Okuyacağım kitapların bir listesi var ama okuma sırası yok. Bu kitaba da öylesine başladım. Şu sıralar duygusal takıldığım için ve kitabın hüzünlü olduğundan bahsedildiği için. İlk kısımlar duygusuzca okudum. Bütün kitap boyunca Elise'in arkadaşlarının olmasını, popüler olmasını falan bekledim. Eğer öyle olsaydı çok klişe olacaktı. Saçma sapan olacaktı, kitabın gidişatı neredeyse hiç bozulmadı. Her şey bir anda olmadı. Yavaş yavaş şekillendi. Şöyle durup bir düşününce 16 yaşındaki bir insanın kendini öldürmek istemesi normal görünüyor. Ergenlik dönemi normal. Şu bakımdan da saçma geldi, bilmiyorum benim için çok mantıksızdı hiç arkadaşının olmaması. Kız çirkin de değildi. Neden bu halde olduğunu açıklasa bile ben ikna olamadım.
Sonlara doğru okuduğuma pişman olmadım. Hatta acaba seri olsaydı ne olurdu diye düşündüm. Güzeldi. Okutturdu kendini, mesajlar vardı. Ben şahsen bir sürü ders çıkardım. Ve tekrardan imkansız diye bir şeyin olmadığını fark ettim. Ümitsizliğe kapılmak sadece can sıkıyor. Kitap bunu çok güzel anlatmıştı.