Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.7
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Gerçekten kalıcı bir eser olmasına şaşırmamak gerek mükemmel betimlemeler ile anlatılmış bir kitap. Yusuf daha çocukken eşkiyalar anası ile babasını öldürür. Başlarında beklerken kaymakamın onu yanına alması ile Yusuf`un öyküsü başlar. Para ya bu her şey onun altından çıkar... Onunla beraber üzülüp, kızacaksınız. Yazar bize Yusuf'u öyle bir benimsetiyor ki elinizde büyümüş hissi ile okuyorsunuz. Kesinlikle okumak için çok geç kalmışım. Okusam mı yoksa okumasam mı, diye bir şüpheniz varsa alın okuyun derim. Pişman olmayacaksınız.
ne faust mus be
Eminim dünya klasigi olarak herkesin merak ettigi, okudugu ve derin düşüncelere daldigi bir kitaptir
Ilk once kitabi elime aldim tiyatro olmasi biraz düşündürdü okusam mi okumasam mi diye çünkü tiyatro okunmaz izlenir diye düşünürüm!
Kitaba girersek dr. Faust ve bilim felsefe anlam arayisi bulundugu dönem aclik ve savaş.
Beyin yakan bir seytan mi canavar mi yoksa insanin icsesi mi bilemedigimiz anlatamadigimiz bir kisir döngü ile mücadele! Son olarak kimin kazandigi ....
"Çaylak" Hakkında ki yorumum.
Okuduğum kaçıncı kitap olduğunu bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa en sevdiğim kitap olduğu. Konusu,konusunun ayrıntıları,yazım dili...her şey çok harikaydı. Bu kitap serisini geç fark ettiğim için kendime çok kızıyorum. Kesinlikle okunmalı. Türk bir yazarın böyle harikalar yaratması çok onurlandırıcı. Keşke başka ülkelerde de çevirilebilseydi ama umarım zamanla o da olur. Okusam mı okumasam mı diye tereddüt ediyorsaniz etmeyin! Ve alın okumaya başlayın. Hiddenfield'e hoşgeldiniz yazısının sizi karşılayacağına emin olabilirsiniz...
Kitabı 9.99₺'a düşenler reyonundan içeriğini biraz kurcalayarak kafamı dağıtır düşüncesiyle aldım. Ergenlik dönemindeki kız çocuklarının beğenerek okuyacağı bir kitap olsa da aşırı doz entrika yer yer nefesimi tutup ölü taklidi yapmama neden oldu. Bir kere bir dergi yazısı serisinden başlayan hikaye en çok o dergi yazısını beslemedi. Ateş karakterinin itici egoist halleri, Kızıl karakterinin kuru inat nevrotik ruh hali beni her geçen sayfa kendinden daha da uzaklaştırsa da sonunda kitabı bitirmeyi başardım!
Okusam mı okumasam mı kararı size kalmış
Ah... Okusam mı okumasam mı diye düşünürken stilistlik hocamın kesin oku demesiyle pdf olarak okuduğum kitabın ismini gördükçe bile üzülüyorum. Hasan ve Sohrab derin yara... Ama Emir'den nefret ediyorum! Hasan'a yapılanın karşısındaki tavrı ve Sohrab konusundaki korkaklığı yüzünden! Ah Hasan... Kitabı okurken zamanında Afganistan'ın Cumhuriyet ülkesi olduğuna inanamadım ve her defasında Atatürk'e Cumhuriyet için tekrar tekrar teşekkür ettim. Kitabı kesin okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız. İçiniz burkula burkula, nasıl okuduğunuzu anlamadan da bittiğini göreceksiniz. Ben sadece Emir'i hiç sevmediğim için onun kısımlarını okurken sıkıldım. Onun dışında Ali, baba, Hasan ve Sohrab kısımlarının nasıl geçtiğini anlamadım. Ah Sohrab...
Kitabın başta sıkıcı ve fazla yöresel ağızlarla konuşmalara yer vermesi beni ilk başta okusam mı, okumasam mı? diye tereddütte bıraksa da okumaya devam ettim. Ama iyi ki de okumuşum diyorum...
Kitabı bitirdikten sonra kendimi dinledim. Sanki onları ben yaşamışım gibi. Sonra anladım yazarın da dediği gibi :"İnsan en çok da kendini dinlediğinde yoruluyor." Ben de kendimi dinlerken yoruldum.
Bu üçüncü kitap oldu. Bitirdikten sonra boşluktaymıșım hissine kapıldım.
Gerçek aşk bence bu olsa gerek. Sevdiği için bilmediğin yollara girişmek. Gülbadem ben de gizli yara gibi...
Șu zamana kadar okuduğum her kitapta kendimi aradım. Ve sonunda buldum. İyi ki de buldum diyorum kendime.
İyi bir kitap okumak, hayat kurtarabilir; Dağılan binlerce hayatı...
Ve evet aslında Dağılan bir hayatı yeniden kurmak için kitaplarda çok parça var. Hayatı romanlara göre yaşamak insanı epey yorsa bile.
Ve Kaan Murat Yanık, ellerine, emeğine sağlık.
Sırça Köşk
Sabahattin Ali Sırça Köşk kitabın da da beni şaşırtmadı yine harika bir eser okutturdu bize.
Sırça Köşk kitabı hem hikâyelerden hem de masallardan oluşuyor. Hikâyelerde çok güzeldi masalarda. En beğendiğim hikâye Cankurtaran en beğendiğim Masal ise Sırça Köşk masalı oldu.
Kitabı okusam mı okumasam mı ikilimde kalan arkadaşlara sesleniyorum. Hiç kuşkuya düşmeden okuyun arkadaşlar pişman olmazsınız.
Keyifli okumalar. :)
Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı.Sabahattin Ali yine şaşırtmadı gerçekten mükemmel betimlemelerin olduğu akıcılığı konunun akıcılığıyla tek kelimeyle Harika.Kürk mantolu madonnadan daha iyi bir eser olabileceğini tahmin etmemiştim son bölümlerde Yusuf’a yapılanlar beni çok ağlarmış olsa da Muazzez’in annesi şahandeye uyduğu bölümlerde beni bi o kadar sinirlendirdi.Kesinlikle okumak için çok geç kalmışım. Okusam mı yoksa okumasam mı, diye bir şüpheniz varsa alın okuyun derim. Pişman olmayacaksınız.
10/10️
125' in üstünde çok nitelikli yazar tarafından " Gelmiş geçmiş en iyi roman" seçilen bir kitaptan bahsediyoruz. Öyle büyük bir ünü var ki dünyadaki birçok insanın klasik dendiğinde aklına gelen ilk eserlerden biri. Çok kalın olması, rus edebiyatına ait olması ve halihazırda bir klasik olması ise birçok okurun gözünü korkutuyor. Okumayan
Büyüklük Pelerini Giymiş Küçük Prensler
Çocuk kitaplarını küçümsemenin saçmalığının ve çocuk kitaplarının sadece çocuklar için olmadığının kanıtıdır bu kitap benim için. Yıllarca önüme çıkan ve kalbime konan alıntılarını gördüğüm halde sürekli erteledim bu kitabı okumayı. Şans eseri görerek aldım ve okusam mı okumasam mı çelişkisinin bu kitap için ne kadar gereksiz olduğunu fark ettim. Eğer benim gibi bu ikilemde kalanlar varsa gönül rahatlığıyla okumayı tercih edebilirler. Ben yanlış tarafı seçip ertelemem yüzünden her altını çizdiğim cümlede ön yargımdan nefret ettim ve bu kitabı bu kadar geç okuduğum için kendime kızdım. Kimsenin bu duruma düşmemesini ve bu pişmanlığı tatmamasını temenni ediyorum.
Kitap güzel cümleleri ve derin eleştirel düşünceleriyle herkesin hayatında en az bir kere okuması gereken kitaplardan.
Anlatımı sürükleyici, cümleleri sade, bir oturuşta rahatlıkla bitirilebilecek bir kitap. Okuyun, okutun ve düşünerek mutlu olun. Verdiği mesajları yalnızca paylaşmakla kalmayın, inanın bunu yaptığınızda hayat çok daha güzel bir yer olacak.
Yazarın ithaf kısmında da belirttiği gibi her yetişkin önce çocuktu ama pek azı bunu hatırlıyor. İşin aslı hepimiz özümüzde büyüklük pelerini giymiş ya da toplum tarafından giymek zorunda bırakılmış küçük prensleriz. Bu gerçeği hatırlayanlardan olmak, dünyayı birlikte tanımak dileğiyle.
