Anna ile birlikte Basel'de bir müzeyi
Selamünaleyküm arkadaşlar. Annemin covid testi bugün pozitif çıktı Allah rızası için Hucurat suresi okur musunuz? Yorumlarda söylemeniz yeterli.
Okuyandan da okuyamayandan da Allah razı olsun.
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Kötüyle arkadaşlık toprak testi gibidir,kırılınca yapıştırılmaz; iyinizle arkadaşlık ise altın testi gibidir, çık zor kırılır ve birleşmesi kolay okur.
Rorschach testini, savaştan dönen yirmi bir askere daha uyguladığımızda tepkiler tutarlıydı: on altısı, ikinci kartı gördüğünde savaş dönemi travmasını yaşıyormuş gibi tepki verdi. İkinci Rorschach kartı, renk içeren ilk karttır ve renk şoku olarak adlandırılan bir tepki ortaya çıkarır. Gaziler, bu kartı şunlara benzer tanımlarla yorumladılar "bunlar, havan topu patladıktan sonra arkadaşım Jim'in bağır sakları." ve "öğle yemeği yerken top ateşiyle boynu kopan arkadaşım Danny'nin boynu." Hiçbiri, pek çok insanın gördüğü, dans eden ke şişler, pır pır eden kelebekler, motosikletli adamlar ya da herhangi bir sıradan da tuhaf imgeler görmedi.
Gazilerin çoğu, gördükleri şey karşısında çok üzülürken, geriye ka lan beş kişinin tepkisi daha ürkütücüydü: Sadece ifadesizleştiler. "Hiç bir şey değil." dedi biri "sadece bir parça mürekkep." Elbette haklıydılar ancak belirsiz bir uyarana karşı normal bir insanın vereceği tepki, ha- yal gücünü kullanarak bunlardan bir şeyler okumaya çalışmaktır.
Rorschach testlerinden travma yaşayan bireylerin, travmalarını etraflarındaki her şeyin üzerine yerleştirme eğilimleri olduğunu ve etraflarında olup biteni çözmede sıkıntılar yaşadığını öğrendik. İkisinin aralığında gibi görünüyorlardı. Ayrıca travmanın hayal gücünü de etkilediğini öğrendik. Lekelerde hiçbir şey görmeyen beş kişi, zihinlerinin oyun oynama kapasitesini yitirmişti. Ancak, bu lekelerde geçmişten sahneler gören diğer on altı kişi de ruhsal bir esneklik sergilemiyordu. Yalnızca eskiden bildiklerini tekrarlı yorlardı..
Efendim Zümrüt Ayna kitabı 99 senesinin yazılarından oluşan bir kitapmış. Kolaya kaçmışlar. Ama kitap şöyle başlamış; Ahmet Necdet Sezer Bey’den bahsetmiş. Eski Cumhurbaşkanlarımızdan.
Sezer üniversite nedir, nasıl yönetilir konusunda hiçbir fikri olmayan bir adamdı. Entelektüel bir tarafı bulunmayan bir adamdı, diyerek yani sözüm ona biraz
Kitabın kapağını kapatıp Refik Halit Karay'ı araştırmaya başladığımda içinden çıkamadığım ve neden daha önce tanışmamışım dediğim bir yazar ve eser oldu Milli Mücadele'ye ve Atatürk'e inanmadığı savunulduğundan Şişli, Lübnan ve Suriye'ye Sürgüne gönderiliyor bu kitapta da 1935-1939 yıllarını kapsayan Karay'ın hikayelerine
1. Düzenli kitap okuyan birinin sıkılması söz konusu olamaz. Evde, otobüste, metroda canınızın sıkıldığını hissettiğiniz bir anda, bir kitabın kapağını açmak sıkıntınızı gidermeye yetecektir.
2. Vizyona girmemiş filmler hakkında, ahkâm kesebilirsiniz. Çünkü siz kitabını okumuştunuz. 3. Düzenli olarak kitap okuyan birinin kelime dağarcığı
Kaşanlıyım
fena sayılmaz yaşamım…
bir parça ekmeğim, bir parça zeka, iğne ucu zevkim var
bir anam var yapraktan daha iyi
dostlarım var akan sulardan daha hoş
ve bir tanrım var buralarda bir yerde
bu şebboyların arasında, bu uzun çamın altında
suyun bilinci üzerinde, yasasında bitkilerin.
ben Müslümanım
kıblem bir kızıl gül
namaz yerim pınardır,
Bugün nöroloji komitesine giriş yaptık. Çok bayıldığım bir alan olduğu için aşırı iştahlı bir şekilde ders çalışıyorum. Öyle ki adı geçen her bilim insanını yarım saattir tek tek google’layıp duruyorum. Magazinsel bilgilere de denk gelmemek mümkün değil. Sizle, Dr. Jean Martin Charcot’la ilgili bir şeyler paylaşmak istiyorum. Zira kendisinin