Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan “ Tanıştığıma memnun oldum ” demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
Kitap Holden Caulfield’in ailesinin bu kez haberi olmadan 4. okulundan da atıldıktan sonra dışarılarda geçirdiği 3 günü anlatıyor. Çok ilginç bir kitap aslında ama konu itibariyle değil tabi ki. Yer yer beğendiğim yer yer sıkıldığım çok fazla yer oldu açıkçası. İlginç olma sebebi şu ki o zamanların Amerika’sında çok fazla argo kullanıldığı için sansürlenen hatta yazarının Amerikan düşmanlığıyla bile eleştirilmesine sebep olan bir kitap.
Küçük yaşta lösemiden dolayı vefat eden kız kardeşi Allie’ye olan sevgisi inanılmaz güzeldi. Çok içli bir çocuk olduğunu burdan bile anlayabiliyorsunuz. Bundandır ki kitabımızda hem arkadaşlarıyla hem de ailesiyle yaşadığı sorunları kendi çerçevesinde; ergenliğin de etkisiyle bize aktarıyor Holden. Kitabı okurken edebi kısmı hariç içerik anlamında Şeker Portakalını anımsadım nedense